• https://www.youtube.com/watch?v=xdcpicuwilg

    isyerindeki sirp arkadasim etrafimizdaki amerikalilara turk - sirp iliskilerini anlatiyor kahkahalar esliginde,

    - so, these fucking guys (beni gosteriyor) came and took all of our land, they ruled us for centuries, they made us their soldiers. but at least, they have great food... actually, they have real good music too, and their girls are hot... god, actually these guys are really great.. why did they leave ? fuck!
  • bir barda kavga ciksa 1000 kisinin icinden sirbi tanimaniz cok kolaydir. karsisindakine saplamak uzere siseyi kirarken siseyi masaya, sandalyeye vb degil de kendi kafasina vurarak kiran sadece sirptir.
  • milletleriyle, insanlarıyla, devletleriyle, tarihleriyle, komşularıyla ilişkileriyle ilgili birçok yalan yanlış bilgi, abartılı genelleme ve yorumlar bulunan halk. şu fani dünyada 3-5 konuda detaylı malumatımız var, biri de yugoslavya iken ve günün konusu sırplar iken ukalalık yapmanın zamanıdır.

    yanlış: dünya savaşlarını sırplar çıkarmıştır.
    doğru: sırplar hiçbir zaman dünya savaşı çıkartabilecek güçte bir devlete sahip olmamışlardır. dünya savaşlarındaki rolleri de minördür. birinci dünya savaşı'nın sözde çıkış sebebi olan arşidük franz ferdinand'ın öldürülmesinin ise hikayesi biraz ilginç. ferdinand'ın katili gavrilo princip bosnalı bir sırp. dahil olduğu oluşum ise mlada bosna isimli esasen pan-yugoslavist bir örgüt. bütün güney slavlarının birleşmesini ve avusturya-macaristan imparatorluğu'ndan tamamen bağımsız olmalarını amaçlamışlardı. bu örgütte her etnisiteden militan vardı. hatta saygın boşnak ailelerinden birinin oğlu muhamed mehmetbasic de ferdinand suikastının içinde yer alan ekiptendi. bu tablo ve princip'in çıkarıldığı mahkemede ettiği "amacım yugoslavların politik bütünlüğüdür. ben, tüm yugoslavların birleşmesini amaçlayan bir yugoslav milliyetçisiyim. ortaya çıkacak devletin nasıl olacağı veya yönetim şekli umrumda değil. tek bildiğim avusturya'dan bağımsız olması gerektiği" lafı birinci dünya savaşı sonrası kurulacak sırp-hırvat-sloven krallığı'nın ve en nihayetinde ikinci dünya savaşı'nın ardından son şeklini alan yugoslavya federal sosyalist cumhuriyeti'nin habercisidir.

    yanlış: sırpların tamamı katildir, sniperdır, ırkçıdır.
    doğru: hiçbir ırkın tamamı katil, sniper, ırkçı olmaz. milliyetçilik dozunun yüksek olmasının çeşitli sebepleri vardır. devletleri; önce kosova'da, ardından hırvatistan'da, son olarak da bosna'da insanlık dışı uygulamalarda bulunurken tepki göstermemeleri hatta milliyetçi galeyana gelip yapılanlara destek vermeleri tabii ki vahim yanlışlardı. ancak bu onları katil yapmıyor doğal olarak.

    yanlış: sırplar esasında tamamen masum insanlardır. çıkan savaşın esas suçlusu da onlar değildi. zaten milliyetçi de değillerdir.
    doğru: bugün belgrad'ı ziyaret eden bir türk, gerek insanların genel kültür seviyesinden, gerek sıcaklığından, gerek insancıllığından, gerek arkadaş-severliğinden, gerek misafirperverliğinden, gerek açık görüşlülüğünden etkilenir. lakin sırbistan kırsalı, türkiye'ninkine rahmet okutacak özellikler gösterir. belgrad'dan çıkınca "ben türk'üm" derseniz "sizin dedeleriniz bizim ninelerimizi düdükledi o yüzden esmer olduk nihohaha" diye espri yapan sempatik arkadaşlara rastlamanız pek olası değildir. oralarda sırp harici unsurlara tahammülsüzlük seviyesi ortadoğu'yu "free zone" olarak görmenizse sebep olabilir. çıkan savaşta tabii ki tüm etnik unsurların suçu vardır ancak ana faktörün o dönemin sırbistan yönetimi olduğu açık bir gerçektir. ayrılmanın bu kadar kanlı olmasının asıl sorumlusu ise sırp milliyetçiliğinin çeşididir. mesela türk milliyetçiliği herkesin türk olduğunu varsayar. yani kızılderililer türktür, esasında bilmem kim de türktür falan. (bunu türk milliyetçiliğini savunmak için yazmıyorum. veya bu kavrayış vahim olaylara sebebiyet vermez demiyorum. sadece bir milliyetçilik kendi tezlerini oturturken bir takım önermelerde bulunarak yola çıkar. sonrası, bu temelin üzerinde yapılan inşaattır. türk milliyetçiliği de neredeyse herkesin esasında türk olduğundan ancak daha sonra türklüğünü unuttuğundan yola çıkar). sırp milliyetçiliği ise nerede bir sırp yaşıyorsa oranın sırbistan olduğu iddiasına dayanır. yugoslavya parçalanıp federasyonlar bağımsızlıklarını ilan ederken bu kadar yaygara kopmasının sebebi de budur. milosevic, yugoslavya'nın bütünlüğünü korumak için en ufak bir çaba göstermemiş, sırplar'ın yaşadığı ne kadar bölge varsa sırbistan sınırlarına katmaya çalışmıştır. savaş da bundan çıkmıştır. slovenya'da göstermelik 3-5 kurşun atıldıktan sonra en ufak bir problemin çıkmaması orada çok az sırp'ın yaşamasından kaynaklanmaktadır. hırvatistan'ın bazı bölgelerinde ise ciddi sayıda sırp yaşıyordu ve milosevic yönetimi buraların sırbistan olduğu iddiasıyla müdahale etmişti. bununla ilgili tezleri de şöyleydi: "nasıl ki yugoslavya içindeki hırvatlar, yugoslavya'dan ayrılma hakkını kendilerinde görüyorlarsa, hırvatistan içinde yaşayan sırplar da hırvatistan'dan ayrılma hakkına sahipler." savaşın bosna'da bu kadar kanlı olmasının nedeni ise üç etnisiteden de çok sayıda insanın o bölgede yaşamasıdır. yani milosevic ve kurmaylarının derdi hiçbir zaman yugoslavya'yı kurtarmak olmadı. diğer federasyonlar üzerinde tahakküm kuramayacaklarını anladıkları andan itibaren yugoslavya içindeki tüm sırpların yaşadığı bölgeleri kapsayacak mümkün olan en büyük sırbistan'ı kurmayı amaçladılar. (not: savaşın tek nedeni tabii ki sırpların milliyetçi emelleri değildi. ekonomik olarak diğer tüm federasyonlardan açık ara önde giden slovenya ve başta almanya ve vatikan olmak üzere sürekli ayrılması için fişeklenen sırbistan'ın ülke içindeki en büyük rakibi hırvatistan'ın rolleri upuzun bir yazının konusu).

    yanlış: biz boşnaklarla kardeşiz. sırplar ayrı.
    doğru: türkler ile boşnaklar arasında ırksal en ufak bir bağ yoktur. boşnaklar bildiğin slavdır. tabii ki osmanlı yönetimi zamanında oraya gidip yerleşenler olmuş ve ırklar karışmıştır lakin bu tüm dünya için geçerlidir. olay dönüp dolaşıp insanların ırki özelliklerine gelecekse boşnaklar bildiğin slav'dır. sırplar da slav'dır. hırvatlar da slav'dır. bunlar birbirlerden "boylar" olarak ayrılırlar. yani bir ırkın (slav), bir bölümünün (güney slavları, zaten yugoslavya güney slavlarının ülkesi demektir) farklı boylarıdır bunlar. ki bugün bölgeyi ziyaret ederseniz sırpların boşnaklardan çok daha fazla türklere benzediğini (hem tip hem davranış olarak) görürsünüz. bunun sebebi de boşnaklar'ın büyük bölümünün müslümanlığı kabul etmelerinin ardından imparatorluk içinde daha bir kendi hallerinde yaşamalarındandır. ortodoks sırplar ise daha fazla osmanlı müdahalesiyle karşılaşmışlardır.

    yanlış: sırplar türkleri çok sever.
    doğru: sırplar'ın geneli türkleri sevmez, zaten istese de sevemez. belgrad'ı bir kenara koymak lazım. her büyük şehirde olduğu gibi orada da ülkesinin resmi tarihinin milliyetçi ve saldırgan hezeyanlarından (ki sırp resmi tarihinin yanında türk resmi tarih tezi "komuşularımızı neden sevmeliyiz - dostluk ve barışın bu dünyadaki önemi" tadındandır) uzak bir insan kitlesini bulmak mümkündür. nasıl ki istanbul'a gelen bir yunan kendisini misafir eden türkle mükemmel zaman geçirip rakıları kafaya dikecekse belgrad'a giden bir türk de (bir önceki paragrafta söz ettiğim benzerliklerin de etkisiyle) sırplarla çok eğlenecektir. lakin sırbistan'da doğan çocuklar kosova'nın öcünü almak için kutsanırlar ve bu standart bir uygulamadır. sırp tarihi, tamamen kosova savaşı üzerine kuruludur. öyle ki, sırbistan'ın osmanlı'dan bağımsızlığını kazanması bile önem sırasına göre kosova'nın gerisindedir. sırplar'ın osmanlı'ya isyan eden ilk millet oldukları düşünüldüğünde bu olayla ilgili büyük yaygara koparmaları ve resmi tarihlerinin temeline bunu oturtmaları beklenebilir. ancak durum farklıdır. sırplar için varsa yoksa kosova'dır. o savaşla; bölgedeki tüm ağırlıkları kaybolmuş, tüm aristokratları öldürülmüş, kendilerini devlet yapacak tüm unsurlar ve şartlar yok olmuştur. ve sırplar bunu asla unutmaz. tabii ki kahramanlıklara ihtiyaç duyan resmi tarih o savaşı şöyle anlatır: "ve ilyas peygamber savaştan bir gece önce prens lazar'a (lazar hrebeljanovic) bir kartal şeklinde göründü. ona, hangi dünyada zaferi tercih edeceğini sordu. bu dünyadaki geçici zaferi mi, yoksa cennetin krallığı'ndaki sonsuz zaferi mi. lazar sonsuza kadar devam edecek olan göklerin krallığı'nı seçti. bunun karşılığı savaşı kaybetmekti. ertesi gün askerline, "bugün isa ile birlikte sonsuz yaşam için öleceğiz" dedi ve cennete adım attı." nasıl ki bizde "almanya yenilince biz de yenilmiş sayıldık" şeklinde bir tarih anlatılıyor, sırplar'a da bu anlatılıyor. sırp folkloründe türkler'in kapladığı yeri anlatmak ise birkaç kitaplık bir eserin çıkmasına neden olabilir. dolayısıyla ortalama bir sırp'ın türkleri sevme ihtimali yoktur. sevmezler de zaten.

    yanlış: sırpların komşularıyla yaşadıkları problemler osmanlı'nın eseridir. yugoslavya iç savaşı da osmanlı'nın ektiği tohumların ekin vermesidir.
    doğru: osmanlı'nın bölge ile ilgili tasarrufları pek tabii ki gelecekte yaşanan tüm olaylarda etken olduysa da, ana sebebin osmanlı olduğunu söylemek büyük cahilliktir. osmanlı oralara gelmeden çok önce, bölgeye yerleşen güney slavlarının gerek kendi aralarında gerek bölgenin yerlileri olan arnavutlarla büyük mücadeleleri olmuştur. elitlerin ekonomik ve yönetsel pozisyonlarını güçlendirmek için dinsel farklılıkların kullanılması tüm dünyada olduğu gibi burada da yaşanmıştır. katolik hırvatlar, bogomil boşnaklar ve ortodoks sırplar yıllar boyunca mücadele etmiş ve hakimiyet alanlarını genişletmek için savaşmışlardır. boşnakların müslüman olması bazı dengeleri değiştirmiştir, evet. ancak müslüman olmaları aralarındaki mücadelenin sebebi değildir.

    edit 1: sırplar ilk bağımsızlık kazanan değil, ilk isyan eden. aceleye geldi yazı, özür. one man army and the undead quartet'a teşekkürler.
  • vatandasimiz irk disinda nefret unsuru pek bilmediginden olaya yabanci. sirp ve bosnaklarin ayni irk oldugunu idrak etmekte gucluk cekebiliyorlar. hatta ayni irktan ortodoks ve katolik arasindaki catismalari ve gerginligi de anlamakta gucluk cekebilirler. kuranimiz bu insanlara 80 sopa vurulursa duzeleceklerini soyler. "duzelmezlerse de en azindan hirsinizi almis olursunuz" diye de ekler.
  • yaptıklarının yapacaklarının teminatı olmamasını dilediğimiz insan topluluğu.. medyanın abartmasından ötedir oralarda yaşananlar.. ve belki hürriyet ve star'da anlatılanlar binde biridir bosna'da kosova'da yaşanan acıların..
    insan bütün bunları bile bile sevmiyor sırpları.. sevemiyor..
    ne kadar hümanist olunursa olunsun, yaşlı boşnak teyzenin elini tuttuğunuzda gözlerinde beliren yaştan anlıyorsunuz yaşananların boyutunu.. varlıkları dünyaya dert olmuş bir insan topluluğudur bu..
  • memleketlerinde türkiye-yunanistan maçını izlemek için gittiğimiz mekanda ben ve arkadaşlarımı sebepsizce dövmeye kalktılar. biz de hareket çekip kahramanca kaçtık.
  • slav irkina mensuplar. ama cokca da esmer barindiriyorlar. bunlardan birinin aciklamasina gore esmerlerden osmanlilar sorumluymus. 500 sene kadar topraklarinda ikamet etmisler. koylerde turk agalar mi diyeyim derebeyleri mi diyeyim her ne ise dugun oldugu zaman gelini once kendi denermis. bu yuzden su an bolca siyah sacli, kara gozlu uyeleri varmis. ne diyeyim adama, birsey diyemedim. "yorgan", "yastik", "carsaf" gibi ortak turkce kelimeler var. hikayeye inansam mi bilemedim ama yatakla ilgili bunca ortak kelime olmasindan da killanmadim degil. he bir de esmerler daha guzel kesinlikle.
  • hayır şu "türkleri de çok severler" lafına çok takıldım hacı abi.

    sırp kelimesi türkçe de nerdeyse küfüre denk gelicek bir anlam yüklenmiş, harbi çok sevmez bizim millet; ama adamlar bize hasta arkadaş!

    yurtdışında eski yugoslavya'ya dahil milletlerden az çok benzer lafları duyarsınız, "dedelerimiz anlatırlardı, siz gidince biz perişan olmuşuz" falan.

    asıl nokta bunları savaşın göbeğinde doğmuş kuşaktan dinliyoruz biz, bombalarla büyümüşler; dedeleri de dünya savaşlarını yemiş; kısacası o bölge bağımsızlığını ilan ettikden sonra pek gün yüzü görmemişler, sürekli bir karışıklık. tabi özler adam.

    ama bizdeki nefret nerden geliyor lan! şurda iki güzel cümle söylense hakkında bizimkiler gerim gerim geriliyor.

    fakat adamlarında hakkını vermek lazım, soykırım yaptılar, ağzına sıçtılar ortamın. ve bildiğin soykırımdı bu, sistematik; insanlık dışı. bu yüzden kimse kalkıp gak guk etmesin; yaşananlar yeni.
    suçlular cezalandırıldı mı? bu konuda tamanlamıyla bir özür, bir pişmanlık var mı?? yok!

    o zaman arkadaş bana sırp denilince aklıma hemen daha 20 sene önce olmuş ve benim kuşağımın çocukda olsa hatırladığı bu iğrenç süreç geliyor akla. avrupa birliği ayaklarına yarım ağızlı falan özür dilemeler dışında yok hiç birşey, sanki "savaştık biz; iki tarafta bir hayli kayıp" verdi geyiği dönüyor.

    sakın "bizde ermenileri şöyle yapmışız, böyle olmuş" geyiğine de kimse girmesin; bu sırpların herkesin gözü önünde o insanları katlettiği gerçeğini ve bizim bunu eleştirebilme hakkımızı değiştirmez.

    he, ortamda bir sırpla tanışırım, bu konularda umrum olmaz, kanki de oluruz o ayrı konu. zaten mallık yeri geldiğinde devlet politakası olan bu tutumları bireylere kadar indirip, onlara karşı kin duymakta.

    tabi yurtdışında özellikle üniversite ortamında, türk olduğunuzu duyup hemen arkasını dönüp basıp giden ermeni arkadaşlara da diyecek hiç birşey yok; "siz böyle, bu kinle devam edin; bu şekilde derdinizi nah anlatırsınız dünyaya!"
  • ırkçı nedir bilmeyenler için tavsiyemdir, tanışıp öğrensinler: sırplar dünyada görüp görülecek en ırkçı millettir. hele ki türk milliyetçilerle karşılaştıranlar rica ediyorum sallamasınlar.
  • sırpların sadece iki dostu olduğunu iddia eder sırp milliyetçileri: tanrı ve yunanlılar
    en azından türkler kadar karamsar değilmişler diyesim geliyor.
    (bkz: türk ün türk ten başka dostu yoktur)
hesabın var mı? giriş yap