• simdi yatayim yarin erkenden kalkip ders calisirim' ın sosyal hayata yansıması. ekşi sözlükte, mizah dergilerinde, günlük gazetelerde ve hatta kitaplarda bile kullanabilir. benimde söyleceklerim var, haftanın en beğenilen entryleri veya haydar dümen ile cinsel yaşam köşeleri, "şimdi canım istemiyo, sonra göz atarım" bahanesiyle göz ardı edilerek sonsuzlukta yitip gider, bir daha ne onları dönüp tekrar okuyacak zaman, ne de elverişli hava şartları bulacağımızdan sonsuzlukta kaybolup gider.

    (gelin itiraf edelim dostlar, hangimiz haydar dümen' in köpeği ile birlikte çektirdiği fotoğraf eşliğinde hazırladığı köşesini sonra okurum diyerek pas geçtik(geçmedik değil mi?(yalnız olmadığımı biliyordum)))
  • bilgisayarımdaki en büyük klasörün adı. epeydir açmadım. tam hatırlamıyorum ama en son baktığımda büyüklüğü epey bir gigabayta ulaşmıştı.

    hepsini okuyacağım ama sonra. bunda yalan yok. tarih-saat vermemişim ki, "sonra" demişim. sözüm söz.
  • o an okumanın mümkün olmadığı uzun entry'yi favoriye almanın amacı. umarım okurum.
  • önceleri bir kaç taneyi, hadi bilemedin bir elin parmaklarını geçmezdi sayısı. son zamanlarda ne olduysa; başucumda, salonda koltuğumun yanında, mutfakta, yarım desteyi bulan yığınlar birikmeye başladı.

    evet okunmamış kitapların birikmesinden bahsediyorum.(bkz: kitap satın alma hastalığı)

    acaba okuma yetimi-şevkimi mi kaybediyorum diye kendimi yokladım, lakin o istek hala aynı şekilde tütüyor.

    daha dikkatli yokladığımda zihnimi, okuduğum şeylerin yerinin ve zamanının değiştiğini kavrayabildim.

    basılı yayın okuma alışkanlığım neredeyse sıfır düzeyine inmişti. bunu şaşırarak fark ettim.

    hala yatağa girdiğimde, uyuyana kadar okumaya devam ediyorum ancak bu telefonda oluyor. komodin'imin üzerinde kitap birikmesinin nedeni buymuş demekki.

    uzun süredir sarhoşmuşta fark etmemişçesine şaşırıyorum kitaplara tekrar bakıp.

    evin farklı yerlerinde, hatta bu hastalığım iş yerine bile sıçramış olacak ki, orda da okumayı bekleyen kitaplar var.

    artık sonra okurum diyerek kitap almak yerine, sonra okunacakları liste haline getiricem.elimdeki kitap stoğunu erittikten sonra en fazla üç adet okunmamış kitaba kadar kendime hak tanıyacağım.

    yeniden basılı yayınlara hayatımda daha fazla yer verme kararı alarak, oluşan sorunlarda ekşisözlük'ün de payı olduğunu bilerek bu girdiyi noktalıyorum.
  • süphesiz ki her zaman "babayi okursun" (nah da olur) diye cevaplandirdigimiz kuyruklu yalan. genelde muhattabimizla konusulan konu hakkinda sözlükte iyi bi referans varsa ve su basligi getir oku dediysek muhattaba, hayvan uzun entry kasanlar sagolsun, kah ilgisiz, kah üsengec kah siki dassagina denk muhattabin kacis cümlesi olur bu. babayi okursun u duyduktan sonra da "kes lan okucaz iste" diye artislik yaparlar, bize bugünün isini yarina birakma gibi, cehaletten erteleyerek kurtulamazsin gibi felsefi cikarimlar yapma sansi tanirlar. cok iyi olur. oh olur.
  • (bkz: all those beautiful boyz)
    -pimps and queens and criminal queens
    all those beautiful boyz
    tattoos of ships and tattoos of tears.
    --- spoiler ---

    every party needs to end

    --- spoiler --- '
    yeah i think it's just a nice thing if everyone goes home with the same memories of a wonderful night out. that's much nicer than having a party which kinds fades out, which has people leaving ome after another and in the end you end up with just ten dudes on the dance floor. those are the times when i ask myself "where the last two hours really all that necessary!" i don't like double bookings or changes in location either. if one party is over, it's usually a good time to go home.
  • (bkz: pocket)
hesabın var mı? giriş yap