• "alti kaval" olan seyin "ust" kismi.
  • aynı isimli metrodan yeryüzüne akan insanlar arzın merkezinden geliyor;
    o merdivenler başlangıçlarını manto tabakasından yapıyorlar. yürüyen merdivenlerin çalışmadığı anda vay ordaki insanın haline: sanırım sekizyüzkırkikibinyediyüzotuzdokuz kadar basamak var.
  • malum nedenden dolayı aklıma hep yağmuru getiriyor. ama böyle sağanak yağan yağmur değil. hani balkondasındır, yağmur başlar, için üşür, odana gidersin, battaniyenin altına girersin, hafiften ürpererek izlersin yağmuru. öyle bir yerde yağıyor işte o yağmur. sağanak değil de sığınak gibi. istanbul'da apayrı bir yer sanki. soyutlanmış gibi. görüntüsü gri, ama iç kapatan gri değil. okuldan sonra uyunan öğlen uykusu gibi. hafif mahmur. off anlatamadım, ama yazarken bile içim güzel oluyor. istanbul'dan kaçmak istesem, istanbul'un içinde ona sığınırım.
  • "şişhane yokuşu" diye de anılır. bu bölgeden haliç'e bakması pek güzeldir. (bkz: bakınız)
  • farsça "altı" anlamındaki "şeş"ten gelir. osmanlının son döneminde istanbul'un belediye bölgelerine ayrılmasına girişilmiş ve işe beyoğlu belediyesi'nin de bulunduğu bölümden başlanmış. "şeşhane" zamanla "şişhane"ye dönüşmüş. bu bölgeye "altıncı daire" de denirmiş.
  • bu senemin neredeyse her gününü geçireceğim, bulunmanın aile geleneğimiz olduğu semt.. hayırlısı..
  • (bkz: #101461426)
  • unkapanı koprusunden tarlabası arasndaki bolge, meydan.
    eski adı "le petit champ des morts" dur yani "küçük ölü tarlası". eskiden o bolgenin mezarlık olmasından dolayı bu ismi vermis olsalar gerek.
  • avizeciler diyarı.
  • metro sayesinde akşam 10'dan sonra baykuş gibi sağa sola, geriye bakarak yürüme paranoyasını bir nebze de olsa azalacağı umulan semt. kirli dokusundan gösterişli haliç manzarası sunan.
hesabın var mı? giriş yap