• ülkemizde senede 30-40 bin ton üretirken 1.5 milyon ton ithal ediyoruz. bunun nedeni soya fasülyesnin depolamada mısırdan daha dayanıksız olması. aslında ikisinin da gdo su ile oynandıgı için aynı bokun lacivertidir. mısır dayadığınız büyübaş hayvanı koli basili yaparken bu soya fasülyesi bizim gibi memelilerde işleri kariştiriyor. neyse biz konuyu dağıtmayalım. ne diyorduk? soya fasülyesi. bu şeyin gdo s ile oynandıgını bilmeyen yok ama asıl dikkat etmediğimiz olay soya fasulyesi ticaretinde, tohumdan süpermarkete kadar tüm pazarı elinde tutan bir tröst var. fasulyenin genetiği ile oynadı ve yapısını bozdu; daha ticari bir ürün hâline getirdi ve patentini aldı. bugün -ismi lazım değil- bu tröstün izni olmadan ve onun genetiğiyle oynanmış tohumunu kullanmadan, soya fasulyesi üretimi yapılamıyor.

    şimdi bu yazdığım şeyler arasında soya fasülyesi ile mısıra aynı bok dememden rahatsız olan şakirtlerin mesajlarını bekliyorum. tek derdiniz bu zaten hımmmına
  • veganlar tarafından o kadar çok övüldü ki hayvancılık yapanlar da "madem bu kadar besleyici biz de yem olarak kullanalım" dediler ve ormanları kesip yerlerine soya tarlaları ve hayvan çiftlikleri kurdular. yani veganların soya sevdası hem hayvancılık maliyetlerini düşürdü hem de ormanları yok etti.

    https://www.greenpeace.org.uk/challenges/soya/
    https://allplants.com/…bout-soy-and-the-environment
  • vaktiyle, sağlığa faydalı olduğu gerekçesiyle sivas belediyesi tarafından halk ekmeğin içine de katılan endüstriyel tarım ürünü. gerçi; bir müddet sonra, fazla türketilmesi halinde erkekliğe zarar verdiği, hormon dengesini bozduğu, ostrojen salgılanmasına neden olduğu, kısacası belediyenin sivaslı erkeklerin ekmek vasıtasıyla erkekliğiyle oynadığı ortaya çıktı. belediye de bu sakıncalı uygulamadan vazgeçti.
  • devletin verdiği desteklemeden dolayı çiftçilerin akın ettiği ama piyasada tohumlarının bulunmadığı bitki.
  • bitki aleminin domuzudur.
    her yere girer. her şeyin içinde vardır. uzak durmak imkansız gibi bir şey.
    kullanım alanı bu kadar geniş olan bir bitki yoktur.
    bir ürünü ucuza getirmenin en kestirme yoludur.
    islam aleminde haram değildir ancak faydalı mı zararlı mı hep tartışılır.
    haram olmaması dışında diğer yönlerden bakılınca domuz ile eştir.
  • dokuzuncu nesil çaylak.
  • tüm sebzelerden nefret eden et oburların bile bayılarak yediği bir sebze çeşididir.
    atıştırmalık sayılmaz, hatta güzelce doyurur.-ki zaten bu bitkiyle sıvıyağ, tereyağı ve un yapılır.-

    *c, b1, b2, e, k vitamini, niyasin, fosfor, demir, bakır, mangan, potasyum, kalsiyum ve sodyum içerir.
    **süte oranla 2 kat kalsiyum içerir.

    dondurulmuş olarak 500 gr.lık paketlerde bulabilir -ben bunu bulabiliyorum- sadece 4-5 dk. haşlayıp japon restoranlarından daha ucuza, daha çok ve daha tuzlu yiyebilirsiniz.
    afiyet olsun.
  • dünyada tarım ve hayvancılık sektörünün atar damarını oluşturan bitki. yağmur ormanları kesilip soya fasulyesi tarlalari kuruluyor artık. avrupaya da her sene milyonlarca ton ihracı yapılır.
  • chou hanedanlığı döneminde soya fasulyesi; çavdar, buğday, darı ve pirinç ile birlikte 5 kutsal tahıldan biri olarak anılıyor, ancak yenmiyordu. çinli çiftçiler soya fasulyelerini genellikle topraklarını nadasa bıraktıkları dönemde ekerek kaybolan bileşikleri (bkz: azot) toprağa geri kazandırırdı.

    bir baklagil bitkisi olan soya rhizobium bakterilerinden r. japonicum ile ortak
    yaşayarak havanın serbest azotunu bağlar.
hesabın var mı? giriş yap