single shaming

• herhangi bir romantik ilişkisi olmadan tek/single veya yalnız takılmayı seven insanlara yapılan bir shaming/utandırma/yargılama türü. illa sevgilisi olmayan kişiye karşı değil, tek takılmayı seven kişilere karşı da yapılır. tek başına olmanın bir çift olmaktan veya sürekli etrafında birileriyle birlikte bulunmaktan daha az değerli olduğu inanışından ortaya çıkar.
  
  kişinin yalnız takılması sanki başkalarının işiymiş gibi bunu yorumlarlar, yanlış bulurlar ve tuhaf sorularla yalnız kişiyi rahatsız ederler. türkiye'de yaygın olmasının yanı sıra avrupa'da da hayli yaygındır. aslında tek takılan kişide çoğu zaman herhangi bir problem yoktur, problemli olan tek kişiyi yargılayan cahil ve vurdumduymaz zihniyettir. ortamına göre yapılan bir çok türü bulunur: işyerinde yapılan (yine mi tek takılıyorsun), aile içerisinde yapılan (ne zaman evleniyorsun vb) ve arkadaşlar arasında yapılan (oğlum/kızım sen de hep tek tabanca) gibi.
  
  cinsiyetlere göre de bu önyargı şekil alır. eğer kadınsa "erkekler tarafından beğenilmeyen, değersiz" şeklinde; eğer erkek ise "bir ilişki bile yürütemeyen, kadınlara nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmeyen" tarzında önyargılar hemen hakkınızda oluşur.
  
  bunun yanı sıra tek başına tatil, aktivite, şehir içinde takılmak gibi durumlarda da tek takılan kişiler anında yargılanır. örneğin bir diyalog esnasında: "tatile mi gittin? evet. kimle? tek başıma. aaa skılmadın mı?!" gibi. single shaming önyargısı olan insanlar aslında farkında değildirler ki kendileri yalnız kalmaktan ve kendi henüz tamamlayamadıkları kişilikleriyle yüzleşmekten çekinmekte ve bunu yapabilenlere karşı bir önyargı duymaktadırlar.
  
  bir sohbet esnasında aşağıdaki sorulardan bir veya daha fazlası size yöneltiliyorsa bilin ki single shaming önyargısına maruz kalmaktasınız:
  
  - sana birini ayarlayayım mı?
  
  - yalnız hissetmiyor musun kendini?
  
  - naptın tatilde tek başına?
  
  - ne zaman bir aile kuracaksın?
  
  - bir ilişkin olsun istemez misin?
  
  - nasıl tek başına yaşayabiliyorsun?
  
  - bak yaşın da geldi artık birini bulmanın vakti gelmiyor mu sence de?
  
  tabi popüler kültürün de single shaming'in hastalıklı bir düşüne olmasından ziyade gayet normal algılanmasında görevi büyük. sürekli çöpçatanlık veya çiftleşme/mating üzerine çekilen reality-showlar, popüler olan diziler ve yine baskın kültürde yer alan diyaloglar hemen hemen hep single olmayı kötüleyen ve mutlaka bir aile/ilişki/çift olma olgusunu destekleyen minvaldedir. aslında bu da bir tür eski ve faşist düşünce kalıbıdır ve yıkılması gerekir.
  
  insanların tek başına takılmayı tercih etmek için binlerce sebebi olabilir ve bu kimseyi alakadar etmez. kimseye önyargıda bulunma ve patavatsız sorular sorma hakkını vermez. günümüzde yalnız takılarak yapılabilen bir çok aktivite vardır: backpacking, bisiklet sürmek, tatile çıkmak, yeni yerler keşfetmek, kitap okumak gibi. hatta bunları yalnız yapmanın tadına bir kez varan, diğer türlüsüne geri dönmeyi genellikle pek tercih etmez.
• ahmakça bi duyar. ya da benim üzerimde çalışmıyor diyelim. aksine, imrenmeden hasete uzanan bi skalada ifadeler seziyorum yüzlerinde. ağızlarından çıkan her ne olursa olsun. yani bırak utanmayı, keyif alıyorum.
  
  - yine mi tek başına gidiyorsun?
  - evet.
• bizdeki meali toplumsal baski iste.
  
  kadin da erkek de goruyor bu horlanmayi. hadi anne/baba/teyze/amca neslinden bu darbe yeniyor da, kendi neslindeki insanlar, arkadaslar, is ortaminda da bu tepkiler bas edilemez oluyor. gereksiz akil vermeler, tavsiyeler; ya da bencilce olan yaklasimlari basindan savmaya kalktiginda ise ya hakarete ugruyorsun ya da agir ithamlarla karsilasiyorsun.
  
  sen yalnizsan (bekarsan), senin mesgul olma hakkin yok. ev duzenin yok. masrafin yok. cogu zaman fikir beyan etme hakkin yok. oncelik olamazsin. kararlarin ciddiye alinmaz. tavsiyelerin onemsizlestirilir. ısinde mesaiye kalmalisin. tek hayat kaynagin, tek mesgalen isinmis gibi gosterilir. hic buyuyemezsin.
  
  maalesef. ıste bu hiyerarsiyle bas edemeyen bircok kisi, evlilik yapiyor, mutsuz oluyor, aldatiyor.