sıradan biri olduğunu fark etmek
-
kafası yıllar sonra gelen fark etmedir. meğerse dümdüz bir insanmışım. niye kimse önceden söylemedi lan ipneler?
-
ön sıradan olduğum sürece bence bir sakınca yoktur.
-
ne kadar erken fark edilirse o kadar iyi olacağı söylenir, benimki liseden sonraki döneme tekabül ediyor mesela. bana kalırsa olgunlaşma yolunda atılan ilk adımdır aynı zamanda. hepimiz birer sokaktan geçen adam, elinde bim poşeti ile yürüyen teyze, saçma sapan fotoğraflara yanlışlıkla giren kafalarız neticede. bunu aklımızdan çıkarmasak her şey biraz daha iyi olacak sanki.
-
siradan (kuyruk) cikmaniza ve alacaginiz seyi eve siparis etmeye karar vermenize neden olabilir.
-
bunu bazen çok fazla hissediyorum. sonrasında yıllardır konuşmadığım öğretmenlerimin bana sokakta gülümsediğini, adımla hitap ettiklerini fark ediyorum mutlu oluyorum. pazara gidiyorum 3 4 hafta gitmesem bile nasılsın abla diyen kendine iyi bak diyen insanlar var. dargın bir şekilde ayrılsak bile sokakta görünce selam veren eski arkadaşlarım, hayatımdan çıktığı halde hala o muhabbeti özlediğini hissettiğim nice güzel insan..
bence sıradan insan olmak, kimsenin hayatında bir iz bırakamamak demek. hiçbirimiz sıradan insanlar değiliz, hepimizin içinde kocaman bir dünya var mühim olan ne kadarını dışarıyla paylaşabildiğimizdir. -
insanı ciddi manada rahatlatan bir durumdur üzerinizde ne kadar emanet duran sikindirik mevzu varsa atıp rahatllamanızı sağlar geri kalan hayatınızın ilk günüdür hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacaktır güzeldir çok az insan özel yetenekler ile doğar ve o insanlara özenmek gayet doğal olmakla birlikte bunlar özenmek kendinizi benzetmek tutarsız bünyelerimizde arıza yaratır hayattan alınan zevki düşürür çünkü siz o kişi değilsiniz
sözlükteki en bariz ve güzel örneği için (bkz: sevgiliden ayrılıp bir sike benzemeyen şiir yazmak) isimli güzide başlıktır
yapmayın etmeyin kendinizi yıpratmayın hiç yoksa bize acıyın amk sikecem yapacağınız işi -
kendin için her zaman sıradan olmalı, benzersiz olmaya çalışmalısın.
-
yeryüzündeki en zor şeylerden biri; sıradan biri olduğunu fark etmek… fark edip de bunu kabul etmek!
gerçekten sıra dışı kabul edilen insanları bir kenara koyalım; dâhiler, ünlü sporcular, tüm dünyaca tanınan sanatçılar vs. milyonda bir!
konu dışı olduğu için bu kısmı hızlıca geçmek istiyorum. bu tür insanların iç ve dış dünyaları farklı. kendi adıma egoları ne kadar düşükse ve ne kadar nahiflerse daha çok saygı duyuyorum böyle insanlara. ve fakat sıra dışı olmalarına sebep olan şeylerin içinde kısmen ego, azim ve hatta hırs yer alıyor. al pacino ne kadar sıradan olabilir? da vinci? michael jackson? einstein? dostoyevski? mozart? schopenhauer? özel insanlar…
dünya adil değil. doğa da adil değil. yumurtasından yeni çıkmış bazı kaplumbağalar denize ulaşabiliyorken bazıları birkaç saniyelik hayatlarında deli gibi çabalamalarına rağmen okyanusa ulaşamadan öldürülüyor. nasıl bir algoritma ya da simülasyon varsa artık şu dünya dediğimiz gezegende!
kimileri sıra dışı insanları kıskanırken bir yandan da şansa, kadere, karmaya sığınarak kaderci bir bakış açısıyla kendilerini rahatlatmaya çalışıyorlar. (zeka faktörünü düşünürsek haksız da sayılmazlar)normal biri 8 yaşında* senfoni yazabilir mi?
gelelim sıradan insanlara… ben! ben sıradan biriyim. yazmak bile zor. deneyin isterseniz.
egomuz, kibrimiz. ne kadar akıllı, zeki ve kalabalıklar içinde yalnız olduğumuz fikri çoğumuzda var. ekşi sözlüğün faydalarından biridir bu; bir düşünceyi ya da duyguyu benden çok daha önce başkaları da düşünmüş ve hissetmiştir. okudukça görürsünüz sıradanlığınızı…
çok çalışmak ve bir şeyde iyi olmak mümkün… ama kaçımız sineklerin tanrısı’nı yazabilirdik ki?
işte bu sıradanlığı kabul etmek zordur dostlar. şu an bunları okurken bile yo ben üniversite sınavlarından bilmem kaça girmiştim, yo ben roman yazıyorum, ben harika sololar atıyorum, kısa film çekiyorum vs diyenleriniz olacaktır.
sen yine gitarını çal… resmini yap… fotoğrafını çek… romanını yaz… bundan mutlu ol. kendini tatmin et! üret, yarat. istersen balzac gibi kadınları etkilemek için yaz. cinselliğe dayanan iç dürtülerle ortaya çıkan eserlerin sayısı az değildir. ama mutsuz olma! ünlü olamadın diye, o nefret ettiğin çoğunluğun arasından çıkamadın diye, yani sıradanlıktan kurtulamadın diye hayatını karanlık ve mutsuz geçirme… seni sevip saygı duysunlar diye ya da çok zengin olayım diye kıvranıp durma!
insan türü kendini fazla abartıyor. tuvalete giden varlıklarız işte. dünyaya baksanıza; primatlardan halliceyiz.
başka bir bakış açısıyla hepimiz tek, biricik ruhlarız. hepimiz özeliz. asıl söylemek istediğim; fight club’a da bir gönderme yapalım: bir rock yıldızı olamadın diye üzülme!
varoluş sancısı darth vader’a dönüştürüyor insanı…
sıradanlığın, sadeliğin ve hatta yalnızlığın içinde derin ve sessiz bir mutluluk vardır. -
artık konusacak yeni bir şey bulmakta zorlanip hep aynı şeylere gülmeye karar vermek ve yeni arayışlar için yorgun hissetmek. aynı insanlarla devam etmenin daha güvenilir olduğuna inanmak ,sevmediğim isime her gün gitmeyi sürdürmektir. fikralarimi herkes ezberledi. ama gene de anlaticam. bugün farklı yemek çıkmış ama deneme riskini almayacagim. aşk meşk bunlar boş iş. piyano çalmak istiyordum eskiden. şimdi istemiyorum sonuçta ne gerek var. hem piyano çok para . onun yerine altın almalı . güldürmez de öldürmez de . kimselere benzemem sanıyordum. meğer sadece çocukmuşum.
-
olgunluk eşiğidir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap