so that
-
ing. baglac olan ki; hani su ayri yazilmasi gerekenden**.
ornekle aciklayalim ki, pekissin:
they opened the windows so that they could get some fresh air - pencereleri actilar ki, biraz temiz hava alabilsinler.
bir de "so...that" seklinde kullanilan bicimi vardir ki, o da aradaki sifati pekistirmek icin kullanilir. gelsin bakalim ornegimiz:
it is so crowded that i cannot even breathe - o kadar kalabalik ki, nefes bile alamiyorum. -
hoşgelmiş onuncu nesil sabırtaşı yazar.*
-
burç erkeklerinin ayrılıklarına takmış olan suser.
-
burçlarla ilgilinen bir insan. behzat ç. i severek izliyor.
-
kendisi çok sevgili badimdir. akıllı bkz vermeye bayılır. candır, canandır.
-
burçlarla ve astrolojiyle ilgilenen, güzel de yapan yazadır... tam bir ikizler burcu erkeği olarak buradan sesleniyorum kendisine... badim ol yıldızlara uçalım...
-
ankara'yı tanımaya çalışan, çok gezen bir yazar. güzel mekanları tercih ediyor
-
bana başlık açmayı ve akıllı bakınızı öğreten yardımsever yazar.*
-
sorularıma bıkmadan usanmadan cevaplar veren tatlı yazar.
-
ingilizcede bir bağlaç, türkçede ise çok tatlı ve samimi bir arkadaş. *
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap