sisyphus
-
(bkz: sisifos)
-
ayrica sert sutlariyla taninan kral bir sozluk yazari, gezgin.
-
(bkz: sisyphos) ve (bkz: sysyphos)
ve de ne yazık ki;
(bkz: entrylerin yarısının başka başlıkta toplanması) -
(bkz: alt linux)
-
nuovo cinema paradiso refereli 100 gün hikayesinde kısır döngü pysche ile sonlandırılıyor. bilinçli bir gönderme olduğunu sanmıyorum ama zizek'in tezine bir antitez niteliğinde en azından, bence. zira karar mekanizması eylemde değil insanda. hikaye şöyle ki;
bir zamanlar kral, güzeller güzeli kızı için bir davet vermiş, davete katılan bir asker prensesin güzelliğinden o kadar etkilenmiş ki sarayın çevresindeki her gününde ona bakmadan duramaz olmuş ve sonunda aşkından öleceğini prensese söyleyivermiş. prenses bu aşktan çok etkilenmiş ve askere eğer balkonunun altında 100 gün 100 gece beklerse onunla olacağını söylemiş. asker beklemeye başlamış, 10 gün 20 gün 30 gün, üzerine yağmur yağmış, arılar sokmuş, kuşlar pislemiş, ne olursa olsun kıpırdamadan bekliyormuş. prenses de ona pencereden baktığı her gün bundan etkilenmeye başlamış. sonra 99uncu gün gelmiş, asker sandalyesini de alarak 99uncu gün gecesi orayı terk etmiş.
sözlükçünün notu: burada paradoksu hikeyenin iki sonu olduğunu bilerek kurcalayalım,
-bu hikayenin iki sonu var; asker 99uncu gün geldiğinde, prenses sözünü tutmazsa kederinden öleceğini düşünerek 100üncü günü beklemeden orayı terk etmiş. bir diğer son ise, asker orada günlerce haftalarca beklemiş, 99uncu gün geldiğinde artık neden beklediğine bir anlam verememiş, içinde uçmuş gitmiş artık bir şeyler, sadece 1 gün kala vaz geçmiş aklında ve umurunda olmadan. öylece çekmiş gitmiş.
bu hikaye ile elea'lı zenon'un paradoksunu ve slovengillerin zizek söylemini miksere atalım şimdi. paradoks yok oldu, ölümlü sisyphos sonsuza kadar itmekle cezalandırdığı kayayı siktir etti, sonsuzluk kırıldı ( zenon ) , ölümüyle cezalandırıldı ( zizek ) . ya işte böyle, bir masal ile bir mitin dövüştürülmesi müsabakasının sonuna geldik. -
dünya tatlısı, ilk dinlemeden itibaren ıslığa ıslıkla eşlik etmek isteyeceğiniz bir andrew bird şarkısı.
-
-
sondaki entrümantali çok hoş olan quadeca şarkısı.
-
andrew bird'ün indie türündeki parçası.
...
sisyphus peered into the mist
a stone's throw from the precipice, paused
did he jump or did he fall as he gazed into the maw of the morning mist?
did he raise both fists and say, "to hell with this, " and just let the rock roll?
let it roll, let it crash down low
there's a house down there but ı lost it long ago
let it roll, let it crash down low
see my house down there but ı lost it long ago
well, ı let the rock roll on down to the town below
we had a house down there but ı lost it long ago
lost it long ago
na-na-na-na-na-na-na
na-na-na-na-na-na
ı'm letting it roll away
ıt's got nothing to do with fate
and everything to do with you
ı'd rather fail like a mortal than flail like a god on a lightning rod
history forgets the moderates
for those who sit
recalcitrant and taciturn
you know ı'd rather turn and burn than scale this edifice, yeah
where's my accomplice?
so take my hand, we'll do more than stand
take my hand, we'll claim this land
take my hand, and we'll let the rock roll
let it roll, let it crash down low
there's a house down there but ı lost it long ago
let it roll, let it crash down low
see my house down there but ı lost it long ago
lost it long ago
na-na-na-na-na-na-na
na-na-na-na-na-na
ı'm letting it roll away
ıt's got nothing to do with fate
and everything to do with
sisyphus peered into the mist
a stone's throw from the precipice, paused -
belki sisyphos da kurtlu tipler gibi, oyalanmazsa kaygılı ve panikli oluyordu. ondan ötürü önündeki kayayı durmaksızın tepeye kakıştırıp duruyor, boş duramıyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap