• maalesef sırtını tamamiyle başrol oyuncusunun oyunculuğuna dayamış bir film. skjult bize yeni, farklı, özgün hiçbir şey sunmuyor. çok daha iyi bir film olduğunu düşünerek izlediğim filmden geriye kalan akılda kalıcı tek şey kristoffer joner 'in oyunculuğu. filmin the changeling , the shining , don't look now gibi filmlere yaptığı göndermeler bile filme bir zenginlik katamıyor ve bir süre sonra "acaba bügün pişirdiğim yemeği dolaba koysam mı" gibi enteresan düşüncelere dalabiliyorsunuz. oyunculuğuyla filmi tek başına götürmüş joner'in önünde saygıyla eğilerek olmamış diyorum. kendisine duyduğum yüksek çekim kuvveti ise ilk günkü şiddetiyle devam etmektedir.
  • norveç menşeili olup son dönem korku filmlerini baz alırsak çıtanın üstünde seyirde giden manzara dolu ses ve görsel efekt "bö" kıvamında kullanan (ki karşı değilim) bir yapıttır efenim.
  • aynı zamanda bir heavy metal gurubu. 2010 çıkışlı, de sy7 dodssynder isimli albümleri iyi. albümün norveççe olduğunu da söylemeye gerek yok herhalde.
  • --- nordik ocak ---

    ocakta noel ve yeni yıl heyecanı yerine en az 400 tl gelen doğalgaz faturasının insanı zaten arktik soğuklara ittiği kasvete karşı, "alkol dostunuz olabilir" şiarıyla minimalist bir ocaktan sıcacık bir teselli sunan efes pilsen özel seri 10, cumartesi korku gecesi kapsamında son yılların nordik ve muhtemelen oldukça dandik korku filmlerini ocak ayı boyunca "nordik ocak"ta sunmaktan gurur duyar.

    --- nordik ocak ---

    efes pilsen özel seri 10'un sunduğu cumartesi korku gecesinde izlenmiş, pål øie'nin yazıp yönettiği uzun yol yolculuğunda gece yarısı asla araçtan inip ağaç dibine işenmesinin ağır sonuçlarını işleyen minimalist gerilim.

    f tipi cezaevindeki hücrelerden hallice bir odada sadist bir annenin yetiştirdiği bir bireyin, annesinin ölümü sonrasında döndüğü - perili evlerden farksız - köşke dönmesiyle başlayan geçmişle yüzleşme filmi.

    kristoffer joner'in iyi oyunculunun taşıdığı yapım, ucuz korkutma numaralarının arasına gizemli bir gerilim katabiliyor. buna güzelim nordik ormanların hiçbir şey yapmadan sadece kendilerini sergileyerek kattığı görsel zarâfet de eklenince, karakter bölünmüşlüğüne dair her şey çok erken açık eden film her nasılsa izlenebilirliğini sürdürüyor. bunda hayalî karakteri anders danielsen lie'yi birkaç karede de olsa görme beklentisi etkili olmuş olabilir.

    neticede, eli yüzü düzgün, hikâyesinin gidişâtındaki gizemi muhâfaza edebilme başarısından yoksun olsa da deştiği istismar edilmiş genç bireyin geçmişiyle yüzleşmesine kâfi bir derinlik katabilen, ormanların sakinliğine usul bir gerilimi işleyebilen film.
  • müthiş atmosfer ve renklerinin hakkını veremeyen, ilk 20 dakikası fazlasıyla başarılı korku-gerilim filmi.

    film girişte çıtayı yüksek tutuyor ancak devamında, tahmin edilebilir senaryosunun da etkisiyle, o etkiyi kaybediyor ve yukarıda da belirtildiği gibi tamamen başrolün sırtına yükleniyor. joner abi rolünde döktürüyor ama senaryo ivme kaybettiği için film totalde vasat bir hale geliyor.

    bu arada oteldeki sahneler gerçekten çok etkileyici, insanın aklıyla oynuyor.

    özetle potansiyeli olan ama altını tam dolduramamış bir iş ortaya çıkmış. bir şeyler iyi yapılırken başka bir şey eksik kalmış.

    ikea' da satılan vasat bisküviler gibi ama kuzeyden ne gelse yeriz orası ayrı.
hesabın var mı? giriş yap