• sonsuzluk ve bir gun adlı yazarın uçurulmasını sağlamak adına başlattığım kampanyadır. bugün kendisinin türk kadınının taciz günlüğü başlığındaki entrysine denk geldim.sonra diğer entrylerini de inceledim ve kadınlarla ilgili başlıklara yazdığı entryler gerçekten korkunç. kendisine özelden konuşmak istediğimi söyledim. ve düzgün bir dille silmesini rica ettim. attığı mesajlar ise kendisinin tam bir kadın düşmanı olduğuna dair inancımı artırdı. taciz günlüğünde paylaşılan olaylara tepkisi kadınların yalancı olduğu ve bu olayları sadece güzel ve çekici bir kadın olduğunu ima etme amaçlı olduğuydu. özellikle taciz ve tecavüzün yaygın olduğu toplumumuzda, kadına bakış açısının zaten 2. sınıf insan muamelesi olduğu bu toplumda yazdıklarını çok tehlikeli buluyorum.

    tehlikeli bulduğum entrylerinden bazıları

    #70154318
    #70143600
    #70138434
    #70075387
    #70068940
    #69974434
    #67536982

    yaptığı şey alenen aşağılama, hedef göstermedir.

    kendisi ile mesajlaştıktan sonra da ekşi itiraf başlığına şu entryi girmiş.

    #70170483

    edit 1- adam alenen kadınlar yalancıdır tacize uğruyorum diyen kadınlar ilgi orospusudur inanmayın. inananlar da meriçtir demiş. engellemenin yeterli olacağını düşünmüyorum. böyle düşünen insanlar yüzünden kaç kadın suç duyurusunda bulunamadı acaba ? kaç tramva mağduru kadın intihar etti acaba ?

    edit 2- https://imgur.com/gallery/cucgi
    escinsellere yönelik bu entrysini de buraya silinmemek üzere bırakıyorum. bu nefret söylemi değil de ne ?
  • bana 'yav ne tuhaf adamlarla birarada yaşıyoruz' dedirten kampanyadır.

    yazarın numarası verilmiş olan her entrysini okudum. okumazdan evvel de açık görüşlülükle değerlendirmeye gayret ettim. bir yere kadar 'olabilir' dedikten sonra bir yerden sonra 'o-ha artık selahattin' noktasına geldim.

    bakın bu adam muhtemelen iyi bir eğitim görmüş. göze batan bir imla hatası yok. düşüncelerini düzgün bir şekilde ifade edebilen biri. rape culture, solipsizm, cinsel seçilim, hedonizm, hipergami nedir hepsini tastamam biliyor. belki çok iyi bir işi var, belki de toplumda saygın biri. belki birimiz gerçek hayatta tanıyor ve her gün selam veriyoruz bu adama.

    ve bu adam toplumda yanlış giden her şeyin kadınlardan kaynaklandığına, tacize uğradığını ifade eden her kadının mutlak surette 'ben çekiciyim' mesajı vermeye çalıştığına, kadınların lafına asla güvenilmemesi gerektiğine, eşcinselliğin iğrenç olduğuna inanıyor. daha da kötüsü 'ben böyle düşünüyorum' da demiyor, 'bu böyledir' diye iddia ediyor.

    bu kafa nasıl bir kafaysa, karşı cins ile güvene dayalı huzurlu bir beraberlik kurma ihtimali sıfır. köyden gün yüzü görmemiş, 16'lık bir bakire ile evlense bile hep 'kandırılmak' ve 'aldatılmak' üzerine paranoyalı bir ilişki yaşayacak. ne büyük bir sefalet. halbuki bu kadar nefreti nereye götüreceksin. nasıl taşıyacaksın kalbinde. hayattan nasıl keyif alacaksın. bu inançlar, bu kabullenmeler insanın yüreğini çürütür bir noktadan sonra. ölmüşsün haberin yok.

    edit: suça teşvik olmadıkça hiçbir yazarın sözlükten uçurulmaması gerektiğini düşünüyorum.
  • yazdıklarının suça teşvikten daha da vahim olduğunu düşünüyorum. tacize mağruz kalmış ya da tecavüze uğramış bir kadın taciz günlüğü başlığına başından geçen olayları yazıyor. zaten yaşadığı hayatı boyunca kişiliğini, erkeklerle olan ilişkilerini, güven duygusunu ve cinselliğini etkileyecek bir yara. sen kalkıp bir de buna yalan diyorsun, ilgi çekmeye çalışıyor diyorsun, tacize uğrayan kadınların beyanına inanmayın diyorsun. tacizciye suç ortağı oluyorsun. mağdura bir darbe de sen vuruyorsun. belki de çok kötü bir anında destek bulmak için, yalnız hissetmemek için başlığı okuyan kadına psikolojik baskı yapıyorsun. taciz olaylarında suç duyurusunda bulunmamanın en büyük sebeplerinden birisi inanılmama kaygısı. sen bu duyguyu besliyorsun. doğal olarak tacizin yaptırımsız kalmasına katkıda bulunuyorsun. suça teşvik etmek illaki gidin taciz edin demekten ibaret değil.
  • (bkz: köpekler istedi diye atlar ölmez)
    ayrıca başlık sahibinin stratejik bir hata yaptığı da ortada. bu başlık açıldıktan sonra şikayetçi olunan yazarın entrylerine favlama artmıştır ve artmaya da devam edecektir.
  • "öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tesirlidir"
    tayyip erdoğan, 2011. (gazeteciler nedim şener ile ahmet şık'ın durumunu değerlendirirken)

    bir sözlük yazarı, başka bir sözlük yazarı "artık yazamasın, yazdıkları da silinsin" diye kampanya başlatmış. bu tür çağrılar geldiğimiz çağda artık utanç verici sayılmalı ve ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına karşı çıkan tüm bireyler -hangi çizgide duruyor olurlarsa olsunlar- bu mantığı yerin dibine sokmalı diye düşünüyorum.

    ilginçtir; bizim memleketin sağcısı da solcusu da, doğulusu da batılısı da, okumamışı da doktora yapanı da sansür taraftarı. zaten kenan evren'in bu millete en büyük zararı 1980 sonrasındaki on yılda olmadı, sansürcülük ve "sallandıracaksın üç tanesini taksim'de" mantığı sonraki nesillerin de yegane ortak ilham kaynağı oldu.

    bu kampanyayı açan yazarın profiline bakınca ortaya çıkan: 700 tl'lik parfüm kullanan (eleştirmiyorum, kullansın güle güle ama sosyoekonomik vaziyetini anlatıyor bu tür bilgiler), koç'ta okuyan, bipolar bozukluktan muzdarip ve özetle türkiye'nin kaymak tabakasından bir kişi. hayata karşı oburluğu ve şımarıklığı bu sebepten kaynaklanıyor diye düşünüyorum. sonuçta birileri hoşuna gitmeyen şekilde yazmış, o da gidip ailesine şikayet edemeyince sözlük moderasyonuna şikayet ediyor, kampanyalar düzenleyip güya var olan erdemliliğini herkese gösteriyor. gerçekten bu kıza ailesi ve okulu tarafından yapılan bunca yatırımın meyvesi bu mu olmalı? ortaya çıkan ürüne bak; kendisi gibi düşünmeyenlerin söz hakkı olmasını istemeyen, düşünce polisliği için kampanyalar düzenleyen bir tayyipçik. düşünce polisliğinin sonu ve ahlakı yoktur, görecelidir, bir acizlik göstergesidir, böyle olmayın.

    bu tür kampanyaları destekleyenler hayatta tatminsiz kalmış bireyler, mesela:
    başlık: ekşi itiraf
    "insanlara kızdığım için herkesten nefret eder modda geziyorum. art arda mutsuzlukların sonucu olabilir bu." mrsjanesmith
    bu tür kişilerden farklı düşüncelere toleranslı bir yaklaşım beklemek mümkün mü?

    veya başka açıdan bakalım. nefret söylemi ve ayrımcılık nedeniyle uçurulmak makul ise, mesela bu kampanyayı başlatan mlsv kişisi de uçurulmalı çünkü "zencilerle sevişmek istemiyorsanız ırkçısınız" başlığına "katıldığım önerme" yazmış. bu siyahlarla sevişmeyi istemeyen birisine karşı ayrımcılık yaratan ve insan onurunu lekeleyen bir suçlama.
    ama hayır, insanlar şiddete açık çağrı yapmadıkları sürece -ki bu çok çok kısıtlı durumlarda söz konusu olabilir- ifade özgürlüklerini kullanmalılar. nefret suçu gibi subjektif tanımlamalar üzerinden sansür istemek medeniyetsizlik gereğidir.

    (bkz: 8 mart 2017 tüm seksist yazarların uçurulması/@toroslardir benim yurdum)
    (bkz: feminizmin baskıcı ve sansürcü olması)
  • şimdi entrylerine baktım ve söz konusu yazarı badilerime eklemeye karar verdim..

    söylediği her şey doğrudur..

    net bir şekilde göte göt demesi, erkekleri sömürme düzenlerine çomak sokulmuş gibi hisseden kezban ve yağlı saçlı feminizleri rahatsız etmiş belli.
  • bir amaca ulaşamayacağını düşündüğüm tehlikeli kampanya. tehlikeli olan kısım bir kişinin düşüncelerinden dolayı uçurulmasını istemek ve özel mesajları ifşa etmek.

    keşke herkes bizim gibi düşünse ve istediğimiz gibi yazsa ama öyle bir dünya yok maalesef.

    edit: yazarın homofobi başlığında yazdığı yazının çok ağır ve kabul edilemez olduğunu ekleyeyim. diğer yazılarını da beğenmesem de kendi düşüncesidir diyorum. uçurulmasını gerektirecek bir durum göremiyorum.
  • aptallıktan mütevellit yazar uçurulacak olsa sözlükte adam kalmaz dediğim kampanya.
    yazara cevabım,
    he kardeşim evet kardeşim, üç buçuk milyar insan kötülük için doğmuş, her biri birer ruh hastası sen normalsin.
  • bir teşekkür borçlu olduğum kampanya. bahsi geçen yazar resmen yerli ve milli schopenhauer'imizmiş, kampanyayı başlatan yazar arkadaş sayesinde keşfettim ve badilere yolladım.
hesabın var mı? giriş yap