• cern'de fizik mühendisi. o kadarını ben de beklemiyordum ama zeki idi.
  • lisede okurken başarısız ve tembel bir öğrenciydim. sınıfımızda, komşularımızdan birinin oğlu da vardı. zeki ve çalışkan bir çocuktu. her veli toplantısının ardından babam eve gelir, 'yine toplantıda utandırdın beni. bak filancanın oğlu için çok güzel konuştular. adam gururlandı ben utandım...' minvalinde fırça çekerdi.
    iki üç sene önce babama sordum, 'baba, filancanın oğlu ne oldu, ne yapıyor?'
    babam, 'valla en son duyduğumda seyyar arabada köfte satıyormuş ama zabıtalar arabasına el koymuş. çok da borcu varmış çocuğun. alacaklılara yakalanmamak için eve gidemiyormuş.' dedi.
    'yaa baba, hatırladın mı yıllar önce veli toplantısı dönüşlerinde hep onu bana örnek verirdin.' dedim gururla. bunu dedikten bir iki saniye sonra farkettim ki, benden de hiçbir bok olmamıştı. hasılı kelam, hepimiz aynı bok kazanının içindeyiz.
  • (bkz: herkesin kendini zeki sanması)
  • porno yıldızı oldu amk.herkes onu hayvan gibi şeeyapıyor.
  • sevgili gönül dostlarım;

    daha önce şu entrymde de anlattığım gibi ben üniversiteyi 8 yılda bitirdim. okuldan atılacağım artık kesin gibiydi, ben de hemen askere almasınlar diye gittim açıköğretime yazıldım. sonra bir şekilde ikisi birden bitti.

    neyse...
    bizim okulun 1. sınıfında zehir gibi 2 kız vardı. ama hakikaten ikisi de çok zekiydi. nitekim 4. yılın sonunda ben hala yarı yarıya 1. sınıf öğrencisi sayılırken onlar kep atmaya hazırdı.

    velhasıl bunlar mezun oldu gitti; ben 4 sene daha okudum.
    sonra askere gittim.
    sonra özelde 1 sene çalıştım.
    sonra sınava hazırlandım.
    sonra 2 sene atama bekledim.
    sonra işe girdim.

    sonra günlerden bir gün bir bankanın iş yerime yakın bir şubesine gittim.
    sıramı aldım, bekledim, sıram geldi, gişeye yanaştım ve o kızlardan birini benim işlemimi yapmak üzere gişede buldum.

    bi kendime baktım, bi ona baktım.
    üzüldüm.
    gerçekten üzüldüm.

    hesaplarıma göre kızcağız yaklaşık 8 yıldır gişe memuru olmalıydı.
    gerçekten çok zekiydi. zehir derecesinde...
    ama hayatta her zaman zekiler başarılı olmuyor.

    pek kıymetli hocam timur karaçay'ın bir derste her zamanki bilgece tavrıyla söylediği "hayatta çok zeki insanlar değil; ortalama zeka ile çok çalışan insanlar başarılı olur!" sözü benim için o banka şubesinde anlam kazandı.

    zeka çok şey; ama her şey değil.

    şayet siz de benim gibi çok zeki değilseniz üzülmeyin.
    bu sizin başarılarınızın önünde bir engel olmayacaktır.
    yeter ki çok çalışın!

    benim sorunum farklı. ben hem yeterince zeki değilim, hem de çalışmayı sevmiyorum. dolayısıyla hayattaki en büyük başarım kollarımın bir dönem 46 santim olması ^_^

    o da bir dönem...
    şimdi değil :(
  • öğretmendir ama kendini öğretmen gibi hissetmemektedir.

    o zeki kişi bendim arkadaşlar, gerek lisede gerek ilköğretimde her zaman parmakla gösterilen, notları yüksek, asla kopya çekmeyen her derste başarılı olan güzide öğrenci.

    üniversiteye başladığında büyük hayallerle bölümünde okuyup ileride iyi bir akademisyen olmanın hayalleriyle yaşayan bu çocuk, yüksek lisansını tamamlamasının ardından türkiye'nin acı gerçekleriyle bir kez daha yüzleşmek zorunda kaldı. öğretmenlik yapıyor. işini seviyor, az buz parasını kazanıyor, tabi 10 aylık bir ücretten bahsediyorum, 12 ay maaş vermiyor çoğu kurum. kendisiyle eş düzeyde zeki olan ya da zeki sanılan arkadaşları da benzer durumlarda. fakat bir yandan iktidara yanlayan vasıfsız ile, hayatını ticarete veren arkadaşları son model arabalardan inmiyor. bizim bu çocuk metro / metrobüs. devam.

    edit: tabi arkadaşlar mutluluk ve başarıyı arabayla, metrobüse binmekle kıyaslama yapmıyorum. metro/metrobüste de gayet mutlu bir yaşama sahiptim ama bizim gibi alt gelir sınıfı vatandaşlar nefes alamayacak durumda olduğu için mutluluk oranım %1 falan.

    edit2: ticaret yapan insanlara kesinlikle kötü bir sözüm yok, kazançları bol olsun. ama hayatlarını toplum için faydalı başka işlere veren insanların da onlar kadar rahat bir yaşama sahip olmalarını dilerdim. yine söylüyorum mevzu lüks otomobiller değil. hiç olmasa da olur.
  • ne iş yaptığının önemi yok, mutlu mu ağabey mutlu mu asıl soru bu.
  • ekşisözlük yazarlarının hepsinin sınıfının en zekisi olduğunu gördüğümüz başlık. hey maşallah.
  • sadece sınıf değil, okul birincisiydim bir dönem. asgari ücrete çalışıyorum.
  • liseden sonra üniversiteyi yarıda bırakıp norveç'te yaşan gurbetçi kızla evlendi gitti. yaşıyor hayatını, on yıllık evli. yıllar önce büyük resmi görmüş.
hesabın var mı? giriş yap