• insanin duyularinin birbirine karismasi. mesela sesleri gormek, gordugun seyleri duymak.
    mesela do notasi calinca insanin mavi renkler gormesi.
    ayni sekilde koldaki agrinin omuza vurmasi da bir ornektir.
    samanismde genelde samanlar transa gecmek icin kullandiklari bitkilerin bu turlu ozellikleri vardir.
    (diger ozellikleri ise psychedelic olmalaridir).
    amazondaki bir kabile bu tur etkiyi yaratan bitkilerden kullanip muzik yaparlarmis. muzik bittiginde ise genelde yapilan yorumlar "ritmi guzeldi, melodisi soyleydi" seklinde degil "sarisi guzeldi, mavisi biraz daha parlak olmaliydi" seklinde oluyormus.

    bundan yola cikan bir takim bilim adamlari insanin dil yeteneginin evrimle ileride gorsel processingle birlesecegini, kelimelerin ayni zamanda gorsel etkilerinin de olacagini varsayiyorlar.
    ya da belki eskiden oyleydi. (bir cok kulturde insanlarin eskiden daha iyi anlastigi bir altin cagdan falan bahsediliyormus falanmis. biraz martin mystere ayagi oldu, ama zamaninda atlantis okumus olanlar neyden bahsettigimi anlamislardir).
  • motorlu testerenin sesi kırmızıdır.
    çorbanın tuzu az çünkü köşeli değil.
    piyanodan gelen ses mavi bir yarım dairedir.
  • age of empires 2 oynayanlar için sıralamanın şu olduğu renklendirme şekli:

    1- mavi
    2- kırmızı
    3- yeşil
    4- sarı
    5- açık mavi
    6- mor
    7- gri
    8- turuncu
  • sinestezi kesinlikle algılama bozuklugu degildir...algıda gelismislik demek daha dogru bir tanım bile olabilir hatta...sinestezik kisiler genelde hassas yapılı,hayal dünyası cok yogun,ruhsal durumu,kendisinin bile anlayamadıgı kadar karısık olan kisilerdir.cok az sayıda kisi sinesteziktir we olanlarda genelde sanatla ugrasmaktadır...işitme, tatma, koklama, dokunma,aynı zamanda renk olarak algılanır...yazıları renk olarak algılayanlarda wardır fakat bunlar iki ayrı gruptur.yanii yazıları renk olarak algılayanlar,tatları,kokuları weya sesleri renk olarak algılamazlar...tatları,kokuları,sesleri renk olarak algılayan sinestezikler daha az görülmektedir...en sık görülen we en cok incelenmis sinestezikler yazıları,rakamları renk olarak algılayan sinesteziklerdir.tatları,sesleri,kokuları renk olarak algılayan sinesteziklerin hafızalarıda zayıf olur we bi anda duydukları bi kokuyla yıllardır hatırlamadıkları bi olayı,bi yeri hatırlarlar...her sehrin,her evin,her yerin,her tadın,her sesin sahip oldugu degisik renkler wardır...hafıza;koku,ses,tat gibi algıları renk olarak kodlar...uyusturucuya megilli olurlar.renkler arasında gezmeyi severler.ama sanıldıgı gibi sürekli gözlerinin önünde renklerle gezmezler.sinestezi nedeniyle hayatları diger kisilerden farklı gecmez.bir üstünlük ya da eksiklik degildir.sadece kafanın biraz farklı calısması olayıdır...aslında gayet eglenceli bir durumdur.cok az hatırladıgım,ufakken oturdugum evi,bi an aldıgım bi kokuyla turuncu rengi yasamam,ardından turuncu plastik sürahinin aklıma gelmesi,ardından sürahinin bulundugu mutfakta ki bir sürü ayrıntıyı hatırlamam we zincirleme olarak bi süre bi sürü seyi hatırlayıp evin icinde gezinmem,igrenc hafızamın bana renklerle we kokularla baglantılı olarak yaptıgı bir latifedir...yenen yemegin tadının renk yasatması ardından o renkle baglantılı baska bir olay hatırlanması gibi enteresan durumlar yasanır sürekli.sarkıları renkler esliginde dinlemek algı bozukluguysa ne de güzel bir algı bozuklugudur...renk patlaması we duygu yogunlugudur sinestezi...
  • edip cansever'in umut adlı şiirinde bahsettiği, yeni türkünün de bir parçasında alıntı olarak kullandığı dizelerde bahsi geçen olay..

    parmağını sürsen elmaya rengini anlarsın
    gözünle görsen elmayı sesini duyarsın
    onu işitsen yuvarlağı sende kalır
    her başlangıçta yeni bir anlam vardır..
  • amerikan psikoloji dernegi baskani lynn robertson' un the two sides of the perception adli kitabinda anlattigina gore sinestezinin nedeni; dogum sirasinda beynimizde bize bir yasam boyunca yeteceginden cok daha fazla sayida bulunan noron arasi baglantilarin normal insanlarda zamanla yok olurken, sinestetiklerde bu baglantilarin kalmasi.
  • 1991 kışında abim* doktora yaptığı amerika'dan yüzlerce müzik cd'si getirmişti*. uçakta aynı bavula koyduğu paul mitchell saç kremleri akmış getirdiği bütün cd'lere bulaşmıştı. cd'leri silmemize rağmen saç kremi kokusu gitmemişti. bu yığın arasından gloria estefan'ın cuts both ways albümü de çıkmıştı. o dönem çok dinlediğim cd'lerden biri olmasına rağmen zaman içinde gloria estefan'ın ismini tamamen unutmuşum. kafamda mariah carey ile birleşmiş. geçenlerde ismini hatırlayınca bir şarkısını açtım dinlemeye başladım. o an paul mitchell saç kremi kokusu burnuma buram buram geldi. kanlı canlı sinestezi yaşadım.
  • synaesthetic insanlarda ayrıca örneğin günler, sayılar renk algısı oluşturur. cuma laciverttir, iki sarıdır vb. tabi aslında bütün duyularda geçerlidir bu, duyu verileri arasında sinaps bolluğu.

    yunanca
    syn: ortak, birlikte
    aesthesis: algılamak, duyumlamak
  • yeni dogmus bebeklerde gayet olagan olarak gorulurmus sinestezi... sonradan ogrenme yoluyla her bir algi yerli yerine yerlesirmis.
hesabın var mı? giriş yap