• bütün gün götünün üzerinde oturup ekrandaki görüntüleri iki düğmeyle yönledirmekten keyif alan, çoğu obezlik tehlikesiyle karşı karşıya kalmış zavallı yeni neslin bilmediği ve ne yazık ki '90lar sonrasında doğmuş olanların asla öğrenemeyeceği oyunlardır. şimdi sadece futbol oynayan erkekler ve makyaj yapan kızlar var sokaklarda. doğrusu üzülüyorum gelecek günler için. dokuz taş *, üçgen *, güzellik çirkinlik *, istanbulun parkında, çatlak patlak nedir bilmeden büyüyen insan evlatları ne kadar faydalı olabilirler kendilerine - evreni, ülkeyi, toplumu geçtim- merak ediyorum.

    gençlik spor genel müdürlüğü, gençlik hizmetleri dairesi başkanlığı ve adana gençlik merkezi müdürlüğü'nün şöyle bir projesi varmış: http://www.lpghaber.com/…iliyor--haberi-346059.html bu oyunları canlandırabilmek için. böyle günlere kaldık işte, çocuklarımızın oyunlarına sahip çıkmak zorunda hissediyoruz kendimizi. çünkü onlar da bizim gibi, kendilerini teknolojinin plastik ve radyasyonlu dünyasına kaptırdılar. ama bu oyunları kitaplaştırmak, onları tarihe gömmekle eş değer bana kalırsa. çünkü dostum, bu çocuklar kitap da okumuyor. bu yüzden, çok daha etkili bir yöntem bulunmalı, o çocuklar kıçlarını kaldırıp tekrar eskisi gibi sokağa dökülmeli. varsın komşu teyze balkondan su döksün "gidin başka yerde oynayın başım şişti gürültünüzden" diye, varsın "evladım bak eve gel artık yoksa açmıycam kapıyı sana" tehditleri * dökülsün pencere ve balkonlardan, varsın "gidin kendi maallenizde * oynayın yaa!" diye didişsinler arada bir. yahu seksek evde mi oynanırmış yağmur/ kar yağmazken?!

    belki fazla ütopik olacak ama, özellikle büyük şehirlerde unutulduğunu düşündüğüm, bu sokak oyunlarını çocuklara ancak gezici çocuk tiyatroları gibi kanlı canlı projeler hatırlatabilirler. elbette böylesi projelerin başarılı olabilmesi için ebeveynlerin de duyarlı ve destekleyici, hatta katılımcı olması elzemdir. hem o kadar yıl sonra ip atlamak, istop oynamak, ekran karşısında wii ile spor yapıyormuş gibi yapmaktan çok daha keyifli gelecektir, eminim.

    2004 yılında düzenlenmeye çalışılmış sokak oyunları zirvesi'nin de tekrar organize edilmesini ve katılımın rekor kırmasını dilerim.

    edit: uyuz url
  • gittikçe kaybolmaya yüz tuttuğunu gördüğüm oyunlarımız. üşenmedim sokağa çıktım ve kısa bir araştırma yaptım. bütün şehri dolaştım. dışarıda çok az çocuk vardı. futbol, basketbol dışında tanıdık bir oyuna rastlamadım. hepsi 80lerde ve 90larda kaldı. çocuk bahçelerinde ya da sokak köşelerinde ip atlayan, birdirbir oynayan, seksek oynayan çocuklar yok artık. geçenlerde tesadüfen halıcının önünden geçerken bir halı firmasının seksek çizilmiş çocuk halısı çıkardığını gördüm, seksek bile artık bir ev oyunu olmuştu. çocukların hepsi bilgisayar başındaydı, oyunlar ve kültür bile değişmişti ve her şey bir tıka bağlıydı artık. sokaklar çocuk sesleriyle dolu değildi artık. bilgisayar hepsini yenmişti.
  • yeni nesillerin bilgisi dahilinde olmayan oyunlardır.

    ip atlama ve sek sek haricinde birçok oyun maalesef unutulmuş durumda, orta yere bir kuytuluk açıp oynan, 3 karış misket oyununu ise eskiler dahi hatırlayamaz vaziyette.
  • çocukken, arkadaşlarımızla beraber çıkıp sokakta oynadığımız oyunlar, hatta dışarıya çıkarken bile ebeveynlerimize genellikle -ben sokağa çıkıyorum denirdi...
  • en popülerleri;
    yakartop, istop, misket, seksek, saklambaç, birdirbir, ip atlama, lastik vs... vs... daha mutlaka vardı da aklıma gelmiyor ki, yaşlanıyorum....
  • gelin-damat
    elim elim üstünde
    ayna
    ebetura bir iki üç
    şişe çevirmece*
    birdirbir*
    tek kale*
    kuka
    dokuz aylık*
    saklambaç*
    beştaş
    japon kale
    misket
    çelik-çomak
    ebelemece
    kale kimindir
    körebe*
    bezirgan başı*
    zincir kırma
    ip çekme
    yağ satarım
    çivi maçı
    gazoz kapağı
    yılan(gazozkapağı)
    yakartop
    istop
    ip oyunu
    telatma
    kurt-kuzu
    ip atlama
    uzun eşşek*
    seksek
    ip çekme
    evcilik
  • (bkz: oyun listesi)
  • köşe kapmaca eksik kalmış.. sokakta daha çok ağaç kapmaca olarak oynanır..
    bide biz uzun inşaat tahtalarını sopa, şu yıllarda ne yazık ki pek bulunmayan lastik topları da top olarak kullanıp beyzbol oynardık zeytinliklerde...
    ne günlerdi bee....
  • ateş almaca diye bir oyun oynardık*
    iki takım olur. takımların kendilerine ait kale niyetine birer direkleri*
    herkes kendi kalesinde bekler. sonra bir cengaver ortaya çıkar ve karşı takıma yaklaşır.
    sonra karşı takımdan biri cengaverimizin peşine düşer yakalamak için...
    oyundaki ana kural sonra çıkanın üstün olmasıdır.
    yakalanan elemanlar yakalayan takımın kalesine yakın bir yerde durur (ta ki takım arkadaşı gelip kurtarana kadar)
    oyununun bitmesi için bir takımın kalesini(direği) terketmesi ya da karşı takımın bir elemanının direkte kimse yokken rakibinin direğine(kale) değmesi* gerekir.
hesabın var mı? giriş yap