south park sessizliği
-
genelde cartman'ın "screw you guys i m goin home" demesi ile son bulur
-
çay bahçesinde arkadaşımla otururken tesadüfen muhabbete başladığımız adamın şarkıcı yaşar'ın hayranı olduğunu söyledikten sonra gocuğunun iç cebinden çıkarttığı birkaç yaşar albümünü (kaset) masanın üzerine koymasıyla tecrübe ettiğim sessizlik. bir de gözümün içine bakıyor böyle. (bkz: aniden gocuktan yaşar kasetleri çıkartmak)
-
dünya çapında popüler bir dizide sadece türklere ait olan bir söylem, tespit. ya var ya bazen düşünüyorum; şu yobaz olan, dinci olan, ahraz, katakulli, kükakollo, momolokko, kulukulu, çüküçükü kesimi attığında biz türkler çok güzel insanlarız bence. bilmiyorum amk. ne hoş lan.
-
kötü bir espri yapıldığında ya da bir esprinin çeşitli varyasyonlarıyla artık gülünemez hale getirildiği durumlarda ortaya çıkan komik sessizlik
-
canlı yayında vuku bulmuş nadide bir örneği için;
http://alkislarlayasiyorum.com/…outhpark-sessizligi -
bu sessizlik çoğu zaman cartman'ın konuşmasıyla başlar ve stan yada kyle ın:
" cartman what the hell are you talking about" demesiyle son bulur. -
-
(bkz: hıncal uluç yorumu sonrası oluşan ölüm sessizliği)
edit: bir de somut örneği varmış bunun:
https://www.izlesene.com/…raya-t-koyuyorlar/8474275 -
geçen akşam pat diye bir ses duyunca pencereye çıktım. motorun üzerinde iki genç durmuşlar ve arkaya doğru bakıyorlar. motorun yanında devrilmiş büyük bir yoğurt kabı ve kabın bulunduğu noktadan geriye doğru yaklaşık dört metrelik bir yoğurt izi; yolun ortasında düz, beyaz bir hat oluşturmuş. çizginin sonunda bir araba ve arabanın üzerinde şaşkınlık içindeki kedi. kedi bir bana, bir yoğurt izine, bir motora bakıyor. gençler bir boş kaba, bir bıraktığı ize bakıyor. ben de bir onlara, bir yoğurt izine ve bir kediye bakıyorum. yaklaşık 10 saniye boyunca derin bir sessizlik içinde çeşitli kombinasyonlarla her şeye ve herkese baktığımızdan emin olduktan ve olayı tüm yönleriyle kavradıktan sonra gençler motoru çalıştırıp gitti. ben de içeri girmek üzere geriye bir adım attım. tam o anda kedi yola atlayarak apartmanın önüne koşmaya başladı. saate baktım. normalde o saatlerde mama vermiyordum, zaten kilo problemi var. ama çevik davranıp krizi fırsata çevirmişti. harcadığı 3 saniyelik efor ve 11 kalorisi boşa gitmesin dedim, inip mamasını verdim. tüm bu olaylar boyunca tek kelime konuşulmadı. kazanan sadece kedi oldu. afrika'da kelebek kanat çırpsa bizimki mama yemeye fırsat buluyor.
-
(bkz: mavi ekran)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap