• (bkz: yalan) "ne kadar iki boyutlu isen o kadar insansın, ancak boy-kilo oranın anoreksi sınırlarına yakınsa güzel, çekici, beğenen, istenen bir kişi olarak addedilebilirsin, çeşitli ruhsal gereksinimlerini karşılayabilirsin." diyen halihazırdaki bulimik üreteçi dünya görüşü sayesinde artık hemen hemen tüm şişmanlar halinden hoşnutsuz insanlardır. mutsuz ama neşelilerdir - o da şansları ve dayanma güçleri varsa.
  • şişmanlığın mutlulukla bir ilişkisi vardır evet. yalnız bu şişmanların mutlu insanlar olması biçiminde değil, şişmanların mutlu eden insanlar olduğu biçiminde tezahür eden durumdur.
  • söz konusu olan özellikle öteden beri şişman kişilerse, hayatları boyunca bin türlü alayla, yakıştırmayla, önyargıyla, dışlanmayla ve hatta saldırganlıkla karşılaşmış olacaklarından pek de mümkün olmayan durum.
    çocukluk yıllarında farklı oldukları en acımasız şekliyle söylenmiştir zaten *
    ergenlik kabustur*.
    şişmanlık bir hastalıktır, denir ama şişman insanlar, hastalıkla ilgili duyulan merhamet ya da anlayıştan da nasibini alamaz genelde..
    çoğunlukla genetik özellikler nedeniyle elde olmayan bu durum için sürekli kendilerini, varlıklarını "mazur gösterecek" bir meziyete sahip olmaları beklenir, neseli,sakaci,eglenceli olmak, böyle olmak zorunda olmak da bu beklentiler nedeniyledir belki..
    kendisi de şişman olanlar dahil pek çok kişinin şişmanlara bakışında faşizan bir yan var, şişmanlık bugünün dünyasında ne kadar kaçınılmazsa o kadar da ayıp, günah. engellenemiyorsa telafi edilmesi beklenen bir şey..**
    şişman ve mutlu insanlar mutlaka rol yapıyordur demek istemiyorum tabii..eğer halihazırdaki bakışa rağmen mutluysa, kendinde başkalarının değersizleştiremediği güzel şeyler buluyor olabilir mesela..*
  • bir tür savunma mekanizmasının yanlış anlaşılması. fiziksel açıdan kendini yeterli görmeyen insanlar, sosyalleşmek için daha girişken olma ithiyacını bilinçaltlarında duyar ve ona göre davranırlar. insan fiziksel çekiciliği nispetinde küstahlaşır. çünkü sevecenlikden daha etkili bir şey satmaktadır.
  • belli bir eşiği var sanırım bunun. boy oranına bağlı olarak artık veremeyeceğin bir kiloya ulaşınca rahatlayıp hayatın tadını çıkarırsın, ama arada birşeysen aman bunu da yemeyim, şu da yağlıdır şimdi diye direndikce mutluluklara, daha başka şeylerden de tad alamaz hale gelirsin. sex yaparken bile ben şimdi x kalori yakmışımdır bir çikolata yerim rahat rahat hesabına girebilir insan.
  • tamamen yalan. hiçbir şişman "ben mutluyum, yok efendim kendimle çok barışığım" demesin. şişmanken, rahat yürüyemiyor, sevişemiyor, oturamıyor, kalkamıyor hatta uyuyamıyorken mutlu olduğunu zannedersin sadece. ayrıca zayıf ya da ideal kiloda olunca yakaladığın bir şey de değildir mutluluk..o "ulaşılan" bir durumdan çok bir varolma, kabul etme halidir.
    hep "şu olursa mutlu olacağım, şunu da atlatayım tamam bu defa oldum" diye ertelersin. oysa ulaşmak için didindiğin tam da ertelediğin şeydir, fark etmezsin. ettiğinde de çok geçtir.
  • (bkz: hairspray)
  • normaldir.. hem şişman olcan hem de mahkeme duvarı gibi bi surat, sevimsiz tavırlar, ters ters cevap vermeler, asabiyet göstermeler.. adamın arkadaşı kalmaz yaoo.. elbette ki sevimli mutlu kadirşinas insanlar olmalıdırlar şişman insanlar.. sosyal paratonerlik konusunda başka çareleri yok gibi bişeydir.. bi dönemki kendimden biliyorum.. (bak denidevitoya? bak gülen bifteğe? sempatik abi adamlar mutlu değilse bile)
hesabın var mı? giriş yap