yanıtlar 12
  • kan ve lenf kanserleri ve kanser olmayan ilik yıkımı aplastik anemi dışında kalan tümörlü kanserler on yıldan sonra çıkıyor.
  • uzun sureli etkilerinin görülmesi için uzun süre radyoaktif maddeye maruz kalmak lazım. 86 yılından bugüne kadar ne kadar doza maruz kalındığına göre değişir.
    kemik iliği, lenf sistemi, kan kanseri (kemik iliği ile alakalı yine), deri kanseri, kolon kanseri genellikle ortaya çıkan türler. kolon kanserinin genel sebebi sudan geçen radyasyon.
  • kanser olursun ama bu ülkede radyasyona ihtiyaç yok kanser için. politikacılar o işlevi görüyorlar saolsunlar.
  • arkadaşım, radardaki ışıma ile konumuzun alakası yok. radardan çıkan ışıma olsa olsa önüne çıkarsan götünü falan yakar. ampüldeki ışımadan farksız. 100 watt'lık ışıma yapan ampüle de dokunursan elin yanar ya, radarın, telefonun, baz istasyonunun vs. ampülden hiçbir farkı yok.

    radyoaktif elementlerle kirlenmiş hava, su, yiyeceklerde ise durum farklı. ışımanın kaynağını bizzat bünyeye almış oluyorsun, kanına organlarına karışıyor. ayrıca radyoaktif maddelerin yaptığı ışıma, sadece çok yüksek enerjili standart elektromanyetik ışıma değil, nükleer ışıma. nötron proton falan saçıyor etrafa. yani mesela genetiğini oluşturan molekülün kimyasal yapısını bozmakla kalmayıp, nükleer yapısını da değiştiriyor, farklı bir elemente dönüşüyor genlerindeki atomlar öyle kanser oluyorsun.
  • bana radyoaktif maddeyi damardan verdiler.
  • @kahvanede pazaak oynayan adam

    yani o findiklardan bol bol yiyen cocuklar kesinlikle bir gun kanser olur mu sence?
    yoksa bu kadar senede kanser olmadiysa artik kurtulmus mudur?
  • @mouse sanitary pad

    hayır.

    birincisi, çernobil'den uzaklaştıkça ciddi miktarda azalıyor etrafa saçılan madde miktarı. uzaklığın karesine, kübüne falan ters orantılı diyeyim ben sana. mesela çernobilden 2 kat uzaklaştıkça, kirlilik 4 kat azalıyor. gibi.

    ikincisi, radyoaktif maddelerin hepsi, illa bağırsaktan, akciğerden vs. emilecek ve vücutta birikecek diye bir kural yok. fındıkları yedikten sonra sıçana kadar kanser etti etti :) edemediyse büyük bir bölümü atılır.

    üçüncüsü, bir madde ne kadar radyoaktif ise, radyoaktifliği o kadar kısa sürede biter. uranyum-235'in mesela yarı ömrü 1 milyar yıl falan, aslında sanılanın aksine o kadar da radyoaktif değil. içinde barındırdığı nükleer potansiyel enerji büyük, ama radyoaktif değil. çernobil'den etrafa saçılan şey uranyum fizyonu sonucu çıkan yan ürünler. bunların büyük bir kısmı kısa sürede ışıdı gitti-bitti. o ara kanser olan oldu.

    şu anda en etkin olanı, suya karışabilen ve vücut tarafından emilebilen, sezyum-137, ve yarı ömrü 30 yıl. ancak bu da uranyum fizyonu sonucu çıkan ürünlerin yalnızca %6'sını oluşturuyor. çernobil faciası 1986'da olduğundan, 2016'da bunun yarısı gitti. geriye kaldı mı %3. bu %3 de zaten %0'a evrenin sonuna kadar anca inecek. yani geçen 30 yılda atıyorum 1000 kişi çernobil'in sezyum-137'sinden kanser olduysa, evrenin sonuna kadar bi 1000 kişi daha kanser olacak, istatistiksel olarak.

    velhasıl kesinlikle endişelenecek pek bir şey yok. çernobilden doğan tehlike neredeyse 100 kat azalmış durumda.
  • radyasyon bilinen haliyle iki gruba ayrılır; iyonize ve iyonize olmayan.
    iyonize radyasyon canlı hücreleri üzerinden bölünme, hasar ve öldürme etkisi sebebiyle en bilinen şekilde kansere sebep olur. örnek, x-ray, gamma ray
    iyonize olmayan radyasyon daha düşük frekansta olup iyonizr radyasyon gibi canlı hücrelerinde direkt hasara yol açmaz ancak paralel etkileri halen tartışılmaktadır.
    örnek : mikrodalga fırınlar, cep telefonları, telsizler

    nükleer reaktörler bilinen doğal radyasyon kaynaklarının en tehlikelisi olan uranyum ve plütonyumu hatta %10 oranında zenginleştirerek kullanır. nükleer reaksiyonda az bir kaynak ile çıkan müthiş ısı mevcut zamanda buhara çevrilen miktar artar. yani nükleer reaktörlerin kurulum maliyeti sonrası ucuzlaması konvansiyonel enerji üretim teknolojilerine göre yüksek ısı avantajıdır. çernobil örneğinde çok sözü edilen fukushima (çünkü japon) ve hiç sözü edilmeyen three miles island (çünkü amerikan) olaylarından farklı olarak çekirdeğin direkt eriyip açığa çıkmasıdır.

    iyonize olmaya
  • ıyonize edici radyasyonun zararli olmasindaki en buyuk neden dna kırığı oluşturmasıdır. bu dna kiriklari hucrelerin ölmesine neden olabilir. ancak daha kotusu hucredeki protoonkogen ve tümor supressor genler gibi hucresel yasamin dengesini saglayan genlerde mutasyona neden olup hucreleri kanserlestirebilir.

    yani hucredeki atomlarin yapisinin degismesiyle kanser etmiyor radyasyon.

    hatta aziz sancar ve calisma arkadaslari da hucredeki radyasyonun meydana getirdigi dna hasarinin onarim mekanizmalari uzerine calismalariyla nobel almislardir