• (bkz: septisizm)
  • hiçbir bilgiyi mutlak olarak kabul etmeyen, eleştirel yaklaşımı temel alıp soruyu ve bu soruları sorma biçimlerini yenilemeyi hedefleyen felsefi akım.
  • skeptisizm epistemolojik bir görüştür. herhangi bir bilginin doğruluğu çok sayıda kabullere dayandığından ve bu kabullerin doğrulukları çoğu zaman (neredeyse her zaman) apaçık olmadığından bilginin doğruluğu hakkında şüpheci olmamız gerektiğini söyler kabaca.
    bu şüpheci tutum dini bir bilgiden, bilime ve günlük hayata kadar tüm bilgileri kapsar. en başta insanın algıları daha sonra dış dünyanın yanıltıcılığı şüpheci pozisyonları güçlü kılar.
    kendi fikrime göre ilk olarak iskoç filozof ve tarihçi david hume tarafından güçlü şekilde şampiyonluğu yapılmıştır.
  • kelime anlamıyla şüpheciliktir. dogmatizme, salt fikirlere karşı çıkar. refleksif düşünce metodu benimsenir.
    beyin efektif olma üzerine evrimleşmiştir, bu evrim süreci içerisinde veri toplanırken ön yargıya maruz kalınır. maruz kalmayı en alt seviyeye indirgeyebilmek için; veriler irdeleme, değerlendirme gibi süzgeçlerden geçirilir. zamanla eleştirel yaklaşım becerisi kazanılmış olur. skeptisizm duygusu gelişmiş insanların mutlak doğru-yanlış hükümleri yoktur. elde edilen veriler karşısında açık görüşlü olurlar. yanılgılar onlar için utanç kaynağı oluşturmaz.
  • “gerçek olduğundan emin olduğun bir rüya gördün mü hiç, neo? eğer o rüyadan uyanamazsan ne olur? rüya alemi ile gerçek dünya arasındaki farkı nasıl ayırt edersin?” (morpheus, matrix, 1999)

    felsefenin babası sayılan thales’ten beri ortaya atılan felsefi açıklamalarının çokluğu ve çeşitliliği doğal olarak eleştiriyi ve şüpheyi gerektirmiştir. antik çağ yunan bilgiciliğinin kurucusu protagoras tarihte ilk şüphelenen, şüpheci (septik) düşünürdür. protagoras “her şeyin ölçüsü insandır. her şey bana nasıl görünürse benim için öyledir. üşüyen için rüzgâr soğuk, üşümeyen için soğuk değildir. her şey için birbirine tümüyle karşıt iki söz söylenebilir” diyerek tümel (külli) bir hakikatin var olmadığını, her insanın kendine ait kanaat ve düşünceleri olabileceğini belirtmiştir. buna göre protagoras’ın şüpheciliği göreli şüphecilik olarak tanımlanır. bilgi sorununu sistematik olarak inceleyen ilk şüpheci filozof ise pyrrhon'dur. pyrrhon ile birlikte şüphecilik görüşü okullaşmıştır.
    bir başka şüpheci filozof da descartes'tır. descartes'ın şüpheciliğine yöntemli şüphe adı verilir. zira descartes'ın şüpheciliği kesin bilgiyi bulana kadar tüm bilgileri gözden geçirme anlamındadır. ona göre kesin bilgi mevcuttur, şüphecilik ise bir yöntem mahiyetindedir.
    pyrrhon'un şüpheciliğinin kökeni belki de platon ve aristoteles okulları arasındaki karşıtlığı sezmesi ve bu karşıtlığın daha sonra stoa ve epiküros okullarında derinleşmesini gözlemlemiş olmasıdır. bu tür gözlemleri pyrrhon’un felsefi öğretilere karşı olan güveninin sarsılması ve bunun sonucu olarak da şüphe etmesinin temelini oluşturmuştur.
    pyrrhon’un şüpheciliğine göre mutluluğa giden yol şöyledir:

    nesnelerin gerçek yasası kavranamaz.

    öyleyse nesnelere karşı tutumumuz yargıdan kaçınma olmalıdır.

    ancak bu tutumla ruhsal dinginliğe ulaşılabilir.
  • şüphecilik.

    birtakım sözde bilgi toplamına olan inancımızı zayıflamaya niyetli bir felsefik tez ya da iddialar takımı.
  • birçok filozof, dış dünya ve diğer zihinler üzerine şüpheciliğin sorunsalını çözüme kavuşturduklarını iddia ettiler. ama bir kısmı yenilgiyi kabul etmektedirler.

    rene descartes, çok güçlü ama kötücül bir iblisin onu yarattığı ve sistematik olarak onu kandırdığı ihtimalini göz önünde bulundurduğu meditasyonlar eserinde şüpheciliğin en ünlü ve en yetkin sunumlarını yazmıştır. descartes okuyucusuna şöyle sorar: böylesi bir iblis tarafından kandırılıyor olmadığımı nasıl bilebilirim?

    immanuel kant, felsefenin şüpheciliğin sorunsalını henüz çözememesini büyük bir skandal olarak görmüştür. martin heidegger, büyük skandalın sorunsalın çözülememesinden değil ama filozofların bir çözüm ihtiyacıyla onun orada durduğunu düşünmelerinden dolayı olduğunu yazmıştır.
hesabın var mı? giriş yap