• türkiye'nin açık ara en kötü kurumu. dünya üzerinde de bu konuda kesinlikle çok iddialıdır ama türkiye'de rakipsiz. başka bir kurumun saçmalığı ile gelin, size sgk'daki karşılığı ile meydan okuyayım. kötü kurum challenge yapalım.

    sgk bir hata yaparsanız size cezasını keser. bir hata yapmazsanız da size cezasını keser. eğer hata yapmadığınızı düşünüyorsanız önce cezayı ödeyip sonra hata yapmadığınızı ispat etmeniz gerekir.

    buraya kadar her kurum kadar kötü diyebilirsiniz. ancak sgk'da her şey yeni başlıyordur.
    sgk cezayı otomatik olarak keser.
    işlemlerinize devam etmek için borcunuz olmadığına dair bir belge almak isterseniz cezanız nedeniyle alamazsınız.
    cezaya itiraz etmek isterseniz ödeme yapmadan itiraz edemezsiniz.
    ödeme yapmak isterseniz sgk size tebligat göndermeden yapamazsınız.
    tebligatı memur yazmadan göndermez.

    bir süre sonra kendinizi, sgk sisteminin otomatik olarak kestiği cezayı ödeyebilmek için sgk'ya gidip memura yalvarırken bulursunuz. şanslıysanız ve memuru yeterince memnun ettiyseniz, biraz da azarlandıktan sonra birkaç ay içinde cezayı ödeme şansı bulursunuz.

    ancak cezayı ödeyene kadar yapamadığınız işlemler nedeniyle tekrar ceza yersiniz. merak etmeyin, haklı olduğunuz için geçen süreçteki mağduriyetiniz ile ilgili bir dilekçe yazıp sgk'ya başvurabilirsiniz.
    bu kısır döngü sonsuza dek devam eder.
    yeterince şanlıysanız... kim bilir... belki de itirazınız siz hayattayken sonuçlanır.

    ben şuan hatalı kesilen cezaya itiraz etmek için ödeme yapabilmem için geçen zamanda işlem yapamadığımdan kesilen cezayı ödeyebilmek için geçen zamanda yediğim cezaya itiraz etmek için ödeme yapmaya çalışıyorum. halimden gayet memnunum. ümit, insanı terk etmiyor.
  • yazmayayım diyorum da bu kuruşulun biz attığı kazığı tekrar sonuca ulaşmış şekilde bildireyim.

    ölen babamın maaşını ölümünü hemen bildirmemize rağmen 2 ay yatırdılar sonra on mislini aldılar. bunun yanı sıra 13 yaşındaki kardeşimin sağlık sigortasını babam öldüğü gibi kestiler ki biz 2. senede çocuk hastalandığında öğrendik. ayrıca kardeşimi de öldü olarak düşmüşler kayıtlara. derken dosyası açıldı babamdan kalan maaşın ona ait kısmı ödenmeye başladı 2 yıl ödemediklerini de tek seferde ödediler... bu hataları sayesinde kimine cep harçlığı benim için de önemli miktarda bir para geçti elime.

    şimdi sormak istiyorum. diri bir insanı öldürmek bu kadar kolaysa ölmeyeni diriltmek neden bu kadar olaylı? bünyesinde çalıştırdığı insanlar nasıl insanlar? kimler neler yapıyor orada çalışıp? daha başka hani yetimin hakkını hangi emeklinin parasını yiyor bunlar...? sözlükte yazıyorum hangi buradaki insanların bu kurum kadar saçmaladığını görmedim. devlet; ekşi sözlüğü kapatıyor, ekşi sözlüğü eleştiriyor da, cebimize giren paranın geçtiği bu kurumla eğer biraz ilgilenseydi daha iyi olmaz mıydı?
    ben güvenli internet istemiyorum abi, sikmişim internetini de güvenini de. ben güven veren kurumları olan bir devlet, yaşanabilinecek bir yer istiyorum. öldüğüm zaman arkamda çocuklarıma bıraktığım üç kuruşu da devlet himayesine alsın istemiyorum.

    babam onca sene çalıştı cefa çekti, parası yenmez. o derece yorgun gelirdi işe. e çoğunuzun babası da benimki gibi işçidir. yaşlıdır üstelik eve yorgun gelir, bir yaştan sonra utanırsınız ondan para istemeye. ben o adamın çocuğuyken parasını almaya utanıyordum, devletin uzattığı el kopsun.

    o kadar rezil, o kadar kötüsünüz ki...
    malesef doğrulamıyoruz. sesi çıkanın üzerine çökün, hadi sindirin, asimile edin bizi...

    ekşi sözlüğün dininize ananıza babanıza ettiği küfürlerini kovaladığınız kadar şu sgk'nın yanlışlarını kovalasanız benim gözümde işte o zaman adam olabilirsiniz belki..

    cemil çiçek ölmüş vekilin yedi sülalesinden borç çıkarmadı ama benden çıkarmıştı.. boş yere yıprattı bizi, simi söke söke alıyoruz hakkımızı... her iki kişiden birine içimden gelen ne biliyor musunuz? allah sizi bildiğiniz gibi yapsın. sürekli kavuşmak istediğinizi söylediğiniz o cennetin ışığını dahi yüzünüz asla görmesin..
  • sağlık kurumlarına başvuran kişilerin tüm tıbbi bilgilerini (ilaç, tanı vs.) datamed adlı özel firmaya satma hazırlığındaki kamu kurumu. aylardır tabipler birliği, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları hastalık ile ilgili kişisel verilerin paylaşılmasının sakıncalarını anlatıyordu. fakat görüyoruz ki sağlık bakanlığı ve sgk'nın amacı doğrudan halkın bilgilerini satıp para kazanmakmış. bu satışla ilaç firmaları hangi bölgede nasıl satış yaptıklarına dair olabilecek en hassas ölçütleri alıp, karlarını katlayabilecekler. hala sağlıkta dönüşümün nasıl bir rant projesi olduğunu anlamayanlara bu olaydan daha açıklayıcı ne olabilir? haberde adı geçen firma da "datamed, topladığı bilgilerde her zaman etik ve sorumlu davranmayı taahhüt eder" buyurmuş; şaka gibi. kimsin, neyine güveneceğiz? kimse de sormuyor ki ağa bu nedir?

    buyrun bu da linki

    http://www.medimagazin.com.tr/…acak-8-62-48736.html
  • memurları ekranlara ulaşma yetkileri sınırlı olduğunu söylerler, yanlışlıkla seni evli yazarlar ama bekar yapmaya yetkimiz yok derler, ismini yanlış yazarlar şaşırtıcı olmayan bir biçimde onu da düzeltmeye yetkileri yoktur. kısacası sıçmaya yetkileri varken, toplayıp temizlemeye hiç yetkileri olmaz.
  • sms attılar demin. 14-20 mayıs sgk haftası mı neymiş. sağlıklı ve huzurlu bi ömür dilediler dalga geçer gibi. çok korktum lan. para isticekler sandım mesajda sgk başlığını görünce. korkutucu ve şirin bi kurum.
  • ölene öldükten neredeyse iki sene sonra borç çıkarır. hem de kendi yaptığı hatalı işlemden ötürü. üstelik çoktan ve aynı banka yani ziraat aracılığı ile mevzubahis kredi borcunun tüm işlemleri yapılmış, borç kapatılmış vs. iken. akıllarına 1,5 sene sonra bakmak gelmiş ve kendi kendilerine lan biz hata yapmışız, neyse faizi de miras vekilinin üzerine yığarız bunu da yasal yollardan yaparız ki gık diyemesin. ben cebimde beş para yokken nasıl olsa geri verilecek zırtlık çıkmasın diye dokunmadım bile o paraya, bilseydim dokunurdum. devlet kendi eli ile ölüden para tahsil ettiğine göre... hadi yaptın bir hata, faiz neyin nesi? neyin faizini çıkarıyorsun?

    özür dilerim anne, ben ölümünden sonra tüm borçlarını kapatmıştım. sorun bende değil, devlette.

    sizden kaynaklanmayan borcunuz var ama merak etmeyin sizden keseceğiz, üstelik bizim yaptığımız hatadan dolayı yazan bir devlet. yakında sinirlenince çok seksi oluyorsunuz ondan, da yazarlar. böyle bir ciddiyetsizlik.
  • geçen hafta babama şöyle bir kazık atmaya çalışmışlar.

    zavallı babam, maaşını çekmek için bankaya gidiyor ama hesabında para yok. "müdürlüğe git," diyorlar babama. tutuyor, elli beş yaşında, müdürlüğe gidiyor. "nedir bu iş?" dediğinde, babama diyorlar ki, "sen 5 yıldır başka bir adamın maaşını alıyormuşsun. hem de 80 lira fazla. artık bu saatten sonra maaş almayacak, birikmiş borcunu ödeyeceksin. aha, bu kâğıdı da imzalayacaksın." babam, kendisini adaşıyla karıştıran devlete ne dese? "bu benim hatam değil, niye cezasını ben çekiyorum?" nuh diyor peygamber demiyor sgk. "ödeyeceksin."

    babam çığrından çıkıyor. bağırıyor, çağırıyor. polis geliyor, televizyon geliyor. "bana bugün maaşımı vermezseniz, yakarım burayı!" diyor. bilirim, yakar. kaybedecek neyi var? maaşı vardı, zaten onu da kaybetmiş. çekiyorlar babamı müdürün odasına. özür diliyorlar. "tamam, geriye dönük borçlarını(!) istemeyeceğiz." diyorlar. veriyorlar babama maaşını.

    babam elli beş yaşında, aldığı para 600 lira. bu yaşında, şu kadar para için ona yaşattığınız bu korkunun değeri ne ki? her şeyiniz çürümüş, her şeyiniz.
  • bağkur ödüyorum ben. daha doğrusu ödemiyorum bir süredir. gecikmeye girdi.

    her ay 300 küsur bomboş haraç resmen. bıktım valla bunu ödemekten. karşılığı getirisi var mı? yok. sağlık hizmetleri tamamen tırt zaten. buna yılda 4000 tl vercegine git özel sigortaya 800 tl ver zaten envai çeşit tedaviden bedava faydalanıyorsun.

    emeklilik desen komple yalan zaten. 65 yaşımda emekli olcam da verecekleri para mutfak harcamama yetmeyecek.

    her yıl 4000 tl yi kenara koysam zaten 65 yaşımda 150bin tl minimum para birikir faiziyle falan.

    hayatımda bunun kadar kolpa sistem görmüş değilim. ciddiyim her ay kesilen 300 küsurluk haraca acıyorum. bağkur bari isteğe bağlı olsun amk.
  • yatırılan sigorta primlerimi görmeyip, 8 aylık gss borcu çıkaran birde üzerine faiz ekleyen kurum.

    sabah kalp rahatsızlığından dolayı aldığım ilaçları temin edebilmem için verilen raporum bittiğinden dolayı hastaneye gittim. gittiğimde gss borcumdan dolayı sigortamın kapatıldığını söylediler. sgk müdürlüğüne gidip sorduğumda haklı olduğum ve yatan sigorta primlerimin sisteme işlenmediğini, bu yüzden sıkıntı yaşandığını, hemen halledeceklerini söylediler. daha sonra sistemin çalışmadığını ve yarın tekrar uğrayıp kontrol ettirmem konusunda bilgilendirildim.

    ben tam geçen sene bu zamanlar 32 yaşında kalp krizi geçirdim. bugün de aynı şekilde rahatsızlanmış olsam ve bu hatadan dolayı muayene olamayıp geberip gitsem, bunun vebalini kim ödeyecekti?
  • burada çalışan yazarlar varsa yeşillendirmelerini istediğim kurum.

    para almaya gelince herkes bilgili, fazla para mı aldınız sorusu gelince kimse bilgi sahibi değil. böyle bir kurumdur burası. bir de sağlıkta devrim diye övünüyor millet.

    edit: gg düzeltmesi.
hesabın var mı? giriş yap