• kaleci yalnizligi. penalti kurtardiysam etrafimda onlarca kisi, aksi durumda, tek basina savas dur.
  • tuvalet kağıdının boş rulosu klozetin üstünde aylarca durur ya, işte öyle. ağır konuştum.
  • arkadaşlarım evlendi gitti biri gümüşhane'ye, öteki gitti istanbul'a, biri gitti mersin'e kaldı mı bana dokuz? veya başka dillerde üçün biri olarak da geçebilir.
  • iş yerinde tek başına yemek yiyecek,
    eve geldiğimde çalan kapıya bile bakmayacak,
    faturaları yatıramadığım için otomatik ödemeye verecek,
    anahtarımı saatlerce aramak zorunda kalmamak için küçücük bir çanta tercih edecek,
    kapı zilimi bile unutacak,
    sinemaya gelen filmi "korsanı çıkınca netten izlerim yea" diyerek kendimi avutacak,
    konuşmaya çalışan insanları tersleyecek ya da karşılık vermeye bile tenezzül etmeyecek,
    hiçkimseye muhtaç olmayacak,
    kimsenin yardımına koşmayacak,
    kimseyi umursamayacak,
    kimsenin umrunda olmayacak

    kadar...
  • kalabalık çevre, içsel yalnızlık.
  • menemen yaparken domateslere ''sizleri tavaya alalım'', biberlere ''hmm sizler de şöyle gelin'', yumurtaya ''biliyorum kırılacaksın ama buna mecburum sevgilim'' demektir benim yalnızlığım.
  • "bir kedim bile yok, anliyor musun?" seklinde ifade ettigim derecedir. insanlar yalnizligi sevgililerinin olup olmamasiyla olcuyor. benim selam verebilecegim tanidigim bile kalmadi. ev sahibi izin verse kedi alirdim, gizli sakli beslemem de mumkun ama kediye uzuluyorum, benim yuzumden intihara meyilli olur, tirnagini ya da dilini prize sokar acisini dindirmek icin.
  • haftasonun tamamını evde geçirecek seviyede hem de her hafta
  • whatsapp'da girmiş olduğum grup olmasa son görülme tarihimin üstünden 1 hafta geçebilecek derecede yalnızım.

    dota2'de attığım 2000 oyunun sadece 100 tanesi party oyunu olacak kadar yalnızım.

    banyodaki süngerle konuşacak kadar yalnızım.

    sevilemeyecek kadar yalnızım.
  • bir yazarın başlayıp yarım bıraktığı hikayesi gibiyim nicedir. bitirmeye gerek görülmemiş ama atılmamış da. bir kenarda yakılmayı ya da tamamlanmayı bekleyen bir taslağım kendi halimde, sayfalarca.

    var desem var değilim, yok desem yok hiç değilim. varlığımın bir faydası, yokluğumun bir zararı yok. sayfalarım çiziklerle, üzeri karalanmış, beğenilmemiş kelimelerle dolu. yırtılıyor, yıpranıyor, sararıyorum her geçen gün. siliniyor kelimelerim, okunmadıkça.

    biri okumak isterse hikayemi, kenara sıkıştırıyorum kendimi, daha da saklanıyorum, göstermiyorum kelimelerimi, saklıyorum. bir yandan tamamlanmamaktan şikayet ederken aslında alışıyorum, korkuyorum ortaya çıkmaktan. yakılmaktan da korkuyorum biraz, tamamlanmaya gerek görülmemekten, tamamen yok olmaktan.

    bir kenarda durup, varlığımın tükenişini seyrediyorum. şikayet ederek ama alışarak. siliniyorum yavaş yavaş, varlığım yok oluyor, kelimelerim siliniyor, yok oluyorum gün geçtikçe. hiçliğe alıştım, hiçlikle barıştım. öylece bir kenarda kendiliğimden yok olmayı bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap