sinüs

• ismini, sanskrit bir matematik teriminin, arapça transliterasyonunun latinceye yanlış tercüme edilmesi ile almış olan trigonometri fonksiyonudur. "yay" anlamına gelen sanskrit "jiva" (arapça, jya-yani bildiğimiz "yay") kelimesinin arapça tercümesi "jiba", on ikinci yüzyılda, gherardo de cremona tarafından latinceye çevrilirken, "cep, boşluk" anlamlarına gelen "jaib" kelimesi ile karıştırılımış, dolayısıyla, latince karşılığı olarak da aynı anlamı veren "sinus" kelimesi ile ifade edilmiştir.
• delikanlı bir fonksiyondur. tek fonksiyon olduğu için içinin işareti neyse dışınada onu yansıtır . öle cosinüs gibi içi dışı ayrı değildir.
• bazı kişilerde sinüsler simetrik olmayabiliyormuş. yani yüzün bir tarafındaki sinüs(ler) diğerlerine göre küçük olabiliyormuş.
  hayatımda ne çektiysem sinüslerden çektim zati.
• dik ucgendeki bir dar acinin gordugu karsi kenarin hipotenuse orani.
• kafatasında, alın ve yanaklarda bulunan kemik içi hava boşlukları. buraların iltihaplanması da sinüzite neden oluyor.
  (bkz: sinüzit)
• aşağıda da örneği görülen sinüsoidal eğrilere konu olmuş kadın göğüs-bel-kalça şeklini açıklayan fonksyon
  
  --*
  ---*
  ----- *
  ------ *
  ------ *
  ----- *
  ---- *
  -- *
  ----*
  -----*
  ------*
  --------*
  --------*
  --------*
  -------*
  ------*
• cosinusün kankası, tüm lise öğrencilerinin kabusu olan trigonometric hede
• tam manasıyla cep demektir..
• sinus, latince "kıvrım, egri" anlamındadır, fransızca sein^* kelimesinin kökenidir de aynı zamanda.
• kafatasının kemikli yapısında bulunup, östaki borusu ile gırtlağa açılan boşluklardır.