1824 entry daha
  • bundan 3-4 ay evvel [aynı zamanda ramazan] bir cumartesi günü aç kanına markete gideyim dedim. genelde aç karna alışverişe gitmem. yenilebilir, ısırılabilir ne varsa alıyorum çünkü. en son 1 bidon turşu almıştım. hayatta turşu yemem ben. hamburgerin içinden bile çıkarırım. çok ekşi. hala duruyor.

    neyse, yaptım alışverişimi. kaptım poşetleri eve doğru kuş uçmaz kervan geçmez hafif bi yokuştan aşağı saldım heyecanlı heyecanlı gidiyorum. biraz da sağa çekiyorum yürürken. içimden salçayla patatesi aynı poşete mi koydum acaba derken ansızın ayaklarım yerden kesiliyor ve röveşataya kalkıyorum. tam ayaklarım neden gözlerimin önüne geldi diye düşünürken elimdeki poşetlerin ağırlığı beni yere çabucak indiriyor. önce boynumun sonra dirseklerimin üzerine iniyorum. düştüğümü fark ettiğim an aklıma ilk sıvı yağ geliyor: patlamış mı?

    poşetlerle beraber ayağa kalkıyorum. hiç bırakmamışım zaten elimden. direkt kimse gördü mü diye etrafı kesiyorum. in cin top oynuyor. park halinde araç bile yok. hemen olay yerini inceliyorum.

    yarım metre gerimde yarısı yere yapışmış [biri basmış herhalde] diğer yarısı hala sımsıkı ayakta duran 1 kalıp tam yağlı beyaz peynir var. tenekesi, kabı, ambalajı vs yok. öyle atılmış gibi de durmuyor. sanki orada biri basıp uçsun diye mayalanmış.

    yazarken dirseklerimin acısını yeniden hissettim..
4286 entry daha
hesabın var mı? giriş yap