• restourant'ların şu an fiyat arttırmasının en büyük sebebi et,süt,yumurta fiyatlarındaki artışla ilgili de olsa doğrudan bu değil.

    asıl sebep ekonomik yavaşlama esnasında en büyük problem olan ve kar topu etkisi gösteren fix costların dağıtılması ile ilgili. fix cost dediğimiz şey, bir iskender kebabı doğrudan etkilemeyen, tüm iskender kebaplara bölüştürülen maliyetlerden ibaret.

    örneğin iskender kebaba koyduğunuz yoğurdun maliyeti her zaman (yoğurdun kg fiyatı)/(iskendere koyulan kg yoğurt) kadardır. ancak dükkan kirası böyle değildir. onun iskender kebaba maliyeti sadece iskender kebap satan bir yerde (aylık dükkan kirası)/(aylık satılan iskender kebap sayısı) kadardır.

    yani şu an olduğu gibi dükkanlara giden kişi sayısı azalırsa (alım gücünde düşüş), hiç bir ürüne zam gelmese dahi kebap başına fix costların artması sebebi ile her şey pahalanır. buna ek olarak bir de temel gıdalarda pahalılaşma varsa bu etki katlanır.

    şu an dışarı çıktığınızda her yerin doluluk oranına bakın, herkes sinek avlıyor. durum böyle olunca eskiden kirasını 5000 müşteriye bölen mekan şimdi 2000 kişiye bölüştürüyor. eskiden vergisini 1000 müşteriye bölen mağza şimdi 500 müşteriye bölüştürüyor. bu da ürün fiyatlarında enflasyonun çok üzeri artışa sebep oluyor.

    pahalılığın anormal olmasının en büyük sebebi şu an budur. ürünlerin pahalılaşmasına paralel gelir artışı olmadığı sürece bu etki artar. geçmişte "ekonomik kriz esnasında enflasyon artışı olamaz" fikrine dayanan ekonomik bir model mevcuttu, bu ve buna benzer etkilerin belirlenmesinin ardından bu teori de çöktü gitti. yerine başka bir model geldi, bize giren çıkan herşey yeni modelde çok daha güzel anlaşılıyor.
  • mecidiyeköy için konuşursak, büfe'de kaşarlı tost (ama ekmek dilimleri büyük) 4 tl
    çay ile 6 tl
    sıkma portakal ile toplamda 8 tl ediyor.

    fiyatların yukarı çıkması ile iyiden iyiye bütçeyi zorlayan zamlardır.
  • tüm dünyada gıda fiyatları düşerken türkiye'de artıyor. 3-5 kişi alkolsüz bir restauranta gidip kırmızı et yediğinde artık geçmişin pavyon hesaplarını bırakır oldu. alkollüyü varın hesaplayın.

    tarım ve hayvancılığı bitirdiler. kura endeksli ithal gıdalar da akaryakıt fiyatlarından farksız hale geldi.

    çok net şekilde halk fakirleşti ve alım gücü düştü; ama dünya bizi kıskanmaya devam ediyor hamdolsun.
  • krizdendir.

    yemek sepetinden 2 kişi joker çıkmadığı sürece sipariş veremiyoruz. onun dışında da herhangi bir yerden sipariş vermek ya da gidip bir restaurantta aşırı pahalı yiyeceklere para vermek yerine markete gidip biramızı cipsimizi tavuğumuzu alıp evde karnımızı doyurup kendi çapımızda keyif yapmaya çalışıyoruz. çalışıyorduk.

    carlsberg, becks olmuş 8 tl. et zaten rüya en fazla tavuk alınıyor o da uçmuş. ruffles doritos gibi cipsler 5-6 tl.

    geçen haftaki en son market alışverişimizde bunları dahi almadık. zaten saçma sapan vergilerden her aldığımız ürünü bir de devlete ısmarlıyoruz madem öyle almama kararı elimizde dedik ve bazı ürünler için boykotumuzla yaşamaya devam ediyoruz.

    asgari ücretli yaşamına nasıl devam ediyor diye de düşünmeden duramıyoruz. herhalde 5-6 çocuklu aileler çocuklarını da çalıştırarak ev içi ekonomisini koruyor yoksa bu devran böyle devam edemez?
  • nedeni gerçek enflasyondur.gerçek derken hükümetin ilan ettiğinden bahsetmiyorum.çeşitli cilalarla,hesap oyunlarıyla sakladığından bahsediyorum.
  • aslında gerçek enflasyonun hayvan gibi olmasından kaynaklanan doğal süreç. aldığımız maaşlara zam gelmediği için her gün daha fazla hissettiğimiz olay
  • yukarıda bahsedilen fiyat artışlarına ek olarak seçilmiş kitle yaratma hedefiyle de bir kısım restoranlar fiyat artışına gittiler. bunun en net örneği karaköy olarak gösterilebilir diye düşünüyorum.

    kabul edelim etmeyelim yüksek fiyatlı yerdeki kitlenin kalitesi diğer ucuz yerlere göre nispeten bir miktar daha iyi olmakta. bu yüzden de belli lokasyonlardaki mekanlar bilerek fiyat yükseltmekte ve oraya gelen kitleyi belirlemeye çalışmaktalar.
  • sefa pezevengi popilasyonundaki geometrik artışın, gıda ve kira* artışından daha fazla kamçıladığı artıştır. bu popilasyonu da sosyal medyanın güdülediği gün gibi ortada. bütün mekanlar "biz de oradan eksik kalmayalım" sidik yarışıyla tıka basa dolduruluyor, milletçe yeni bir lale devri yaşanıyor; lakin geçmiştekiler saraylıydı, bugünküler asgari ücretli...
  • içimi rahatlatan başlık.

    bi benim mi hiçbir şeye param yetmez oldu diyorum buraya geliyorum, kendim gibi fakir kardeşlerimle kucaklaşınca biraz içim rahatlıyor.
hesabın var mı? giriş yap