• fransızcadaki chauffeur'den gelir, ısıtıcı demektir.

    ne alaka? anlatayım.

    ilk buharlı araçlar çıktığında bu araçları süren kişiler aynı zamanda yanma odasına kömür atarak buhar motorunu çalışır halde tutmak durumunda olduklarından dolayı halk arasında "ısıtıcı" ismini almışlardır.

    (kendi entry'mden alıntı yaptım, yüzüme vurmayın: sofor ile surucu arasindaki farklar/@ventolin)
  • şu linkte göbeğini ve tesbihini gördüğünüz geçen gün benim ödümü kopardı.

    tek konuştuğu an arabaya bindiği saniye oldu ve bana sanki dünyadaki aids'in ya da açlığın sorumlusu benmişim gibi nefretle bakarak "emniyet kemerinizi takın" diye ünledi. sonrası yok, adam transa geçti.

    sol elde tesbih, sağ elde direksiyon, yerinden milim kıpırdamadan öne doğru bakıyordu ve arada boğulur gibi hırıltılar çıkarıyordu. bir ara ayağı gaza basılı şekilde öldüğünü sandım ve lüleburgaz semalarında pata pata helikopterlerin dolaştığını, kobra takibi dizisindeki gibi hareket halindeki araçtan yandaki saman dolu traktöre atlamamız gerekeceğini düşündüm. kafamda arka koltuktaki teyzeyi top yaparak fırlatma senaryoları bile kurdum çünkü adam gerçekten ölmüş gibiydi ve araba sürekli hızlanıyordu. ayrıca teyzenin de top yapılası bir tipi vardı :/

    neyse ki sonra telefonu çaldı, garip bir ses çıkararak açtı, "yürü git lan, işim var" diyerek kapattı. kaba bir şoför ölü bir şoförden iyidir.
  • önceden, elektrikle çalışan trenlere geçilmeden önce, buharlı trenleri çalıştırmak için trenlerin lokomotiflerindeki ateşe kömür konur, böylelikle trenin ilerlemesi sağlanırdı. kömür koyan insana şoför (chauffeur) denirdi. elektrikli trene geçtikten sonra kömüre (ısıtıcıya) gerek kalmamasından ötürü treni çalıştıran insan kondüktör (conducteur) ismini aldı.

    şoför (chauffeur) ısıtan, ısıtıcı (“chauffage” ısıtma); şofben (chauf-bain) sıcak banyo (“chauffe-eau” sıcak su), eşofman (échauffement) ısınma demektir.
  • zeki müren'in seslendirdiği bir şarkı.

    -şoför abi yolun açık olsun
    -eyvallah koçum
    -yaşşaa

    şeklinde girişi vardır.

    "...
    dodge, plymouth, desoto
    hepsi de kıyak oto
    kalbin neşeyle dolsun
    bu yollar helal olsun
    ..."

    şeklinde sözler barındırır, bugün olsa sanırım gizli reklam yüzünden sansürlenirdi bu şarkı.

    dinlemek isteyenler için gelsin.
  • arac kullanma isini para kazanmak icin yapan suruculer.
    arabayi surup para kazanmiyorsaniz, bir de ustune benzin ve bakim parasi da cebinizden cikiyorsa bilin ki siz bir surucusunuz. [bu bilgi ehliyet kursu sayesinde ogretilmistir, ogretilmeye devam edilmektedir]
  • şoför, türkçede driver...
  • dogru bicimde okununca en komik olan sozcuk. 'şoför'. cekirdek gibi bir defa soyleyince insanin durasi gelmiyor. şoför şoför şoför.
  • "her devrin ve yaşayışın kendisine göre bir insan tasarrufu vardır ki, bütün bir zihniyeti ve inkarı güç realiteleri ifade eder. şoför kelimesi şüphesiz bunların en medenisi, en latifi, en iyisi ve en cemiyetlisidir. iki dudağın arasında bir öpüş taklidine benzeyen ve ilk hecede havaya bıraktığını ikinci hecede adeta geriye alan bu kelimenin türkçe'nin en mühim kazançlarından biri olduğuna bilmem dikkat ettiniz mi? hangi şiveden söylenirse söylensin o daima manalıdır."

    saatleri ayarlama enstitüsü - ahmet hamdi tanpınar
  • ben şoförü; tabela takip edişinden, sapak kaçırmayışından, viraja girişinden, dinlediği yol tarifini tekte hafızaya kaydedişinden ve hızlı park yeri buluşundan anlar, severim. gerisi hikaye, sürücü.
  • günde kaç kız götürüyo allah bilir.
hesabın var mı? giriş yap