• gereksiz, düşüncesiz, kaba, aşırı egolu, türlü problemleri olan her tip insanın birbiriyle süper anlaşıp yaşayıp giderken benim nazik, düşünceli, aman yanlış bişey yapmayayım diye hareket ettikçe toplum dışına itilen, beğenilmeyen insan olmam.

    ama ne zamanki bi gün kafam bozuk oluyor ağzıma geleni söylüyor tepkimi ortaya koyuyorum o zaman insanlar şekillenmeye başlıyor.

    iyi olmaktan şimdiye kadar ne kârım oldu derseniz bir iki çok değerli insanın farketmesi dışında bi faydası olmadı bana. ama çevresine zehir ve stres salarak gezen insanların bokunu yiyor toplum, sürekli onları memnun etmeye çalışıyor.

    bazen bir çift görüyorum ve ne kadar seviyorlar birbirlerini diye imreniyorum. aradan 10 dakika geçmeden ya erkek ya kız saçmasapan bişeyler söylüyor ve tartışmaya başlıyorlar. işin ilginç kısmı sıkıntı çıkartan taraf daha çok seviliyor peşinde koşuluyor. onu memnun etmek için her hareket yapıyor diğeri. en çok sevmen gereken, hayatı paylaşmayı düşündüğün birisine bu kadar zehir nasıl verebiliyorsun ve insanlar nasıl bunu kabulleniyor anlamıyorum.
  • yaşam amacımız. tamam herkesin kendince geliştirdiği, kabul ettiği birkaç nedeni vardır ama ben herkesi kapsayan ortak bir amaç arıyorum. biz neden bu dünyaya fırlatıldık? neden yaşamak için çaba sarf etmeye çalışıyoruz? tüm bu çabaların amacı ne? nereye varacağız sonunda? neden topluca yok olmayı denemiyoruz?
  • anlamadığım pek çok şey var.

    mesela; insan olmak için pek çok şey gerekir. bunlar zor şeylerde değil üstelik. hayır yani iyi, naif ve nezaket sahibi bir insan olacakken nasıl bir orospu çocuğuna dönüşüyorsunuz anlamıyorum.

    mesela; size hergün tek söz etmeden selam veren insan taşınsa yokluğu günlerce belli olur. gözleriniz onu arar. sizin hayatınıza bir merhabadan fazlasını katan birini hayatınızdan çıkarınca nasıl hemen alışıyorsunuz anlamıyorum. mal mısınız siz ya?

    mesela; şu devirde bir insana değer vermek hele bu değeri safça göstermek bulunmaz birşeyken ve siz değer verilen olarak sevinecekken, havalara uçacakken neden değer vereni aşağılayıp küçümsüyorsunuz? hatta onu değersizleştirip, yok sayıyorsunuz anlamıyorum. geri zekalı mısınız siz ya?
  • parasi, cok ask ve mutlulugu, eh fena olmayan unu de olan insanlarin gercek hayatta ve daha otesi gelip burda neden milletle ugrastigi. bu ispat cabasinin arkasindaki motivasyon.

    yani ne bileyim o anlatilan ask bende olsa, e oyalanmak icin para ve un de var, millet umrumda olmaz (gold digger denmesi mi trigger etmis, desinler nolucak ki).

    buyuk aski anlatan kisinin hadi yasi kucuk diyorum (yoksa siz hala askimizi hissetmediniz mi cinim), hatta yer yer ironik yazmis dalga geciyor diye bile dusundum ahah ama diger aksiyonlari alan kisinin yasi da ne bileyim daha da uygunsuz verdigi doymamis tepkiler icin.

    oyle degisik degisik isler.

    olaya atif yapmayi unutmusum: (bkz: 5 ekim 2020 ekşi sözlük olayları)
  • çakmak gazının çakmakta neden sıvı gibi gözüktüğü?
  • freddie mercury'nin karizmatik bulunmasını anlamıyorum. beyaz atlet giyen birinin adı ahmet, mehmet ise "ıy kıro tu kaka" oluyor da, fredi merküri olunca neden karizma oluyor bilmiyorum. sesini, yorumunu ben de seviyorum ancak o tipini görmeden...

    yine aynı şekilde crocs terliklere ayılıp bayılan insanları da anlamıyorum. tuvalet terliği gibi bir şey. düpedüz plastik, çirkin bir ürün. aynı şeyi akınal bella, muya filan yapıp 50 liraya satsa giymeye utanacak tipler 600 küsur liralık crocs söz konusu olunca woaaaa!! yapıyorlar. şu tutarsızlık utanç verici olmuyor mu? herhangi bir konuda böyle yaptığımı fark etsem kafamı yorganın altından günlerce çıkaramam ben. sonra gelsin varoluş sancıları.

    insanlar arasında gözlemlediğim bu tip yavşaklıklar bana "ne satılsa alıyor bunlar yaw. ben de içeriği tırt, ambalajı/fiyatı akıl çelici bir şeyler tasarlayıp üreteyim, parama bakayım nihahahaha" diye düşündürüyor ama bunu da kendime yakıştıramıyorum. salaklığı kullanmak ayıp geliyor.

    kendi kafamı da anlamıyorum. herhalde önceki hayatlarımda yüksek düşünceler/idealler üzerine felsefe yapan, akademi üyesi, halktan, alışveriş ortamlarından uzak, tuzu kurunun tekiydim. her şeyin satıldığı döneme gelince kafam karıştı.

    umarım fakir ama gururlu ölmem.
  • bir ara bir ülkede regl günü izni gibi bir şey çıkınca türkiye'de de olay olmuştu. şimdi biz kadınlar olarak çalıştığımız yerlerde hep geri plana itilmekten yakınıyoruz. kadınlar duygusaldır düzgün karar veremez diyenlere sinirleniyoruz ama kalkıp siktiğimin regl günleri için izinli olmayı normal görüyoruz? niye? tamam biliyorum bu ağrıdan bayılanlar var ki onların sebebi başka hastalıklar zaten. fakat niye sırf ağrı çekiyorsun diye izinli olasın? sırf regl gününü sinirlenmek için kullanıyorsun diye izinli olasın? lafa gelince kadın erkek eşit ama böyle durumlarda kadın daha eşit? cidden anlamıyorum. hayır belki erkek olanın da bel fıtığı var ama ayda 4 5 gün kanaması yok diye o ağrı da çekse işe gelmek zorunda ama sen kadınsın tabi ki ayrıcalık istersin. sonra niye kadınlar ikinci plana atılıyor niye acaba?
  • kadınların saçlarını kestirdiği/boyattığı/bir şeyler yaptırdığı. asla anlayamıyorum. annem saçını kısacık kestirmiş, ziyarete gittiğimde anlamadım bile. eve döndüğümde aradı söyledi senin gözlerin mi bozuldu diye sorarak. gerçekten de üzülmüş gözüm bozuldu gözlük kullanıyorum da onların yanında takmadım sanmış. naif kadın.
  • ya bu storylere neden 100 atıyorsunuz? proje ödevi mi bu, al 100 puan.
  • insanlarin neden yarin savas cikacakmiscasina hizli ve cok yemek yedigini anlayamiyorum...
hesabın var mı? giriş yap