• norveçli grup moddi'nin söylediği içinizi ürperten bir parça.

    sözleri de şöyleymiş:

    it’s there, it’s where it begins someone’s calling your name
    you've been down there all night now in a state that i cannot explain
    behind grey curtains of ash from a word it was born
    now smoke rises high from your head, morning mist laying dead
    on naked shoulders
    - no flowers, no thorns

    hey, love, stay the fuck out of my home i’ve told you a thousand times
    ‘cause my brain tells me you’re dangerous and my belly says you’re just too hard to find
    another kiss from swollen lips of ashes will probably blow this whole winter away
    but something tells me this is just not real something tells me this smoke is here to stay
    it was supposed to be an endless day
  • bu filmi ilk izlediğimde, henüz sigara içmiyordum. yanımda sevdiğim kadın vardı.
    en akıllıca tercihi seçtim ve sigaraya başladım.

    üzerinden yaklaşık on bir sene geçti, sigaradan ayrılalı ise on altı ay.
    en son sevdiğim kadın ise beni bıraktı, sigaraya devam etti.

    şu an sevdiğim kadın sigarayı bıraktı ve bana "elime bakmayı bırak, bir an önce elimi tutmaya başla," dedi.
    "bu fikrin güzelliğiyle yetinemedin, gerçekliğiyse seni delicesine korkuttu," demek zorunda kaldım.

    elimde yeni sarılmış bir drum, yanıbaşımda pervaza tünemiş kendi dilinde bana bir şeyler anlatmaya çabalayan bir kumru var.
    en akıllıca tercihi seçtim "aynı şeyleri tekrar yaşamak hoş değil," dedim.
    sigarayı yaktım, kültablasına bıraktım. bundan sonrası onun hayatı, dilediği gibi yaşayabilir...
  • senaryosunu paul auster'in yazdigi, sigarali super film..
  • moddi denen yavşaklar grubunun insanın ağzına ağzına sıçmak için söylediği şarkı. allah belâsını versin! götler!

    http://youtu.be/y0zkcfm-kbg

    sözlere dikkat sevgili bencileyinler.
  • harvey keitel'in en iyi performanaslarindan birini cikardigi film
  • harika bir film. ben bu adami seviyorum, yani paul auster'i. senaryo yazari olarak da, bu adam cok iyi is cikardigi ortaya cikiyor. bu kadar sade ama akici bir senaryo olamazdi.

    paul auster, kitaplarinda da sik sik yaptigi gibi, kendi hayatindan öge(ler) kullaniyor.

    - filmdeki yazarin ismi paul benjamin, paul auster'in yazarliga ilk adim attigi yillarda, squeeze play isimli polisiye romanini basarken, kendi ismi yerine kullandigi mahlasidir.

    - thomas'in dogum gününde gittikleri barda, tom waits'in downtown train'i calmaktadir ki tadindan yenmez.

    - sondaki noel hikayesinin siyah-beyaz cekimlerinde, auggie'nin (c)aldigi fotograf makinesinin canon ae-1, yani 5 yildir kullandigim makine ile ayni olmasi benim icin hos bir tesadüf oldu.
  • insanin kendi ic dunyasindaki sorunlarla bogusurken diger insanlarin hayatlarina vurdumduymaz bir tavirla yaklasmalari hakkinda, bunun tam tersini yapan bir adamin uzerinden anlatilan bir film. hic tanimadiginiz yasli ve kor bir kadinla bir yilbasi gecesi gecirir miydiniz sorusunun cevabi. diyaloglar zekice. siyah beyaz final sahnesi filmin en onemli ozelligi.
  • dvd'si kadıköy'deki dvd'cilerde bulunmayan [orta dünya'ya burdan yuh demek istiyorum, the end en azından çabaladı], kitabının da baskısı tükenmiş olan [sorduğum ve bulacağımı hiç ummadığım (kim bilir kaçıncı) kitapçıda solmuş sararmış, rafta yıpranmış bir tane buldum] film... harvey keitel'in performasını ve o tütüncü dükkanında olanları merak ediyorum.
    **

    dip not: the end'e selamlar, azimle aramaya inandım *
  • harvey keitel, paul auster, william hurt, duman, her gün aynı noktadan fotoğraflanarak elde edilen bir kronoloji, samimi hikayeler ile 1996 yılında hatırlanan en önemli detaylardan biridir bu film. paul auster’i bu film sayesinde sevebilir insan ve onun hayal dünyasını tanımak ister.

    harvey keitel ile paul auster’in isimleri daha sonra lulu on the bridge’de de birlikte geçecektir, ama ulis’in bakışı ile birlikte ifadesinin en iyi göründüğü filmdir kanımca.
  • harikadan öte bir filmdir! yazar paul benjamin rolunde william hurt nefis bi oyun cikartmis derken diger oyunculara bakiyorsun ve hepsinin harikulade icten oynadiklarini goruyorsun! film izleyenlerine brooklyn i de tanitir, paul auster in nasil bir brooklyn asigi oldugunu kavratir... tom waits i daha bir sevmeyi ogretir...
hesabın var mı? giriş yap