• bir takım sözlük yazarlarında açık ve net bir şekilde gözlemlenebilecek bir takıntıdır...

    bu takıntının ardında insanları etiketlendirme, gruplandırma, bir sınıfa dahil etme gibi güdüler yatar.. işin komik tarafı bu tür güdülerin aslında faşizan güdüler olmasıdır.. çünkü ne sosyalizm'de, ne humanizm'de insanları sınıflandırmak, gruplandırmak yahut tabiri caizse fişlemek söz konusu bile olamaz..

    ne gariptir ki, belirli bir kültür seviyesine sahip, halk diliyle okumuş sözlük yazarlarımız içerisinde, özellikle humanist ve sosyalist olduklarını savunan bir kesim, kendilerine ters gelen bir fikirle karşılaştıklarında, karşılarındaki insana, sadece bu fikri yüzünden bu yaftayı yapıştırmakta sakınca görmemektedirler.

    bu tahammülsüzlük içinde olan, bu karşıt fikirleri susturma çabasında olan, bu insanları karalama yarışına giren kişilerin savundukları değerlerle yaptıkları eylem kesinlikle uyuşmamaktadır.. sosyalizm ve humanizm demokrasiyle bağdaşan kavramlardır.. demokrasinin içerisinde de insanların fikirlerini dile getirme hakkını kısıtlamak, onları gruplamak, onları karalamak yoktur.

    o halde bu takıntıya sahip yazarlarımız mıdır aslında faşist olup farkında olmayanlar, yoksa onların faşist dedikleri midir?

    dip not: haftanın en kötülerine girmeye hazırım sevgili sözde demokrat özde tahammülsüz yazar arkadaşlarım...
  • kimi zaman yersiz kimi zamanda yerinde olan bir takıntıdır. hümanizm veya sosyalizm bu yaftalamaya bir engel teşkil etmez, zira çokluk bir insanın faşizan tavırlarını (veya faşizan olduğunu düşündüğü tavırları) faşistlik olarak lanse eden kişi, faşist insanların sahip olduğu sosyal haklara veya insan olarak sahip oldukları değere itiraz etmez. dolayısıyla faşistlik ilanına özne olamaz.

    itiraz edilen, kişinin bu şekilde bir itirazı başkaları hakkında en azından fikirsel bazda yapabilmesidir. yani x düşünenin insan haklarının ihlal edilebileceğini, y olanın yaşamını kabul edilebilir bir kalitede sürdürmesi için gerekli destekten yoksun bırakılabileceğini savunmasıdır. demokrasinin içerisinde ifade ve düşünce özgürlüğü vardır, düşünce özgürlüğü faşist düşünceleri de garanti altına alır. ama ifade özgürlüğü sınırlandırılmıştır. an itibariyle tartışılan bir konu olan ifade özgürlüğüne çekilecek sınır nedeniyle kimi insanlar haksız olarak da faşist damgası yiyebilmektedir.

    işine gelmeyeni faşist ilan edenleri tenzih ederim tabi.
  • bir refleks haline gelmiş takıntıdır. öyle ki artık karşı tarafa kendini sorgulattıran bir itham olmaktan çıkmaya başlamıştır. lakin, zaman zaman büyük gaflete düşüp de insanca duygulardan bir süreliğine koparak yazılmış entry'leri "düşünce özgürlüğü", bu gaflete öfkeyle karşılık veren entry'lerin tümünü de "esas faşizm" diye etiketlememek gerekir.
    gaflet dolu bir entry'ye daha da gaflet dolu bir üslupla cevap vermeye çalışmak bu bahsettiğim durumun tabii ki dışındadır.

    ama faşist yaftası, gözümde vitaminini yitirmiştir. barlarda çalına çalına pörsümüş bir love song'dan farksızdır. insanlara kendilerini sorgulattıracak daha yararlı ve yaratıcı sıfatlar bulunmaya başlanmalıdır.
  • sözlükteki faşist yazarları rahatsız eden bir takıntıdır. bakın ben rahatsız oluyor muyum?
  • bir de bazı sozluk yazarlarinin fasist takintisi takıntısı olan numuneler vardır ki korkmaya gerek yoktur, bunlardan pek zarar gelmez. mücadelelerini beğenmedikleri fikir sahibi yazarların entrylerini doğru-dürüst okumaya bile gerek görmeden tek tek kötülemekle yaparlar. yazıktır ama kendilerinden çok boş boş işlere ayırdıkları zamana yazıktır. söylenecek çok şey vardır lakin kendilerine karşı söylenecek sözlere ayrılacak vakite en yazıktır.
  • (bkz: ota boka faşist demek)
    (bkz: türk insanındaki faşizm özlemi)

    şaşkınlıktan edit: hani zamanın ötesine uçtu diye şikayet edilmesi bana boş gelir, neticede genel beğeniyi gösteren bir şey. lakin en kötü entry'min iki adet birbirine zıt bkz olması da takdire şayan.
  • http://en.wikipedia.org/wiki/hate_speech *
    demokrasinin sınırlarının bittiği noktalardan biridir. ve bu (*) faşizm sınırına girerse, bu yasak özgürlükçü olmakla çelişmiyor olmalıdır.

    özgürlükçü olmanın bir diğer gereği ise, özgürlüğü kısıtlama taraftarı görüşlerin de yasak, tehlikeli olmasıdır. yani özgür düşünce ortamını ayakta tutmak için bazı şeylere göz yumulmaması gerekmektedir.
  • türkiye'nin genel eğilimini takip eden takıntıdır.

    türkiye'nin sözde solcu ve ilerici kesimin ulusalcılık altında birleştiği düşünüldüğünde ne kadar doğru olduğu bir kez daha görülecektir.

    bu kesimin politikalarına bakıldığında kürt sorunu, terör ve kişisel özgürlükler açısından, sağcı kesime nazaran hiçbir farklılık görülmemekte, ve kendilerini farklılaştıran tek konunun din ekseni olduğu anlaşılmakta.

    yani muhafazakarlar ve muhafazakarlık önünde durarak, muhalefet yaptıklarını zannedenler politik arenada faşizmin temel ilkelerini kullanarak kalmaktadırlar.

    fütursuz genellemeler aracılığıyla yapılan kulağa ve vicdana hoş gelen söylemlerle, yabancı, dindar ve muhafazakar düşmanlığıyla çoğulculuğa karşı durulmakta, tek bir sosyo ekonomik katman yüceltilmekte.

    unutmayalım ki herkesin eşit olduğu söylemi de büyük bir genellemedir. demokrasiyi en çok parmak kaldıran kesimin kayıtsız şartsız egemenliği zannetmek de faşizm.
  • içinde "takıntı" gibi bir küçümseme (sanki yanlış bişey varmış gibi) kelimesi bulundurarak bir sıfır öne geçmiş olma çabasında olanların yapmaya çalıştığı bir tanımlama.
  • (bkz: #9417628)
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap