büyümek vs
gelişmek.
bir ülkenin eğitim, sağlık, teknoloji, sanayi, adalet, hak ve özgürlükler vs gibi göstergeleri, kurum ve bu kurumların fiziki özellikleri ne kadar büyük veya sayıca fazla olursa olsun aynı oranda gelişmiş olduğu anlamına gelmemektedir.
bir hastene düşünelim. içerisine 100 adet
mr cihazı, 100 adet
ultrasonografi, 500 adet
steteskop vs olsun koyalım. her branştan uzman veya pratisyen hekim, tekniker, hemşire yeterli sayıda kadro verelim. bir ilçe için bakıldığı zaman
insani gelişme endeksi'nde bunlar sayıca yeterli görülsün. sonra alınan sonuçlara bakalım.
bunca fiziki ve beşeri imkana rağmen:
bu uzman doktorlar kariyerleri boyunca evrensel boyutta ses getirecek ne gibi tedavilere, ameliyatlara imza attı veya olanın üzerine ne kattı ?
bu uzman sıfatı verdiğimiz doktorlar, elindeki imkanlarla yeni buluşlara ve tedavilere ne ölçüde katkı sağladı veya yerinde teşhiş koyup iyileştirebildi?
değinen arkadaşlar olmuş, evet. bu iki versusta öne çıkan fark; rakamlar değil, kalite ve özellikleriyle öne çıkan
nitelikleridir. kendi kendine yetebilen, dışa bağımlılığı minimum boyutta olan ülkelerin gelişmişlik düzeyleri nicel anlamdaki büyüklüklerinden fazladır diye düşünüyorum.