• balon şişirirken yüzüme patlaması fobisi.. şişirdiğim balonlar bi kavun boyutunu geçmiyor bu yüzden..
  • çocukken şehirler arası otobüs yolculuklarında otobüs dinlenme tesislerinde ara verince annem ve abim her zaman uyurken babam ayaklanırdı hemen, ben de onunla beraber dışarı çıkardım, ihtiyaçları karşılarken otobüs bizi almadan gidecek diye aklım çıkardı. ben içerde dursam babam geç gelecek otobüs onu almadan gidecek diye korkardım gene.
  • (bkz: trypophobia)

    bal peteği, delikli baloncuklu şeylere baktığım anda kaşınmaya başlıyorum hatta bazen daha da ileri gidip ağlama krizine giriyorum.
  • iş yerindeki tuvaletten çıktıktan sonra etek ucu bel lastiğine takılmak suretiyle tüm kıçı açıkta salına salına merdivenlerden inmek.

    evet tam olarak bu. zira şube müdüründe görünce bile kibarca uyarmak yerine hoyratça gülen biri olarak, o etek benim de kıçımda takılsa, kendi kıçıma da acımasızca ve aynı hoyratlıkla gülebilirim.

    korkuyorum ondan sebep.
  • yüksek desibel fobisi

    silah, balon, vs. patlaması, özellikle havai fişek (kutlamalarda millet hayran hayran izlerken ben kaçacak delik arıyorum), kulaklarımı tıkıyorum, gözüm yaşarıyor resmen yahu, kimyam değişiyor. neyse insanlar eğlensin.

    otobüs/kamyondan çıkan şu tıslama... naaptıklarını anlayabilmiş değilim, yayalara hava mı atıyorlar, gaz mı çıkartıyorlar naapıyorlarsa kulağımın dibinde yapmasınlar.

    sinemada korkunç sahnelere eşlik eden ani ses yükselişleri... koltuktan 5cm havalanıyorum, zıplarım üstüme dökerim diye filmin heyecanlı yerlerinde kahvemi bardaklığa bırakıyorum.

    ıssız adaya mı kaçsam be sözlük... vincent misali kulağımı mı kessem? kulak burun boğazcıya mı gitsem?
  • bitişik yazılmış telefon numaralarını yanlış arayacağım diye kaygılanırım hep.
  • dizleri üstünde kayan futbolcu fobisi. futbolcunun derisi yüzülüp, beyaz kemikleri ortaya çıkacakmış gibi geliyor. golü falan unutup, içimden yapma etme layn diye geçiriyorum. havada parendeler atıp boynunun üzerine düşse o kadar içim sızlamaz.
  • artık köpek saldırısı. şu ahir ömrümde şunu yaşamak varmış yani. normalde beni hiç umursamazlar, geçer giderim hayalet gibi. birkaç gündür sahil kasabası gibi bir yerdeyim, bugün döneceğim, dönmeden şöyle bir sahilde turlayayım dedim. giderken oralarda tanıdık bir emmi "oralara gidiyorsun da sopa al eline, köpekler var" dedi. amca bana bir şey olmaz yha dedim zorla tutuşturdu elime sopayı lazım olur diye.
    neyse karla karışık deniz manzarasının tadını çıkararak yürüdüm, uzun uzun, hayaller, tasarılar, gelecek planları. sopayla kumlara şekiller çize çize yürüyorum böyle.
    uzaklardan bir havlama geldi. havlamalar sayıca arttı. grubun alfası bana doğru hızla koşmaya başladı, tabi betaları tetaları da peşinden. bir anda etrafı dört köpek sardı. ben yürümeye devam ediyorum, onlar da belli bir mesafeyi koruyarak hunharca havlamalarla beni takip ediyorlar. aklım çıktı ulan aklım. etrafta iki ayak üstünde tek bir insan evladı yok. beni kemiklerime kadar sıyırır bunlar yani. bütün kanım çekildi o an, nasıl yürüdüm bilmiyorum. kaplumbağa olsam ne kolay, gir kabuğun içine hop. tanrının iltimas geçtiği canlı kaplumbağa çok net. evi sırtında daha ne kadar lüks içinde olabilir.
    elimdeki sopaya kitlendi alfa. o an sopayı fark ettim. havaya kaldırdım, sopayı dimdik tutarak yürümeye başladım, havlamaların şiddeti düştü, bir yandan artık o kadar çok korktum ki bağırmaya başladım, ama böyle diyaframdan baya şiddetli, bağırınca da bir duruldular. ama hala seri yürüyorum, omirilikle yürüyorum resmen bilincim götüme kaçtı çünkü.
    ben ilerledikçe havlamalar azaldı, uzaklaştıkça iyice sessizleşti ortalık. soluğum normale dönünce arkama baktım, kimse yoktu.
    emmileri dinleyin. sopayı kaldırdığım anda benim onlardan daha güçlü bir varlık olduğumu düşündüler. emmi haklıymış. dört tanelerdi gerçi isteseler skertirlerdi ama her nasılsa cesaret edemediler. tabi ben o saniyelerde 50 yıl yaşlandım, öldüm, toprağa sızdım, portakala girdim, yeni babamın spermine indim, yeniden doğdum abv. emmileri dinleyin onlar büyük adamlar.
  • kapalı yerde yalnız kalıp korkmaktan çok korkuyorum. bir tür fobiception.
hesabın var mı? giriş yap