sound of my voice

• deli gibi merak ettiğim film. fakat ne dvd'si ne de malum yerlerde kaydı var. bunu ararken öneri olarak gelen another earth filmini izledim. umarım en kısa zamanda bize bir şekilde ulaşır.
• (bkz: his master's voice)
• tarikatları eksenine alan, yönetmenliğini zal batmanglij’in yaptığı abd yapımı film.
  
  konusu da şöyleymiş; peter (christopher denham) ve lorna (nicole vicius) belgesel film yapan iki sevgilidir. gözüpek ikili maggie (brit marling) ismindeki esrarengiz genç kadının başını çektiği gizemli bir gruba sızmayı başarır ve gelecekten geldiğini söyleyen maggie’nin şarlatanlığını ele güne ilan edip genç kadının takipçilerini kurtarmayı planlar. ancak evdeki hesap çarşıya uymaz. maggie’nin sırları birer birer ortaya çıkarken peter ve lorna kendi amaçlarını ve birbirlerini sorgulamaya başlar.
  
  yakışıklı bir filme benzeyen sound of my voice 27 nisan’da abd'de vizyona girecekmiş. buralara uğrar mı, bilinmez.
  
  fragman için...
• son zamanlarda izlediğim en orjinal filmdi. brit marling'in harika performansı, filmin içinde yaşamamı sağladı. keşke çok daha uzun olsaydı dedirtendir.
• --- spoiler ---
  sonunda seri küfür ettiğim filmdir.
  o nası bi son amk
  
  --- spoiler ---
• acaba serinin diğer filmleri nasıl olacak diye meraklandiran güzel bir filmdir.--- spoiler ---
  
  adalet bakanlığında çalışan zenci kadının gizemli otel odasi halleri, abigail'in babasının yaptığı parmak arası enjeksiyon, peter'ın annesinin gizemi vs vs pek çok yarım kalan gizem var filmde....
  --- spoiler ---
• minimalist,sakin ve başarılı bir film.
• another earth'u cok begendikten sonra sinemada gitme karari aldigim film. sonra bir baktik ki, bizim filmden haberimiz oldugu gunden bir hafta once chicago'da yalnizca bir gun gosterilmis. basini aldik. neyse sonunda dun torrent'e dusmus oldugunu gordum ve izledim.
  
  --- spoiler ---
  
  tam bir k-pax hayal kirikligi yasadim. ortada bir hikaye var, her tarafa cekilecek bir gelisme ve son ile biten havada kalmis bir film. devami da cekilmeyecekmis soyleyeyim. brit marling akilli zeki hatun imaji vermeye calisiyor, ama kendisi amerika'da kahve dukkanlarinda bol bol gorebileceginiz ince corap ustune kisa sort giyip gezen, az kitap okuyup cok konusan, temel bilimlerden birinden universite derecesi almis sonra da issiz kalip kahve dukkaninda barista olmus siradan bir sahte entel benim gozumde artik. bu filmi zal batmanglij (bu nasil soyad lan?) ile birlikte yazmislar. ortaya tam bir k-pax ozentisi atmik cikmis. david lynch'in belirsizligi ile ile ridley scott'in bilim kurgusunu mikserden gecirip icine biraz sozde hayati sorgulayan georges perec tarzi sikimsonik entel cumlelerle bezenmis kabartma tozu atarsak ve 40 dakika firina verirsek boyle bir film cikar iste. ayrica izledikten sonra yapimci ikilinin wired'da yayinlanmis bir roportajini okudum. direk yarak gibi her yere cekilebilen ve sonu anlamli olmayan bir film oldugunu agizlari ile itiraf ediyorlar. oyle anlamaya calisip "lan burada bir ipucu mu var acaba?" falan diye kafa yormaya calismayin bosuna. halktan bir insan olarak su sekilde elestiriyorum: amina sokiim.
  
  --- spoiler ---
• düşük bütçeli olduğu için çok da fazla yüklenmek istemiyorum ama bu film, bana göre oldukça başarısız ve ne anlatmak istediğinin farkında olmayan bir film. yönetmen "her sahneyi planladık" falan demiş -ki olması gereken ama çoğu zaman becerilemeyen de budur- ancak sonunda ya kendi çektiği filmin gidişatından habersiz ya da yaptığı işi çok fazla ciddiye alıyor.
  
  --- spoiler ---
  
  bir defa bu filmin sürpriz sonu hak edecek bir düşünsel serüven yaşatmadığı ortada. bunun kör göze parmak misali "hadi seyirci sen karar ver neyin ne olduğuna" güdülemesiyle yutturulmaya çalışılmasına ise ne kadar sinirlendiğimi söylemeye kalksam buradan köye yol olur.
  
  ben şahsım adına "maggie" denen zaman gezgini olduğunu iddia eden hanım kızımızın psikolojik bir rahatsızlık geçirip akıl hastanesine falan yatırıldığını, sonrasında da babası tarafından kendisine gösterilmeyen küçük kızını görmek için böyle bir senaryo yazdığını düşünüyorum. bilinçli veya bilinçsiz fark etmez ama zamanda yolculuk yapmış birisi daha olgun davranır gibi bir düşüncem var. yani "gelecekteki annem" dediği kız aslında kendi kızı herhal. çok şaşırmaya gerek yok yani o sikko el selamına. yani bence öyle çok da afallatıcı şeyler değil bunlar.
  
  --- spoiler ---
  
  çok da fazla söz söylemek istemiyorum bu filmin üstüne. son kez şöyle söyleyeceğim: kendini fazlasıyla ciddiye alan bir film. o yüzden düşük bütçesine falan bakmadan eleştirebilme özgürlüğümüz var.
• filmden bir mesaj alayım da arınayım beklentisi olanı üzer ama "kafamı kurcalasın, üzerinde düşüneyim, beni labirentlere soksun çıkarsın, teoriler üreteyim" tarzı filmleri sevenleri mest eder. genelde teorileri bol filmlerde her teorinin çürütüldüğü bir nane filmin bir köşesine bırakılır ve teori çürütmekten sonuca gidilemez ama bu filmde ne teori ispatı ne de teori çürütülmesi mümkün değil ve bu kesinlikle planlanmış bir çabayla olabilirdi, bu yüzden türünde önemli, ama az bütçesi ve abartı oyunculukları genel itibariyle "iyi bir film" beklentilerini solduruyor biraz. abartmamak lazım.