sirkeci garı

• tuvaleti 1lira olan gardır. ama velhasıl tuvalet görevlisi uyuyakalmıştır ki 5 liralık iş görmüşümdür ben orada bugün. para vermeden de kaçmışımdır. bu yazıyı okursa kendisi, ücreti vermeye hazırım.
  
  (bkz: çok güzel uyuyordun uyandırmaya kıyamadım)
• balkan savaşları yıllarında balkanlardaki türklerin ocakta yemeklerini bırakırcasına anavatana akın ettikleri dönemde gördükleri geldikleri ilk durak.muhacirler o gar binasında haftalarca kalmıştır ve istanbul halkı kendisi himmete muhtaçken, ekmeği karneyle alırken zulümden kaçan insanlara kendi yemeyip yedirmiştir.ve muhacirler kendilerine yapılan bu iyliği unutmamıştır.hâlâ anlatırlar. maalesef bu acıları, yaşananları o dayanışma (muavenet) ruhunu anlatan ne bir hikaye vardır ne de bir roman.haydarpaşanın hikayesi bini geçmiştir belki ama sirkeci için sadece bir iki acıklı gurbertçi şiirinden öte bir metin yazılmamıştır.
• alman mimar jachmund tarafından tasarlanmış, 1887 de inşası tamamlanmış gar.
• interrail yolculugunun basladigi guzide nokta...elbette yolculuk yine burada sonlanir.
• hayatımın bir döneminde sirkeci'den soğuksu'ya gidip gelmek için kullandığım, en son dostluk treni ile selanik'e gitme maceramda bana tren garında otobüs beklemek gibi ilginç bir deneyimi yaşatmış şık ve ve mütevazı tren garı. tabi biz sonradan binanın güzelliğini bozmak için gereken ilgi ve özeni göstermekten geri kalmamışız.
  
  vip salonu da çok hoştur, insan o komik koltuklarda otururken kendini kız istemeye gitmiş de birazdan kız elinde tepsiyle çıkıp gelecek içeriden sanır.
  
  marmaray'ın hayata geçmesi ile birlikte günümüzdeki işlevini yitirecek ve şehrin dokusu içinde kültürel hafızamızın yok edilmesi adına başarılı bir adım atılacaktır. oysa ki tüm avrupa'ya buradan vızır vızır trenler kalkmalı diye düşünür insan. düşünür, düşünür, sonra unutur gider.
• efendim bu garlara filan çok ehemmiyet verilirmiş eskiden. çünkü buraları memleketin karşılama merkezleriymiş. istanbula gelen turist kişi ilk burayı görür ihtişamla istanbula ayak basarmış filan. artık böle bişi kalmadı tabi...
• güzel anılarla dolu yerlerden birisi benim için. bir zamanlar(yakın zamanlar) garda, kitap tezgahları vardı. klasik romanların ve daha bin türlü kitabın uygun fiyatlıları bulunurdu o tezgahlarda. gidip gelirdim ben de, bi tezgah zaten tanıdıktı. sohbet, kitap, çay vee satış.
  en sevgiğim de kışın kabanı desteklemek maksatlı içtiğimiz çaylardı, boş boş içer, hiç de ısınamazdık. özlemle...
• bir çeşit kışla filan gibi bi yermiş. yetkililerden öyle öğrendik. biz onu tarihi ve halka açık bilirdik. saf idik. (bkz: #21665871)
• postane şubelerinde yaşanan sürekli sistem hataları sebebiyle, haydarpaşa'dan başlanacak bir seyahat öncesi avrupa yakasında oturanlar için tren bileti edinilebilen yegane nokta.
• içinde bulunan büfe + gazete bayiinde çatır çatır korsan film satılıyor. hem de kutular içinde göstere göstere satılıyor.
  
  sevgili kültür bakanlığı / telifçi dernek yetkilileri: gidip yabancı cd satı$ını engelleyeceğinize önce burnunuzun dibindeki korsancıları engelleyin de samimiyetinize ve gayretinize inanalım.