• şu anda sosyalizmin bir numaralı düşmanı amerikada bile gençler arasında sosyalizme yakınlık duymaya hata bu sistemin dünya geleceği için gerekli olduğunu düşünüyor çünkü bu gidişle dünyanın sonunu bu kapitalizmin getireceği aşıkar,
  • küba'da 1980 yılından beri vatandaşların yurt dışına çıkış hakkı mevcuttur. bkz. http://kisi.deu.edu.tr//serpil.kestane/küba.pdf

    fuhuş ile ilgili olarak ise şunu açık şekilde belirtmek gerekir, fuhuş kapitalizmin yarattığı birşeydir. "karadeniz kıyılarına bakın" diyenler, bugün kapitalizmin hüküm sürdüğü ukrayna, moldova ve romanya gibi ülkelerde fuhuşun ve insan ticaretinin giderek yaygınlaştığını gözardı etmekteler. öyle ki bm raporları bile 1990 yılından sonra bu ülkelerdeki artışlara dikkat çekmektedir. hatta ukrayna'da 2003-2016 yılları arasında 225 000 kadının fuhuş çeteleri tarafından alıkonulduğu belirtilmektedir. https://112.international/…etary-general-42193.html
    http://www.un.org.ua/…/information-centre/news/1710

    küba'da da devrim öncesinde abd'li zenginlerin eğlence, turizm ve kumar için kullandığı ve amerikalıların arka bahçesi olan adada çok fazla görülen fuhuş, devrim sonrasında aşağılara çekilebilmiştir. öyle ki devrimden önce yalnızca havana'da 270 genel ev ve 11.500 hayat kadını vardı. devrimden sonra bu rakam 2000'in altına indirilebilmiştir. https://www.globalresearch.ca/…s-to-the-mob/5464738

    yurtdışına çıkış ve seyahat özgürlüğü konusuna geri dönersek, sadece küba'da değil sscb'de de yurtdışına seyahat özgürlüğü vardı. öyle ki sovyet yurttaşı işçiler yılda 1 ay tatil haklarını yurt dışında geçirme hakkına sahipti,bu haktan pek çok yurttaş yararlandı ve bunun için çok sayıda kruvaziyer gemi tahsis ve inşa edildi. http://www.simplonpc.co.uk/sovietpcs1.html
  • 90'lar rusya'da, ukrayna'da, romanya'da, vs. kapitalizme geçilen dönemler. bayburtlu kezban faşo'nun azıcık beyni olsaydı, 2003-2016 yılları arasında "kapitalist" ukrayna'da 225 000 kadının fuhuşa zorlandığını ve köle gibi çalıştırıldığını yazan bm raporunu görmezden gelmezdi. http://www.un.org.ua/…/information-centre/news/1710
    https://112.international/…etary-general-42193.html

    2003 ve sonrası artık sosyalizm günlerinin çok eskide kaldığı yıllar. sosyalizm zamanında üniversitede okuyan genç kızlar, kapitalizm zamanında fuhuş yapmak zorunda kalıyor. bm raporu da kapı gibi kanıt. dünya karadeniz ve bayburt'tan ibaret değil kezban.
  • 60 yıl boyunca sosyalist ülkelerde ne enflasyon, ne kriz, ne işsizlik, ne de bunlara bağlı toplumsal sorunlar görülmemişken 1980'lerin sonunda doğu avrupa coğrafyasında bu olgularla birden bire karşılaşılmaya başlanmasının sebebi, sosyalist üretim ilişkilerinin yerini kapitalist üretim ilişkilerinin almasıdır. sovyetler birliği'nde 23 nisan 1985 kararlarının yürürlüğe konmasıyla birlikte sosyalist üretim ilişkilerinin yerini kapitalist üretim ilişkileri almaya başlamıştır. gorbaçov bu kararların alınmasına öncülük ettiğinde, çin'de 1979 yılında başlatılan kapitalistleşme hareketinin yarattığı kârlılıktan ve kazançtan etkilenmişti. ayrıca, onu bu kararlara iten, stalin'in ölümünden sonra ortaya çıkan ve büyük sanayi kombinaları ve glavki yöneticilerinin oluşturduğu nomenklatura adı verilen çıkar ve baskı grubunun parti yönetiminde etkinliğini iyice arttırmasıydı (işin daha ilginç yanı, stalin'in böyle bir tehlikenin varlığından bahsederek buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini yıllar önceden söylemiş olmasıdır). 1990 yılına gelindiğinde artık ne planlama sürecinde, ne de değerin determinasyonunda sosyalist üretim ilişkilerinin tutarlılık unsurlarının söz konusu olmadığı görülmüştür. sovyet ekonomisinin ve bağlı ekonomilerinin uskorenye yani "yenilenme" adlı dönüşümü, aslında kapitalist üretim ilişkilerinin önce gerici nitelikte ve geçiş aşaması teşkil eden bir ara dönem devlet kapitalizmi, sonrasında ise açık kapitalizm şeklinde bu ülkelerde yeniden yerleştirilmesi sürecidir. 80'lerin ortasında glavkilerin başındaki kişilerin, bugün rusya'nın önde gelen ve oligarklar adı verilen iş çevreleri haline gelmiş olması tam da bundan dolayıdır. yani 2000'li yıllara gelmeden çok önceleri başlamış ve yerleşmiş bir kapitalizm oluşumundan bahsediyoruz. kapitalizmin yerleşmesiyle birlikte 80'lerin sonunda ve 90'ların başında yüksek enflasyon ve işsizlik ortaya çıkmıştır. 2000'li yıllara gelindiğinde ukrayna, rusya vb. ülkelerde fuhuşun giderek artması kapitalizmin gelişmesiyle doğru orantılı olmuştur.

    ayrıca ukrayna sömürge değildi. dünya üzerinde hangi sömürgeci ülke gidip en önemli sanayi tesislerini, örneğin uçak fabrikalarını sömürgesine kurmuş? sovyet mühendisliğinin en önemli ürünlerinden antonov uçaklarının fabrikaları ukrayna'da kurulmuşken, sabaroshka gibi otomobil fabrikaları ukrayna'da konuşluyken, ukrayna'nın bugün sahip olduğu bütün alt yapısı, yolları, limanları, havaalanları sosyalizm döneminden kalmayken ukrayna'nın sömürge olduğunu iddia etmek saçmadır. sosyalizm zamanında kalkınmış, uzay ve havacılık alanında, sanayi üretiminde gelişmiş olan bir ülkeyken, bugün kapitalizmin hakimiyetindeki bir fuhuş yuvası haline gelmiştir ukrayna...
  • sosyalizmi dinsizlikle ateizmle özdeşleyenler var
    bu durumda korkunç bir ideolojik çelişkiyi anlamaları gerekir
    (bkz: evrim ile sosyalizmin çeliştiği gerçeği)
  • "60 yıl boyunca sosyalist ülkelerde ne enflasyon, ne kriz, ne işsizlik, ne de bunlara bağlı toplumsal sorunlar görülmemişken...."

    stalin döneminde rusya'da açlıktan ölen 20 milyon ve mao döneminde çin'de açlıktan ölen 60 milyon insanı saymazsak tabi ki. aramızda açlıktan ölen 80 milyon insanın lafı mı olur.

    evet açlıktan ölme olayı tamamen yalan. 80 milyon insan bir anda uzaya çıktı ve kimse şüphelenmesin diye açlıktan ölmüş süsü verildi. türk sosyalisti türk dincisinden farksız. ikisi de işine gelmeyen şeye "uydurma" deyip geçiyor. geçen biri de küba'da bir tane bile kanserden ölen insan yok diyordu.
  • günümüzde artık hiçbir geçerliliği yoktur ve yüksek ihtimalle de olmayacaktır, artık sosyalist parti iktidarı olan ülkeler bile liberaldir. "kapitalizmin doğal ahlaksızlığı, nimetleri adaletsiz paylaşmasıdır; sosyalizmin doğal faziletiyse sefaleti eşit paylaşmasıdır" churchill üstad aslında her şeyi özetlemiştir.
  • sosyalist sovyetler birliği gerçekten ukrayna'yı sömürdü mü? ukrayna gerçekten iddia edildiği gibi sömürge miydi? bir kere sömürgecilik ve sömürmek ne demek en temelden başlayalım. lenin'in tanımlamalarını da geçtim, en basit temelden, tdk'nın sözlüğünden bakalım,
    "sömürge: a. bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği, ekonomik ya da siyasal çıkarlar sağladığı ülke"
    "sömürmek: (-i)... 3. bir ulus ya da devletin doğal kaynaklarından, ekonomik değerlerinden çıkar sağlamak" *(tdk sözlüğü 2. cilt s. 1078-1079. ankara, 1983)

    şimdi öncelikle bir ülkenin sömürge olabilmesi için onun öncelikle sömüren ülkenin fiili işgali altında olması gerekir. peki ukrayna sovyetler birliği tarafından işgal edildi mi? hayır. ukrayna'da 8-13 kasım 1917 tarihleri arasında gerçekleşen bolşevik devrimiyle ukraynalı komünistler bu ülkede iktidarı ele geçirdiler. sonrasında da sovyetler birliği kurulduğunda buna dahil olma kararı aldılar.

    ikincisi birliğe katıldıktan sonra ukrayna'nın doğal kaynakları sovyetler birliği tarafından sömürüldü mü, yoksa sovyetler birliği yönetimi tarafından daha ziyade ukrayna'ya ekonomik kaynak mı aktarıldı? bu husus ele alındığında ukrayna'da petrol ve doğalgazın olmadığı hemen göze çarpar, petrol ve doğalgaz sovyetler birliği'ni oluşturan diğer ülkelerden ücretsiz olarak temin edilmekteydi. buğday ve tarım ürünleri açısından bakarsak, 1933 yılındaki büyük tarımsal kıtlıktan ve kuraklıktan en çok etkilenen bölge olan ukrayna'ya sovyetler birliği'nde kuraklıktan daha az etkilenen yerlerden gıda sevkiyatı yapıldığını görmekteyiz. (hatta bununla ilgili açılmış bir başlık var, bkz. holodomor iddialarının aksini kanıtlayan belgeler )

    ingiltere ve abd gibi kapitalist ülkelerin zamanında işgal ederek sömürdüğü ülkelere bakalım. örneğin pakistan, hindistan ve tanzanya gibi ülkeler, tam anlamıyla sömürge oldukları dönemde ingiltere bu ülkelere neredeyse hiçbir yatırım yapmamış ve bağımsızlıklarını kazandıkları yıllarda, bayındırlık, sağlık ve eğitim hizmetlerinin çok alt düzeyde ve ilkel durumda kaldığı, oldukça geri ülkeler olarak tasvir edilen ülkeler olarak bilindikleri gözden kaçmaz. keza abd'nin sömürgesi olan küba ve panama gibi ülkelerde de bağımsızlık kazanılana kadar kalkınma namına hiçbir yatırıma rastlanmaz. ne british aerospace industries, ne de howard hughes, gidip pakistan'a ya da panama'ya, ya da küba'ya uçak fabrikası, otomobil fabrikası vb. yüksek teknoloji ürünü üreten bir tesis kurmamıştır. bu ülkelerin açıkça kaynakları talan edilmiş ve geri bırakılmışlardır.

    sscb'nin bünyesine işgal edilerek değil, kendi devrimi sonucunda kurulan işçi-köylü şurasının kararıyla ve özgür iradesiyle katılan ukrayna sovyet sosyalist cumhuriyeti'ne ise sovyet havacılık ve uzay sanayiinin, sovyet mühendisliğinin gözbebeği olan antonov uçaklarının tesisleri kurulmuştur. bugün dünyanın en büyük uçağı olan antonov 225'in ukrayna'ya ait bir değer olarak kabul edilmesi, sscb'nin bu ülkeye yaptığı yatırımlarla mümkün olmuştur.
    bu uçakla ilgili açılmış bir ekşi şeyler makalesi bile mevcut:
    https://seyler.eksisozluk.com/…ucagi-antonov-an-225

    keza, soğuk iklim koşullarına en uygun arabaları üreten sabaroshka otomobil fabrikası da sovyet yönetiminin inisiyatifiyle ukrayna'ya kurulmuştur.

    bugün islamabad veya dar'es salam'a hiç kimse üniversite okumak için gitmek istemez, ama ukrayna harkov ve kiev gibi şehirlerdeki üniversiteleri, müzeleri ve çeşitli kültürel kompleksleri ile önemli bir küllürel ilerleme sağlamıştı. bir tarım ülkesiyken, sosyalizm ile birlikte sanayileşmiş bir ülke oldu. uçak, gemi ve otomobil üretilen bir ülke haline geldi. 90'lı yıllardan itibaren ise kapitalizmin gelişmesine paralel olarak ukrayna, işsizlik, suç ve fuhuşun yaygınlaştığı bir ülke konumuna geldi.
  • denenmemiş denenememiş sitemdir. çünkü dallamanın biri ben doğudan devrimi başlatır emperyalizmin damarlarını keser emperyalist ülkelerdeki halkları devrime zorlarım demiş (bkz: vladimir iliç lenin)
    devrim ( dönemi için ) batıdan gelmedikçe bir boka yaramayacaktı. ben demiyorum sakallı diyor (bkz: karl marx) yaramadı da zaten.
    sen giyeceği donunu bile üretemeyen sanayileşmenin ne olduğu konusunda hiç bir fikri olmayan bir topluma sosyalizm dayatırsan tabi ki sistem işlemez.
    aynı durum salt tarım toplumu olan ülkeler içinde geçerlidir. kültürel devrim falan da işlemez.
    son pazarda son mal satılana kadar, sanayileşmiş ülkelerin işçi kesimlerinin bıçak boğazına dayanana kadar devrim yapamazsın. devrim zaten yapamazsın kendinden olur da neyse...
    dolayısı ile işlerliğinin denenmediği sitem olarak bakıyorum ben sisteme.

    ayrıca dallamanın etkisi ile kapitalizmde kabuk değiştirdi. hafta sonu tatilleri ( ki bu da daha fazla para harcansın diye vardır ), haftalık çalışma saatlerinin ayarlanması vs gibi haklar sayesinde bıçak kemiğe belkide hiç dayanmayacak. nerede 18. yy sonu ingiltere'si nerede 21. yy almanya'sı ( örnekler çoğaltılabilir ).
    o tren geçmiş olabilir.
  • insan olma fikrini içinde barındıran bir ideoloji yok mu? sürekli kavramlar üretip altına birkaç özellik yazıp adına ideoloji deyip piyasaya sürüyor, üzerine uzun uzun yorumlarda bulunuyoruz. kitaplar yazılıyor, karşıt fikirler birbiriyle savaşıyor. iyiliği bulmaya çalışırken kötülüğüm girdabı altında eziliyoruz.
    sahi yok mu insan olabilmenin bir ideolojisi?
hesabın var mı? giriş yap