• kadir inanır'ın bakışları ile ortalığı titretmediği, önüne geleni yere sermediği; bunun yerine ezilen bir karakteri canlandırdığı filmdir. böylelikle tarihe geçmiştir.
    film müzikleri dandik. dublajlı bir atilla saral. kalitesiz çekimler. sol tandanslı bir hikaye. sanki sadece sol acı çekti 80 darbesi ile.
  • yönetmenliğini şahin gök’ün yaptığı çok iyi bir drama.

    1970'li yılların türkiyesinde geçen film, işlemediği bir cinayet yüzünden idamla yargılanan bir cumhuriyet savcısının (atilla saral) yaşadıklarını ve spesifik olarak da kimseye zararı olmayan ama sürekli diğer mahkumlar tarafından itilip kakılan hapishane arkadaşı bayram ile olan ilişkisini konu alıyor. kadir inanır’ın canlandırdığı bayram karakterinin saflığı ve temizliği ile hayatta başına gelenler arasındaki tezat tam anlamıyla iç parçalayıcı. hatta kadir inanır'ı hayatımda belki de ilk kez hayranlıkla izledim diyebilirim. öyle zannediyorum ki, filmin finalinde her izleyicinin boğazında bir şeyler düğümlenip kalmıştır.

    film hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://www.imdb.com/title/tt1297419/

    tema:
    (bkz: popüler kültür /@derinsular)
  • 80'li yılları konu alan filmde bir sahnede mahkum nakil aracındaki klimalar gözüme çarptı. üstelik araçlar 2000'li yıllardaki çıkan modellerdi. keşke tv filmi tadında çekilmeseymiş.

    filmde kadir inanır ve emekli olacak cellat rolündeki erol demiröz oyunculuğuyla dikkat çekiyor. atilla saral yerine x kişi oynayabilirmiş,. bu kadar sıradan bir oyunculuk az görülür. keşke savcıyı kadir inanır oynasaymış dedirtecek kadar kötü oynamış. seslendirmeler ve film müzikleri kötü.

    sanıyorum negatifsiz, dijital kamera ile çekilmiş ve çok tatsız. yalvarıyorum yapmayın bunu!
  • bu film ilk çıktığında küçüktüm,sinemadayken reklamlarını görmüştüm ve küçük olduğum içinde etkilenmiştim aradan geçen 10 yıl sonra filmi araştırdım ve izledim sonuç mu gerçekten iyimser bir cevap olacak ama fiyasko.. tek elle tutulur şey konu fakat işlenişi o kadar kötü ki (savcının asılmadan önceki yüz ifadeleri vb.) tüm filmi gölgeliyor ama yinede izledim içimde kalmasın diye.savcı abimiz eski mankenlerden ve katiyen samimi bir oyuncu değil.hapishaneye girişi ölmeden önceki son bakışları falan cidden üzüldüm bu kadar mı yapay olunur diye.
  • bengüç özerdem'in yazdığı bir celladın anıları kitabından uyarlanmış film. kitapta hatıraları nakledilen de, 12 eylül yönetimi esnasında cellat olarak görev yapmış abdurrahman balakan isminde biri. tabii uyarlamada birçok nokta değiştirilmiş.

    --- spoiler ---

    * film amasya'da çekilmiş, ancak gerçek celladın amasya ile ilgisi yok. gerçek cellat afyonlu, afyon ve akşehir'de infazlarda görev almış biri.

    * celladı bengüç abi uzun boylu, esmer bir çingene olarak tarif etmiş. zavallı görünüşlü kambur rolüyle devleşmiş kadir inanır'la benzer bir hali yokmuş yani. ha gerçek cellada benzeyen biri oynatılsa kadir abi kadar etkili olur muydu bilmiyorum. keza cellat gerçekte sokaklarda yatıp kalkan, hırsızlıktan içeri girmiş bir homeless.

    * atilla saral'ın oynadığı, cezaevinde cellada sahip çıkan ama celladın ipini çekmeye zorlandığı idamlığın gerçek adı halil fevzi uyguntürk. bu kişi, filmdeki gibi siyasi bir tutuklu değil, kaçırmak istediği kızın annesiyle bir akrabasını vuran, kız direnince son kurşunu da ona sıkan adi bir katil. filmdeki gibi savcı da değil, ilkokulu bile bitirmiş olduğundan şüpheliyim.

    * cellat gerçekte hiç siyasi tutuklu görmüş müdür bilmiyorum ama sanmıyorum. 12 eylül döneminde amasya'da bölge sıkıyönetim komutanlığı olması ve askerî mahkemelerin de burada çalışması sebebiyle amasya cezaevi sıkça siyasi tutuklu ağırlıyordu ama afyon'da böyle bir durum yok. muhtemelen 12 eylül filmi olması sebebiyle de solcular filme eklenmiş. halil fevzi uyguntürk'ün hikâyesi de erdal eren davasına gönderme yapar gibi değiştirilmiş.

    * bir de sıralama hatası var: filmde bayram tahliye olduktan sonra çeşitli infazlarda görev almaya başlıyor, en son atilla saral için çağırıldığında belli bir tecrübe sahibi. gerçek celladınsa ilk işi halil fevzi'nin idamı.

    --- spoiler ---

    not: cellat abdurrahman balakan hikayesinde altı idamda hazır bulunduğunu ve üçünün kardeş olduğunu ifade ediyor. buradan hareketle akşehir hapishanesindeki idamlarda da görev aldığını anlıyoruz, çünkü akşehir'de süleyman, cavit ve rıdvan karaköse isminde üç kardeş idam edilmiş. ne afyon'da ne de akşehir'de 12 eylül sonrası siyasi tutuklu idamı söz konusu değil, yani abdurrahman'ın astıkları hep adlî suçlular.
hesabın var mı? giriş yap