something's gotten hold of my heart

• marc almond, gene pitney dueti cok ama cok guzel sarki.
  something's gotten hold of my heart
  keeping my soul and my senses apart
  something's gotten into my life
  cutting it's way through my dreams like a knife
  turning me up, and turning me down
  making me smile, and making me frown
  
  in a world that was small
  i once lived in a time that was peace and no troubles at all
  but then you came my way
  and a feeling (of) unknown shook my heart,
  made me want you to stay
  all of my nights, and all of my days
  
  (yeah i gotta tell you now)
  something's gotten hold of my hand
  dragging my soul to a beautiful land
  yeah, something has invaded my night
  painting my sleep with a colour so bright
  changing the grey, and changing the blue
  scarlet for me, and scarlet for you
  
  i got to know if this is the real thing
  i got to know it's making my heart sing
  wo-hoo-o-ye-e-e-e-e e
  you smile and i am lost for a lifetime
  each minute spent with you is the right time
  every hour, every day
  you touch me and my mind goes astray, yeah
  baby, baby
  
  something's gotten hold of my hand
  dragging my soul to a beautiful land
  something has invaded my night
  painting my sleep with a colour so bright
  changing the grey, and changing the blue
  scarlet for me, and scarlet for you
• artık böyle şarkılar yapmıyorlar...
• duet versiyonunun yayli aranjesini kim yapmi$sa $ov yapmi$.. vokallerin tonuna bu kadar giden, varligini hep farkettiren ama vokalin onune hic gecmeyen i$ cikarmi$lar.
• dinlemekten asla bıkılmayacak bir şarkı.
• bazı şarkılar vardır, tamamı zaten uyuşturucu niteliğinde olan..
  ama bir mezurluk, bir kelimelik, bir satırlık bir yerleri olur ki, onlar da golden shot’ı olur o şarkıların…
  
  bu da o şarkılardan biridir..
  şarkinin ikinci bölümünde marc almond’un söylediği
  
  "something's gotten hold of my hand,
  dragging my soul to a beautiful land"
  
  kısmında, tam şarkının 2.55 inci dakikasına denk gelen “dragging” kelimesi de bu şarkının golden shot’ıdır..
  
  o nasıl bir eritici, nasıl bir iç okşayıcı, nasıl bir içten, nasıl bir ‘ruh sürükleyici’ “dragging” demektir kardeşim…
  
  aynı kısmı şarkının ilk bölümünde gene pitney de söylemesine rağmen aynı etkinin uzağından bile geçemez ne yazık ki...
• sabah süpermarkette alışveriş yaparken çalmaya başlayıp beni elimde marulla hülyalara sürükleyen, ve şu anda sanırım yirminci kez çaldığım muhteşem, eskileri özleten, dinlemeye doyamadığım güzellik.
• okula giderken sony walkman taşındığı günlerden kalma şarkıdır.bu walkman in kulaklığından biri mutlaka bozuktur.hatta belki pil de yoktur.pilller eskimiştir,harçlıktan para kalmamıştır.hatta bu walkman en son sırada oturan ben tarafından askılık ta bulunan ceketten kulaklık kablosu uzatılması vasitesiyle,ders içindede dinlenebildi.
  
  hatta muhtemelen bu parça bir radyodan mümkünse trt radyo 2 den bir adet tdk kasete-tek geçerim- kaydedilmişti.
  
  hatta sonra bu tdk kasetin içi açıldı çünkü süresi yetmiyordu,kaset 60 lıktı,sonra eldeki ıskarta kasetlerden parça kesilerek,eldeki tdk ya ek yapıldı,
  
  yanlız bu işlem oldukça meşakkatliydi,ince işçilik icab ettirirdi,çok sağlam kalite bir bant yardımı ile ve bir adetde falçata,kasetler itina ile birleştirilirdi.
  
  hatta sonra bu kasetler ,teyp de bir anda zonk diye takılırdı,çünkü her 2 tarafı eşit olmayan kaset,kabına sığamayıp sıkışırdı.
  
  hatta ardından bu fazla kısım hesap edilir ve itina ile kesilirdi.
• joy fm in her gün en az 1 kere çaldığı parça.
  ilk çıkışından yıllar geçmesine rağmen ara ara göz kırpar bu şarkı size. her göz kırptığında 80ler canlanır. clementine, kısa şortlu futbolcular, adile naşit, annenizin serpil çakmaklı modeli saçları, nils ve uçan kaz, acidciler, metalciler, amiga 500 vs. ha bi de tabii ki ilk aşklar hatırlanır, hepsi sevgiyle anılır.
  "i once lived in a time that was peace and no troubles at all
  but then yoouu, youuuu, youuuuuu
  you came my way "
  (80liler için meali: okullar tatil olmuştu. amigamı kurmuş lotus oynuyordum, kütüklere vurup uçuyordum, arkadaşlar maça çağırdı çıktım deliler gibi top oynadım. pek bi susadım, gittim bi elvan açtım, sonra sen (seeen, seeeeen, seeeeeen) kırmızı bmxinle mahallemize geldin. hayatımı altüst ettin, iyi ettin, hoş ettin. ben yine lotus oynamaya devam ettim, ama o kırlarda, ormanlarda hep yanımda sen varmışsın gibi sürdüm arabamı, ne kadar zevkli olsa da kütüklere vurup uçurmadım arabayı. bir yerin incinmesin diye dikkatli dikkatli sürdüm hep.^*
• bu da zamaninda kiz arkada$lar icin yapilan karma kaset seckilerine bir yerlerden giren fla$ $arkilardan..
  
  mezar huzruna benzer bir ilahi temasi vardir, parlement cinema club jenerigindeki "her $ey yolunda dunyada" havasin bir benzerini verir.. bu $arki biter hafif bir bant hi$irtisindan sonra everything i do ba$lar ne bileyim hotel california ba$lar kasetlerde, tugla kadar walkmanlerde dinlenirdi ulkem liselerinin komur sobasiyla isitilan siniflarinda..
• seksenli yılların saklı cennet misali pek az kişi tarafından bilinen güzide bir marc almond & gene pitney düet şarkısı.ne zaman bu parça çalma listemde denk gelse durgunlaşırım. şarkının o muhteşem naif müziğinin girişiyle pencerenin önünde kısık gözlerle dışarısını izlerim taa uzak bir ufuk noktasına sabitleyip kısık gözlerimi öylece donakalırım. şarkı sözlere girince......
  
  something's gotten hold of my heart
  keeping my soul and my senses apart
  
  ......sanki filmin sonuna gelmişiz herkes merak ediyor hikayenin sonunu misali finaldesin, hayatta son basamağa gelmişsin diz çökmüşsün ve herşey akıp gidiyor ve sen bu arada şarkının o yumuşacık girişinden inişli çıkışlı kısımları o ilk nakaratın sertleşen sonuna gelince......
  
  and a feeling of unknown shook my heart
  and made me want you to stay
  all of my nights
  and all of my days
  
  .....yumruğunu sıkıyosun ve hiddetlenip gözlerini yumup alnını buruşturuyosun ve o ikinci something's gotten hold of my hand... diye girişte biraz önceki hiddetin boşalıveriyor yine duygulanıyosun yutkunuyosun gözlerin doluyor sanki biri seni teselli ediyor ve şarkı akıp gidiyor senide beraberinde götürüyor o duygudan o duyguya salıveriyor. sonrasında şarkı bitiyor biran etrafına bakıyosun sağa sola ıslanmış gözlerin kalıyor geriye.
  
  sözlerinide yazalım tam olsun
  
  something's gotten hold of my heart
  -birşey kalbimi tutuyor
  keeping my soul and my senses apart
  -ruhumu tutup duygularımı parçalıyor
  something's gotten into my life
  -hayatıma sahip olan birşey var
  cutting its way through my dreams like a knife
  -bu hayallerimi bir bıçak gibi kesiyor...
  turning me up, turning me down
  -beni yükseltiyor, beni alçaltıyor
  making me smile, making me frown
  -beni güldürüyor, beni hiddetlendiriyor
  
  in a world that was war
  -savaştaki bir dünyada
  i once lived in a time
  -bir zamanlar yaşadım
  that was peace
  -bu barıştı
  with no trouble at all
  -hiçbir derdin olmadığı.
  but then you came my way
  -sonra sen geldin bana
  and a feeling of unknown shook my heart
  -ve bilmediğim bir duygu beni kalbimden vurdu
  and made me want you to stay
  -kalmanı istedim senden
  all of my nights
  -tüm gecelerde
  and all of my days
  -tüm günlerimde
  
  i wanna tell you now
  -şimdi sana söylemek istiyorum
  something's gotten hold of my hand
  -elimi bağlayan birşey var
  dragging my soul to a beautiful land
  -güzel bir yere doğru ruhumu uyuşturuyor
  something's invaded my night
  -gecelerime sarılmış birşey var
  painting my sleep with a colour so bright
  -çok parlak bir renkle uykumu boyuyor
  changing the grey, changing the blue
  -griyi değiştiriyor, maviyi değiştiriyor
  scarlet for me, scarlet for you
  -benim için kırmızı, kırmızıya boyuyor...
  
  i've got to know if this is the real thing
  -eğer bu gerçek birşeyse, bilmem gerek
  i've got to know what's making my heart sing, oh yeah
  -kalbime şarkı söyleten şeyi biliyordum, evet... oh, evet!
  a smile and i am lost for a lifetime
  -bir gülüş ve bütün hayatım boyunca kayıbım
  each minute spent with you is the right time
  -seninle harcanan herbir zaman doğru zaman.
  every hour (yeah) every day (yeah)
  -her saat (evet), her gün (evet)
  you touch me and my mind goes astray
  -bana dokunuyorsun ve aklım yoldan çıktı
  and baby yeah, and baby yeah
  -ve bebeğim evet, ve bebeğim evet
  
  something's gotten hold of my hand
  -elimi bağlayan birşey var
  dragging my soul to a beautiful land
  -güzel bir yere doğru ruhumu uyuşturuyor
  something's gotten into my life
  -hayatıma sahip olan birşey var
  cutting its way through my dreams like a knife
  -bu hayallerimi bir bıçak gibi kesiyor...
  turning me up, turning me down
  -beni yükseltiyor, beni alçaltıyor
  making me smile, making me frown
  -beni güldürüyor, beni hiddetlendiriyor
  
  in a world that was war
  -savaştaki bir dünyada
  i once lived in a time
  -bir zamanlar yaşadım
  that was peace
  -bu barıştı
  with no trouble at all
  -hiçbir derdin olmadığı.
  
  but then you, you, you
  -ama sonra sen, sen, sen
  came my way
  -bana geldin
  
  and a feeling i know
  -ve bildiğim bir his
  shook my heart
  -kalbimi vurdu geçti
  and made me want you to stay
  -ve senden kalmanı istememi sağladı bu
  all of my nights
  -tüm geceler
  and all of my days
  -ve tüm günlerimde...
  
  something's gotten hold of my heart
  -birşey kalbimi tutuyor
  keeping my soul and my senses apart
  -ruhumu tutup duygularımı parçalıyor
  something's invaded my night
  -gecelerime sarılmış birşey var
  painting my sleep with a colour so bright
  -çok parlak bir renkle uykumu boyuyor
  changing the grey, changing the blue
  -griyi değiştiriyor, maviyi değiştiriyor
  scarlet for me, scarlet for you
  -benim için kırmızı, senin için kırmızı...
  
  yukarıdaki duyguları yaşatan asıl favorim;
  http://www.youtube.com/watch?v=cfxlmd9rgry
  
  ikinci favorim
  supernatural somethings gotten hold of my heart
  http://www.youtube.com/watch?v=3u2s3jyrxqe
  
  buda güzel
  guys n dolls - something's gotten hold of my heart
  http://www.youtube.com/…v48k_7ciila&feature=related