• (bkz: policy)
  • strateji bilimine göre "taktik"tir. stratejinin alt kollarından biri. siyaset bilimindeki "devlet politikası"dır yani. partiden* veya hükumetten* farklı olarak devletin uzun vadeli planları bunlar arasındadır. bunu en iyi uygulayan devletler şahsi fikrimce abd, ingiltere, israil ve çin. bu ülkelerin yönetimleri değişse bile devletlerinden beklediğiniz şeyler genellikle aynıdır. yönetimleri değişmiş olsa bile ülke reaksiyonları benzerdir, çünkü devletin bazı konulardaki "fikri" belirli bir temel stratejik hedefe yönelik olmak üzere "sabittir". fakat her gelişmiş ülkede bu durum aynı değil.

    bizim gibi g20 ülkelerinde daha çok siyasi istikrara bağlıdır bu. partiler değiştikçe devlet politikasını değiştirmeye çalışırlar. özellikle bunu yakın tarihte 90'larda bol bol gördük.
  • acaba siyasa/politika şiirin veya edebiyatın bir kolu mu olsaydı? veya dans veya tiyatronun?

    o zaman dans, ölene kadar mokoko.

    "kullanılan kelimeler:
    siyasa - şar kurulu - ilbay - şarbay - basın oruntakları - dayre - sığılmak - durluk (istikrar) - saptamak - gerek - erge - özensiz - ögrenek - yaraç - yükümsel - yeritilme - yaduyru - ispeliter - tecim - diyev - uray - salgıt - duru kurtarıcı - cumur - ayta - kapsal - hakyeri - yönerge - kurak - görek - göregitmek - isten (samimi) - finans danışmanı -yarşarbay." kemal tahir - dil dosyası
  • tanım: strateji biliminde "taktik" anlamını taşıyan kelime.

    siyasa, kelime anlamıyla birlikte siyasetten ve politikadan uzak "devlet geleneğini" ifade eder.
    çok eskiye gidersek; "il gider töre kalır" diyebiliriz biraz yakınlaşıyor olursak da bugün abd'nin başında nasıl trump gibi bir lidere müsamaha gösteriliyor anlayabiliriz diye düşünüyorum.

    uzun vadeli programa sahip olan devletleri kimin yönettiğinin hiçbir önemi yoktur kardeşlerim, devlet çoğulcu demokrasi ile toplumun adeta rahatlamasini sağlar.
    devlet için seçimin tek amacı "görevi" kimin yapacağının belirlenmesidir.
    halihazırda görev zaten çok önceden belli olmuş bu yönetimlerde trump gibi sarı kafalarda söz dinlediği sürece yönetici olabilir, çok şaşırmamak lazım.

    bir tabir vardır ya halk jargonunda "real'in başına geçsem ben de şampiyon olurum zaten" demek gibi, mantık aynı abd'nin başına beni de koysalar ben de yönetirim diyebilir insanlar, çünkü siyasetten önce siyasa gelir, taktik her şeydir.
  • ahmet bican ercilasun’a göre türkçe’ye -sal, -sel eklerinin girmesine sebebiyet veren iki kelimeden biri. hocaya göre normalde o ek -al, -el imiş. özel, genel, yerel gibi. siyasa kelimesine eklenen -(a)l ekiyle oluşan siyasal kelimesinin sonundaki -sal sesinin yanlış bölümlenmesi dolayısıyla bugün kamusal, yapısal gibi tonla kelime türettiğimiz -sal ekinin türkçe’ye yerleştiğini söylüyor. bu yanlışa sebebiyet veren diğer kelime de ulusal imiş.

    edit: imla
  • vicdan sahibi bir yazar.
hesabın var mı? giriş yap