• memlekette dipfriz ** yokken, annelerin kışın domates bulabilmek ve yemeklerde kullanabilmek için geliştirdikleri domates saklama yöntemidir. salçadan tamamıyle farklıdır bu şişe domatesi, bildiğin domatestir, yemeğin içinden çıkar.

    şişe domatesi yapmak için, çürüğü olmayan sert domateslere ihtiyaç vardır. evde aynı esnada domates salçası da yapılmaktaysa, domates kasalarının içinden düzgün domatesler seçilir. şişe domatesinde esas olan, kabuklarından ve çekirdeklerinden arındırılmış domates dokularının şişelere tıkılmasıdır.

    peki bunca domatesin kabuğunu nasıl soyacağız? tabii ki kaynar suyla efendim. büyük bir kapta sürekli kaynamakta olan suyun içine domatesler atılır ve 30 sn kadar sonra çıkarılır. bu işi genelde baba yapar. çocuklar kendi üretim bantlarına iletilen domateslerin yavşamış kabuklarını soymakta iken, anne de bu banttan kendine gelen domatesleri ikiye kesmekle meşguldur. domatesler ikiye kesildiğinde açıkta kalan çekirdekleri, 5 parmağın o çekirdek alanlarına sokuşturulması suretiyle çıkarılır. kabuksuz ve çekirdeksiz kalan domatesler başka bir kaba alınır.

    daha sonra ailenin tüm üyeleri bir araya gelerek domatesleri kesmeye başlarlar. bu sırada bütün parmak derileri, asitten ve ıslaklıktan yumru yumru olur. kesme esnasında bol bol da domates yenir. üst baş batar falan. kesilen domateslere, her beş kiloya bir gram şeklinde salisilik asit ilave edilir **. böylece domateslerin korunması sağlanır.

    daha sonra domatesler şişelere doldurularak üstlerine bir parmak kalınlığında zeytinyağı ilave edilir. bu, şişe içindeki domateslerin hava almasını engeller. kış geldiğinde domatesler şişeden direk yemeğe dökülmek suretiyle kullanılır.

    ha ben bunları niye yazdım, at deep freeze'e kurtul diyor insan. ama işte, gelenek, çocukluk hatırası. yarın öbürgün birinin aklına gelir de, bir zamanlar bizim evde böyle bir atraksiyon vardı diye düşünen bünyeler yapmak isterler belki. işte tarifi budur efendim. geçmişini unutanın geleceği de olmaz zira.
  • bu şişelerin açılması esnasında ayar kaçırılırsa, domates tavana fışkırabilir. dikkatli olmak lazımdır diyor annem.
  • şişeleri açarken bir tavanın içine sıcak su koyun. ısınan suya şişeyi ters yerleştirin. birkaç dakika sonra sıcak sudan alın. şişenin rahatça açılacağını göreceksiniz.
  • 20 kg'lık kasalardan 3-4 tane alıp yaparız. ancak biz soymadan yapıyoruz. domatesleri yıkadıktan sonra rondodan (doğrayıcının selpak mendili) geçiriyoruz ve soda şişelerine dolduruyoruz. gazoz kapaklarını, kas gücüyle çalışan bir aletle sıkıştırıp kapatıyoruz. son olarak kazana doldurup kaynatıyoruz. kışın salça ve taze domates yerine 1-2 şişe bunlardan kullanıyoruz.
  • tetra pak ambalajda domates püresi varken gereksizdir. belki yıllar önce anlamlı olabilir ama artık anlamsız.
  • domatesin sise domatesi olmasi gerekliligi yoktur. ben kucukken ninem kilolarca domates alir, gunesin altinda yumusayincaya kadar bekletirdi daha sonra kocaman kazan gibi bir kabin icinde kaynatirdi. isteyen icine tuz ekleyip yapardi bu islemi. bildiginiz salca yapma teknigidir. hazir salcalara hic benzemez (bkz: fırat) gibi ekmek arasina surer yerdiniz ne guzel anilardi. ne hos bir duyguydu cocuk olmak ne cirkinlesti biz buyuyunce dunya...
    nerelere geldim yine off off
  • kendilerine vakit ayırmanın en doğal yolu. sağlıklı, huzurlu, güvenilir.
  • çok akıllıca bir eylemdir. yaz domatesi düşünüldüğünde tazecik, lezzetli, kıpkırmızı domatesleri kış için hazırlamak çok mantıklıdır.
    derin dondurucunuz varsa domatesi tüm şekilde buzdolabı poşetlerine 2-3 tane koyacak şekilde saklamanızı tavsiye ederim. sonra kış aylarında çıkarıp, buzlarından arındıktan sonra doğrayıp taze taze yemeklere koyun.
  • aylardan ağustos oldumu akla düşen ve insana kendisini ağustos böceğine zırnık koklatmayan karınca gibi hissettiren uğraş.
  • süper bir şey. bunların normalden ufak olanlarından edindim. mutfağa girip çıktıkça tek tek ağzıma sokuyorum. bütün olarak, tuzlamadan.
hesabın var mı? giriş yap