• elini taşın altına koymak. karar verilen bir olayın sonucundan etkilenmek.

    skin in the game, hem karar alma sürecinin bu karardan etkilenecek kişilerin lehine işlemesini sağlar hem de daha adil bir netice doğurur. mesela bir işletme sahibi, vereceği kararların sonucundan etkileneceği için daha dikkatli davranır. tam aksi bir örnek isterseniz de herhangi bir politikacıyı, yerel veya genel bir yöneticiyi düşünebilirsiniz.

    aynı zamanda nassim nicholas taleb'in yeni çıkacak kitabının ismi. tam olarak şöyle olacakmış: skin in the game - the underlying matrix of daily life
  • bir işe girerken özellikle mali konularda tüm riskleri almak. bizim buralarda siyaset genellikle yürek üzerinden yapıldığından, ülkemizdeki kullanımı "ben bu işe yüreğimi koydum" olarak geçer. warren buffet sıkça kullanır.

    gereksiz bir yerel kullanımı için bir kötü örnek daha;
    (bkz: biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık)
  • bir hedefi gerçekleştirmek uğruna maddi riske girmek anlamına gelebilecek ingilizce ifade.
  • sikca kullanilan bir kalip ve nassim in uzerine cok fazla konustugu konulardan biri.

    bir isin nasil olmasi gerektigi hakkinda soz sahibi olman icin o is ters gittiginde kaybedebilecek bir seyinin olmasi lazim.

    hava civa ornekler yerine gundeme yakin orneklerle :

    duzgun isleyen bir sistemde ekonominin icine sican bir ekonomi bakaninin da ekonomiyle birlikte buyuk kayiplar verebiliyor olmasi lazim.

    turkiyenin akibeti icin oy verenlerin turkiyede yasiyor, sectikleri liderin basari/basarisizligindan etkileniyor olmasi lazim.

    obur turlusu asimetrik risk, yani ekonominin basindaki adam kotu yonetiminden hic etkilenmiyor ama iyi yonetiminde tepemize cikabiliyor. ayni durumun benzeri oy atanlar icin de gecerli.
hesabın var mı? giriş yap