• 2007 senesinde tanıştım bunun 1996 modeliyle. tanışmadan önce babam felicia alıyoruz dediğinde trip attığımı biliyorum; "skoda ne yaaa.." diye. ehliyeti yeni almışım kanım kaynıyor. sanki m3 alacağımıza 3.16i alıyormuşuz gibi bir hissiyat oluşmuştu. fakat ondan sonraki 4 sene bu arabayla öyle bütünleştim ki, olduğundan çok farklı bir gözle bakar oldum. evin 2. arabasıydı ama ben diğerini kullanmıyordum mecbur kalmadıkça. herkesin ilk arabası ayrı olur derler ya. benim paramla satın aldığım bir araba olmamasına rağmen, sanırım ehliyetle uzun süre kullandığım ilk araba olduğu için böyle bir bağlılık oluştu.

    şimdi öncelikle bu arabada donanım diye bir şey yok. daha doğrusu skoda'nın vw grubuna geçtiğini hissettiren bir donanım anlayışı mevcut. hidrolik direksiyon yok, otomatik cam yok ama metalik renk var, ayarlanabilir silecek zamanlaması falan gibi gereksiz şeyler var. absve hava yastığının yokluğunu da kaportayı sağlam tutarak gidermeye çalışmışlar sanırım. çünkü gerçekten elinizle vurduğunuzda bile çıkan ses insana güven veriyordu. plastik kalitesi diye de bir şey yok. çünkü özeliklikle konsolun altını, el freninin olduğu yerdeki plastikleri falan gazetelerin dönüşümünden elde etmişler sanırım, o kadar kalitesiz. kapıları inanılmaz kaliteli. sanayideki usta kapı kilitlerinin o dönem golf'lerle aynı olduğunu söylemişti. o yüzden midir nedir yıllarca ayarı dahi bozulmadı. üstelik kapandığında çıkan o tok ses kuş serileri ile falan kıyaslanamaz.

    hidrolik direksiyonun olmayışı özellikle park manevralarında kol kaslarınızı oldukça geliştiriyor. diğer hayret verici özelliği ise yol tutuşu. o zaman cahil cesareti midir nedir bilmiyorum ama şimdi kullandığım arabalarda bile bazılarında onla girdiğim hızda virajlara giremiyorum, tedirgin oluyorum. sadece bir kere yerler ıslakken viraja gereksiz bir süratle girdim* onda da arkasını bıraktı önce sonra gazı bırakınca biraz da manevrayla yola geri döndü. bir kere geri geri giderken yanlışlıkla mercedes e250'ye vurdum. vurduktan sonra aynaya baktım mercedes'i görünce içimden tüm duaları ettim. gitmişti bir felicia parası. inip baktığımda mercedes yeni yıkandığı için tamponundan sular dökülmüştü çizik bile yoktu. işin garibi feli'nin tamponunda da ufacık bir çizik oluşmuştu.

    motor olarak 1.3 ve 1.6 benzinli bir de 1.9 dizel seçenekleri vardı. bizimki malesef 1.3'tü. 68 bg, 0 tork. kısa vites oranlarıyla ilk 3 vites çok seri ama 4. 5. vitesler sanki sonradan eklenmiş gibi. maksimum hızı da 145 km/h yokuş aşağı. bunun yanı sıra özellikle lpg ile dönemin şartlarında çok ekonomik yakıt tüketimlerine imza atıyordu.

    uzun lafın kısası öyle aman aman bir araba değil evet. ama şu ana kadar kullandığım parasının hakkını en iyi veren otomobillerden. hele şimdi fiyatları daha da düştü. temizini bulmak oldukça zor, belki de bir devir kapandı bilmiyorum. ama bu paralarda araba almayı düşünen varsa kuş serisine falan 10 basar onu söyleyebilirim. kuş serisine bok atmak gibi bir niyetim de yok çünkü geçmişte her türk ailesi gibi sıfır şahinimiz de oldu doğan se le çarpimızda. * özetle felicia iyidir iyi.

    yıllar sonra gelen edit : yıllar sonra 2000 model 1.6 lt glx modeline sahip olduk. yukarıda bahsettiğim lx modeline göre full diye tabir edebiliriz. klima, ön camlar otomatik, yükseklik ayarlı koltuk, hidrolik direksiyon gibi donanımları mevcut. motoru da 75 bg gibi değil 95-100 bg arası hissettiriyor. temizini bulabilirseniz o paralara alınabilecek bu da en iyi araba diyebilirim.
  • 1999-2001 modelleri wolksvagen-skoda ortaklığının çıkardığı ilk arabadır. enejeksiyonlu motora ve hidrolik direksiyona sahiptir. yaşından ve tipinden beklenmeyecek performans ortaya koyar. bu tipteki bir araba trafikte veya uzun yolda yanınızdan vınn diye geçtiğinde şaşkınlığınıza şahit olabilirsiniz. son serisinin tasarım revizyonunu resmen yarıda kesmiştir skodalı mühendisler. önünü (özellikle ön ızgarayı) harika şekilde revize edip nedense arkaya ellerini sürmeyerek önden 2005, arkadan 1993 model araba görüntüsü bırakmışlardır. muhtemelen ön tasarımı görünce "ya beyler daha fazla uğraşmayalım bence işi çözdük zaten fabia diye bi model çıkaralım ona kasalım biz nesiller boyu" diyerek üretimi 2001' de kapatmışlardır.
  • direksiyonu adam öldürcek cinstendir.1.3 motorlu glx modeli var direksiyon vede klima haricinde bir kusuru yok.tank gibi sağlam * araba.çok az yakar benzini.abim vede beni ehliyet sınavlarına hazırlayan yadigardır.gözümde yeri bambaşkadır.
  • 1.3 motorlu çok tasarrufludur.bunun yanında debriyajın ve direksiyonun hidrolik olmaması klima bulunmayışı dezavantajıdır yine de rahattır gider
  • skoda'nın boktan otomobiller üreten bir marka olmaktan kurtulmaya başlayacağının ilk sinyallerini veren modeli. fabia'yla bu süreçten tamamen çıkılmıştır.
  • skoda'nın mini sınıfta, favorit'ten (bkz: skoda favorit) sonraki, fabia'dan (bkz: skoda fabia) önceki modeli... hatchback ve station wagon* olarak iki karoser tipi mevcuttur...
  • cek yapimi tanktir bu arac. eksi 25 derecelik soguk ardindan arabanin motorunun icindeki suyun tamamen dondugu, yolda 15 dakika gittikten sonra bir anda 110 a vuran hararaet ibresi sonrasi anlasilir. tamirci arkadas gelir kaputu acar. sogutma pervanesinin oldugu izgaraya giden su hortumunu cikarir ve o inanilmz goruntu ile karsilasilir. hortumun ici tamamen buzdur. adama elindeki tornavida ile vura vura buzu kirar. ama motorun icin hala buz dolu su ile kaplidir.
    tamirci orada baslar anlatmaya, yeni model herhangi bir araba bu sekilde bir motor ile asla baslamaz, baslasa bile 100 metre sonra motoru orta yerinden catlardi diye.

    severdim seni be felicia.
  • bisiklet niyetine kullanılabilecek bir araba.

    devirli kullanmak gerekiyor. ayrıca boya ister.
  • yakıtı, servisi, yedek parçası, vergisi gayet uygun öğrenci-memur arabası. kara kışta bile tek marşta çalışır motor performansı biraz zayıf olsa bile kolay kolay yolda bırakmaz.
  • gerçekten sağlam araba. kapıyı kapattığınızda bile çelik kapı gibi tok diye bir sesle kapanıyor.
hesabın var mı? giriş yap