• italya ile vaka sayılarımız orantılı bir şekilde giderken, üstelik 65 yaş üstü olmasına rağmen yasağı tınlamayan bu kadar kişi varken, işe gitmek zorunda kalan milyonlarca kişi toplu taşıma kullanırken, üstelik 300 kişilik yemekhanelerde yemek yiyen insanlar varken neden hala edilmediğini merak ediyorum.

    italyan bir profesörden türkiye'ye mesaj:

    "eğer hükümet doğru adımlar atmazsa, doktorlar bu denizi küçük bir kaşıkla boşaltmak zorunda kalır. o halde derhal her şeyi durdurup, kimsenin kimseyle buluşmamasını sağlamalı. büyük rakamlara kendilerini hazırlamalılar. organizasyonel modelleri incelemeliler. aksi halde bu dalga, doktorları ve hastaneleri ezer geçer."

    edit: imla.
  • (bkz: virüs bulaştırmak yasaklansın kampanyası)
  • gerçekten sokağa çıkma yasağını doğru düzgün uygulayacaklarına inanıyor musunuz acaba? diyelim ki yasak geldi. günün belli saatleri alışveriş yapma amaçlı serbest bıraktılar. insanlar dışarı çıkacak alışverişe koşacak birbirine daha yakın temas kuracak. diyelim ki yasağı deldin sokağa çıktın anlık ihtiyacın oldu derdini anlatamıycan para cezası yiyeceksin birilerinin kesesini dolduracaksın. biz sokağa çıkma yasağını doğru düzgün uygulayacak ve bu yasağa doğru düzgün uyacak bir millet değiliz.
  • türkiye'nin ekonomisinin bunu kaldıramayacak olmasıdır. "hangi ekonomi?" diye soranlar var hissediyorum.

    hazinede 1 lira kalmamış, üniversite rektörü yerli tohum merkezini dozerle yıkmaya çalışıyor, insanlar hali hazırda toptancı depolarında hırsızlığa başladı erzak çalıyorlar, esnaf bitmiş durumda, belki de kirasını ödeyemeyen insanlar var. bir de inatla dışarı çıkan bir topluluk var. (esnafa kızmayın. adam o dükkanı açmazsa ne yapacak? o da haklı)

    ihtiyat akçesini hazineye aktardılar o da uçtu.
    kriz patlak verdi açıklama geldi. "dua edin". vay amk dedim. ne kadar basitmiş. dedim boşuna yırtıyoruz kendimizi dua edelim bitsin bu çile.

    sokağa çıkma yasağına ne kadar dayanabilir ekonomi acaba? keşke raporları inceleyip objektif bir şekilde bize "şu kadar dayanabilir" diyebilecek bir bilim insanı olsaydı.

    yine şanslılar. ben de buna tutuluyorum arkadaş. her şey bittiğinde suç coronanın olacak ve yola devam edeceğiz.
  • fakir bir devlet olduğun için....
    çünkü fakirsin
    ya da şöyle diyebiliriz çünkü fakirsin
    çünkü kefen paran bile yok... çünkü fakirsin...

    açıklanan kaynak bile para basılarak karşılanacak
    çok büyük olasılıkla...

    almanya ile aynı nüfus çapına sahip bir ülkeyiz ..

    almanya'nın kriz karşısında masaya koyduğu ekonomik güç birinci kademe için 500 milyar euro

    2. kademe için ilaveten 325 milyar euro

    sokağa çıkma yasağı olmaz çünkü fakirsin...
  • kesinlikle ciddiyetin farkında olmamalarıdır...

    bunun için iç işleri bakanlığını sürekli arayalım, telefona bakılmasa da farklı farklı birimleri arayıp iletelim... bu karar biran önce verilmeli... elimizden ne geliyorsa yapabilmeliyiz....

    bu arada vekiller nerede ?
  • çünkü devletin götünde donu yok.
  • hem ekonomi durur üretim olmayacağı için hem de vatandaş işe gidemeyeceği için devletin tüm bireylere ödenek vermesi gerekir. her ikisi de riskli olduğu için.
  • ekonomik olarak bunu kimse kaldıramaz ve o kadar çok insana yardım edecek birikim malaesef yok. yapabiliyorsanız kendi kendinize izole olun ve kalabalıklardan uzak durun. ya da benim gibi yapamıyorsanız; maske, eldiven gibi koruyucu ekipman kullanın. gerçi ben hala kullanmıyorum. yarın en az 200 kişi ile ilgileneceğim.
  • eziklenmek gibi olmasın, siyasi iktidarı da ekstra suçlamıyorum. eskiden de böyleydi şimdi de.. paramız yok. fakiriz biz lan anlayın artık..

    80 milyonluk ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edersek, açlık ve yetersizliklerden ölecek insan sayısının virüsten ölenlerden fazla olacağını düşündükleri için sokağa çıkma yasağı ilan etmiyorlar..

    bence karar vericiler yanılıyor, sağlık sistemi tıkandığında uzun süreçte de fakirlikten ölmeyi virüsten ölmeye tercih edecekler ama bir çok insan için geç olacak.

    yanlış anlaşılmasın, bu yazdıklarım için de hiç kimseyi suçlamıyorum. üzülüyorum sadece.. çocukken babam sobayı yakmak için karton topladığında da üzülürdüm. şimdi de aynı duyguyla üzülüyorum..

    aslında o kadar da kötü değildik ve daha iyisini de hak ediyor olabilirdik..
hesabın var mı? giriş yap