• bu ülkede asıl siyaseti solcular yapar. çünkü solcular her zaman halkın yanındadır.
    (bkz: chpnin asgari ucreti 1500 tl yapma vaadi)
    (bkz: emekliye bayram ikramiyesi)

    bu bakınızlar daha da arttırılabilir. ama din ile kandırmadığı, şov yapmadığı, rüşvet, rant peşinde koşmadığı, halkı kandırmadığı için siyaset yapmadığı sanılır.
  • yazıya başlamadan önce siyaset ya da bir diğer ismiyle politikanın kısa bir tanımını yapmak gerekiyor.

    -------- wiki start ---------

    siyaset ya da politika, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış. siyaset sözcüğü etimolojik olarak at eğitimi anlamına gelirken, politika sözcüğü ise devlet yönetme sanatı anlamındadır.

    ------- wiki finish ----------

    kelime anlamını irdelediğimizde, çok naif durduğundan ötürü solcuların siyaset yapamaması gibi bir durum olmadığı ortaya çıkıyor ama günümüzde maalesef siyaset denilen kavram bu tanımların çok ötesinde alt başlıklar, eğerler, ya da lar içermektedir.

    günümüzde ve içinde bulunduğumuz şartlarda siyaseti açıklayan en güzel tanım hiç şüphesiz ki “yalan söyleme sanatı” ve “yanlış ve doğruları çıkarlar doğrultusunda halka yansıtmadan süzgeçten geçirme sanatı” olarak tanımlayabiliriz. (ikinci tanımı kendim oluşturdum çünkü nedenlerim var.) oluşturulan tanımı açtığımızda çoğu kişi doğruluğunu onaylayacaktır. gelişmemiş, eğitimden bihaber 3. dünya ülkelerinde insanların kandırılması çok kolay olduğundan ötürü gerçekleri gizlemek çok kolaydır.

    ülkemizden örnek verecek olursak; ihracatımız %1000 arttı diyerek doğru bir veriyi paylaşıp ithalatın %10000 arttığı veriyi gizlemek olarak gösterebiliriz. (sayılar farazidir bu kadar fark olmayabilir sadece gerçekleri tam olarak yansıtmamak olarak görebilirsiniz.) bir başka örnekte yapılan anlaşmalarda kudüs’ü başkent olarak görüp televizyon ekranlarında bunun tam aksini iddia etmek vb.

    evet tüm bu söylemlerden sonra, solcuların kavramı hak, hukuk, emek, insanlık vb. değerler ilkesini benimsediğinden nasıl davranması gerektiğini bilememesidir. eğer o koltuğa oturmak istiyorsanız maalesef bu tür dürüstlük ilkelerini bir kenara bırakıp, siyasetin gerçek yüzünü öğrenip, ona göre davranmak gerekiyor. nitekim her halk hak ettiği şekilde yönetilmelidir.

    tabii ki olay bu kadar basit değil bu işlerin bir de küresel ayağı var. ülke içerisinde her türlü pisliği istediğiniz şekilde yapmanıza engel olan dış siyaset ekonomi elinizi kolunuzu bir noktadan sonra bağlayabilir.

    olayın bir de koltuk sevdası kısmı var ki bu güç tamamen koltuğun kendi egemenliğini size benimsetmesidir. bu kısım artık psikolojinin alanına girdiğinden olayın o boyutuna girmek istemiyorum. zaten pek vaktim de yok.
hesabın var mı? giriş yap