• trajik meslekler arasındadır. çünkü yazar büyük ihtimalle son projesi üzerine çalışırken ölecektir bu uzun ve de çetrefilli çalışma sırasında. üstad tahsin saraç gibi, çok güzel bir fransızca- türkçe sözlük hazırlamıştır kendisi ama türkçe- fransızca uyarlamasını yapmaya ömrü yetmemiş, yarım kalmıştır.
  • türkiye'de bakanlık kadar önemli bir mevki- makamdır. (aman da aman)
    herkese nasip olmaz.

    (bkz: ansiklopedi yazarlığı)
  • tanrının insana bahşedebileceği en büyük nimetlerden biridir.
  • kalitesini, içerisinde bulunulan neslin değil; sadece ve sadece kişinin kendisinin belirlediğinin bilinmesi, öğrenilmesi gereken hadise.
  • "hadi biraz entry gireyim" diyince birşey bulamamak ama olur olmadık zamanlarda akla çok güzel entryler gelmesidir.

    örneğin uyumadan önceki o serbest düşüşte yaşanan düşünce karmaşası sırasında aniden bir cümle parlayıverir sislerin arasından. "evet" dersiniz, "yarın yazayım bunu". yarın olur, bişeyler düşünüldüğü kesin olarak hatırlanır ancak içerik ne yapılsa hatırlanamaz. "bir dahaki sefere hatırlıcam" diyerek sıradaki geceyi beklersiniz.

    sıradaki gece olur, yine aynı düşüş, sisler ve o ışık. "bu sefer konuyu tagleyeyim, böylece hatırlamak kolay olur" diyerek anahtar kelimeler belirlersiniz. örneğin bir filmde izlediğiniz bir adamın sigarayı, yaşadığı çaresizlik ve panik nedeniyle tersinden yakmasına, "sigara", "sigara yakmak", "birol ünel" gibi tagler yapıştırır ve ertesi gün hatırlayacağınızdan emin bir şekilde huzurla uykuya dalarsınız.

    ertesi gün olur, taglerden geriye hiçbişey kalmamıştır. hayret etmektesinizdir nasıl da uçup gitmiştir kafanızdan. "ben herhalde uyumadan önce boyut değiştiriyorum, hayatla ilgili çok psikopat gerçekler falan öğreniyorum, hafıza sabaha resetliyo kendini" gibi manyak manyak düşüncelerle kendinize toz kondurmamaya çalışarak sıradaki geceyi ve sisleri beklersiniz. sıradaki gece sislerin arasından eğer şanslıysanız yeni bir düşünce çıkagelir. artık elimizde bir örnek olduğu için onun üzerinden devam edelim. bu sefer geceleri hayatın sırlarına ilişkin manyakça şeyler düşündüğünüzü ve hafızanızın reset yiyeceğini bildiğiniz için hazırlıklısınızdır ve not alırsınız. ancak işte o an öyle bir an ki, uyku kollarını açmış "gel" diyor siz not alıyorsunuz, mümkün olduğunca kısa sürede yazıp uykunun kollarına koşarsınız. sabah kalkınca gece yazdığınız nota bakarsınız, aynen şöyledir: "sigara içişi".

    durup kafayı bi yoklarsınız. "sigara içişi ne lan? kimin sigara içişi? şuraya bi isim de mi yazamadım yani, hmmmm"

    kendinize kızarsınız ne biçim not almışsın diye. zaten bir sonraki gece not alacak haliniz bile kalmaz. ama yine de sonunda bir gün: (bkz: #27546858)
  • belirli kurallar dahilinde sesli düşünmektir.
  • (bkz: mastürbasyon)
  • fidan dikmek, okul yaptırmak, oğul bırakmak gibi ardına... *
  • hikaye bu ya körler ülkesine bir fil gelir. gürültüyü duyan tüm körler başına toplanır. biri kulağını tutar, 'bu fil denilen şey perde gibi' der. öteki hortumunu tutar, hayır efendim 'boru gibi bir şey bu' der. bir diğeri dişini* tutar, 'taş gibi sert bu!' der. herkes el yordamıyla anlamaya/anlatmaya çalışır. sonuçta hepsine baştan aşağı göz gezdirildiğinde ortaya ne kadarının eksik olduğu kestirilemeyen bir fotoğraf çıkar. sözlük yazarlığı da hikayede bahsi geçenlerin her birinin yaptığı iştir.
hesabın var mı? giriş yap