iki haftadır kullandığım bebeyim, yoldaşım, yarenim. minnoşum, yerim ben onu yerim....
şimdi efendim benim kulaklık deneyimim = neredeyse yok.
çünkü ben müzik dinlemiyorum pek. çalışırken klasik müzik dışında, sözleri olan bir müzik de dinleyemiyorum. şimdiye kadar urbanears'in kulak içine giren minik kulaklıklarıyla yaşadım yıllardır. arada sesli kitap, arada derede müzik, kimi zaman telefon konuşması yapmak, kimi zaman da podcast dinlemek için... ha bir de lufthansa ile yaptığım istanbul-arjantin, istanbul-miami gibi business uçuşlarda bose'nin noise cancelling kulaklıklarını kullandım ve aşırı beğendim ama almak gibi bir niyetim olmadı, zira ihtiyacım yoktu.
peki ne oldu? ben yıllardır, ofiste kendi odasına sahip, kapısını kapatıp güzel güzel çalışan bir insanken, geçen yıl bu zamanlar ofis nişantaşının göbeğine taşındı ve açık ofise döndü. hayatı boyunca kendi odası olmuş, sessizlikte ders çalışmış bir insan olarak hem açık ofise, hem de abdi ipekçi'nin gürültüsüne alışamadım. ve bana bir nc kulaklık lazım oldu.
şimdi burada iki güzel görüş var. biri diyor ki, yaaa kullanmazsın, ucuzundan bir şey al geç, ses kessin yeter. diğer görüşün taraftarları da sağdan sağdan fısıldıyor. kulaklık mühim, insanlar boşuna mı paralar döküyor, düzgün bir şey al, yıllarca kullan. normalde birinci görüşü seçen bir insanken, ulan hadi bu sefer değişik bir şey yapayım deyip gerçekten düzgün kulaklık araştırmaya başladım.
bu tarz elektronik aletleri alırken didik didik her şeyi araştıran, karşılaştıran insanlar vardır ya, bildiniz mi? işte onlardan bir tanesi arkadaşım. ona sordum. dedi ki, ben kendime geçen sene kulaklık alırken sony mx2 ve bose qc ii arasında kalmıştım ve sony aldım memnunum. ben de başladım bu iki kulaklığın karşılaştırmasını okumaya. ya ben de kendimi dolmakalem inceler, mürekkep inceler bi insan sanırdım. ulan bu kulaklık odyofili olayları gerçekten çok acayipmiş. teknik değerleri, basları tizleri filan geçiyorum, iki kulaklığı karşılaştırırken, kulakta ne kadar ısınma olduğunu termal kamerayla ölçmek gibi aksiyonları var resmen.
karşılaştırmalara bakarken bose qc ii ile sony mx2 epey birbirine yakın duruyordu ki.... ben o sırada bu kulaklığın çıktığını fark ettim ve teknik değerleri açık ara daha iyiydi her iki kulaklıktan da ve gözümü kapatıp bismişah allah allah deyip alıverdim.
buraya kadar sıkılmadan okuduysanız, bu kulaklık beni neden bu kadar mutlu etti?
- müzik: ben müzik işinden anlamam, ama anlayıp da kulaklığı deneyenler epey beğendi. güzel işte çalışıyor, temiz ses. ne diyim, cidden anlamıyorum. spotify dinleyen bi insanım neticede.
- ses kesssss: işte bu gerçekten efsane. vapura biniyorum, muhteşem. sokakta yürüyorum, muhteşem (ama o kadar sessiz ki, gerçekten tehlikeli de olabilir) ofiste hele de en düşük seste klasik müziğimi de açarsam benden başka kimse yokmuş gibi oluyor. hatta kulaklığımı cuma akşam 19:30 kadıköy kalabalığında deneyen bir arkadaşım saat sabahın dördüymüş gibi hissediyorum demişti. bu arada nc'de iki çeşit mod var kulaklık üstünden ayarlanan, biri ambient sound denen, dışarıdan gelen sesleri süzerek alan, diğeri de şişşştt çocuk uyuyor modu. bunun dışında kendi app'i ile de bazı ayarlamalar yapılıyor. ama ben özelleştirilmemiş haliyle, vapurda yanımda konuşan insanları filan duymuyorum.
- telefon: telefon konusunda biraz sıkıntı var. özellikle yüksek yakalı bir mont ya da şal varsa boynunuzda, yürürken o şal ya da yaka kulaklığa değdikçe hışırdıyor ve rüzgarlı havalarda konuşmak imkansız. ama bunun dışında günü ve hatta elleri kurtarıyor.
- şarj: bu konuda da acayip mutlu etti beni bu kulaklık. ayın 8.'inde geldi yani geleli kabaca iki hafta olmuş. ve ilk aldığım gün ve geçen hafta olmak üzere iki kere şarj ettim. bu arada kutusundan c tipi kablo çıkıyor, şarj kafası çıkmıyor.
- kutu kutu pense: fermuarlı hardcase mi denir bilemedim, böyle hafif sert ama üstü tekstil kaplama bir kutuda geliyor. kıvırıp koyuyorsunuz, biraz büyük olmakla birlikte kulaklığın boyutlarını da düşünce, en minik ve en sağlam kutu bu olabilirdi herhalde. içinde minik şarj kablosu, bir jak kablosu ve bir de uçakta kullanmak için çift jaklı kafa geliyor.
- deneme, deneme ses kontrol: şimdi efendim bu kulaklığın üzerinde sol tarafta biri nc modlarını değiştirmek üzere (nc off/nc on/ambient sound) bir de açma kapama için totalde iki adet düğme var. diğer tüm ses aç/ses kıs, ileri/geri fonksiyonları sağ kulaklığın üzerinde dokunmatik olarak konumlandırılmış. bir de müzik dinlerken biri size bi şey dediğinde, sağ elle sağ kulaklığın üstünü kapatınca (tam tarif edemedim), sesi kısıp nc'yi kapatıyor ve böylece karşınızdaki kişiyi duyuyorsunuz. amma lakin, bazen kulaklığı kulaktan çıkartırken, yanlışlıkla dokunup, dinlediğim podcasti filan başa ya da sona almış oluyorum ki, buna biraz gıcığım.
- konfor: benim kulaklar çok büyük değil, iphone kulaklıkları filan pek durmuyordu kulakta. kafa da ufak sayılır. kafası dahil 155 santim bi insanım. insanlar genelde bu tarz kulaklıkların kafada ya da kulakta ağrı yaptığından şikayet ediyorlar. ben pek yaşamadım. hem de epey uzun süreli kulağımda kaldığı olduğu halde. kafanız biraz daha büyükse, o en tepedeki parça da kafanıza oturmuyormuş. kafası büyük olanların yalancısıyım valla.
velhasılı kelam, bu kulaklık ucuz bir kulaklık değil ama rahat, güzel ve parasının hakkını veriyor. uzun zamandır aldığım en başarılı elektronik alet olabilir kendisi. ha bi de kişisel olarak podcast dinleme alışkanlığımı bana geri kazandırdığı için kendisine teşekkür ediyorum.
esen kalın