• 33 gun icinde: boston-istanbul-dubai-bangkok-hong kong-bangkok-sydney-melbourne-brisbane-bangkok-koh samui-hong kong-amsterdam-venedik-istanbul-new york

    asagi yukari 34bin mil.

    hodri meydan.
  • kadıköy-kartal metrosu uçakla almanyaya gittiğimde bu kadar uzun sürdüğünü hissetmemiştim. einstein yaşıyor olsa izafiyet teorisini kanıtlamak için kadıköy-kartal metrosunu kullanabilirdi.
  • van-afyon arasi. otobusle 26 saat, 1450 km. yola cikmadan once kestigim sakallar afyon'a varana kadar kesilecek kivama gelmistir.
  • daha geniş bakarsak 1 aylık sürekli yolda olma süresi içerisinde; paris-barcelona arası. 24+ saat.

    aylar önceki yazımı buldum, yüzümde gülücüklerle okuyorum şu an feci depreştim*. en uzun yolculuğumun tasvirinin o anki orijinal hali buymuş:

    gare de valence ville

    paris'ten barcelona'ya supplement odemeden gitmek istiyorsaniz 5 tren degistirip 24 saatte tamamlayacaginiz yolculugunuzda geceyi valence ville'de gecirmeniz gerekiyor ancak 11pm civari gar kapaniyor. oradaki polisimsi gorevlilere(yalniz polis kiyafetli stripper gibi gorunuyor, gorsellik fiskiriyor ablalarla abilerden) rica ettim, gari kilitlemeden once beni icerideki kucuk bir bolume aldilar ve kapiyi uzerimden kitlediler, bayagi guvenliydi yani. ıceride priz ve wifi var ancak abur cubur makinesine ve tuvalete erisemiyorsunuz. gece yarisi cisim gelip artik tutamadigimda yarim saat cama vurup disaridaki gorevlilere sesimi duyurdum ama tuvalet 8am'de aciliyormus, beni gorevlilerin kaldigi bi yerdeki tuvalete goturduler. sonra ben aciktim diyince abur cubur makinelerine goturduler, yarim saat karar verme seremonime sinirlenmediler bile, sabirla beni beklediler ve isim bitince beni tekrar garin icine guvenli kucuk bolmeme kitlediler. yani kesinlikle tavsiye ediyorum ancak yaniniza yiyecek alin icecek almayin, hala guluyorum.
  • astral seyahat yoluyladır.
  • ulan... amsterdam'a ve paris'e gittim ben sadece ama allah belamı versin ki hiçbiri halkalı kadar uzak değil.
  • yaklaşık 850 kilometreyle zonguldak-mersin/taşucu olmuştu. araç seçimini otobüs olarak yapma gafletine düşünce de, zonguldak'tan insan olarak çıktığım yolu, şüpheli paket olarak tamamlamıştım.

    tam 6 enlem güneye inmek! seyahat süresince mevsimlerin geçtiğine, gece karanlıklarında yol şeritlerinin halime güldüğüne, ikram servisinde dağılan kahveyi kaşıkla yemeye çalıştığıma yemin edebilirim. hele silifke'den başlayan o dolambaçlı yollar, o yollara girip çıkarken merkezkaç kuvvetinin 7g etkisi yapması. sonrasında ben ben olmaktan çıkıp, bilincimi kaybettiğimi anımsıyorum. taşucu'na ayak bastığımda anneme, "anne ne olur geri dönmeyelim. lütfen burada yeni bir hayat kuralım. bir hafta sonra kim dönecek o kadar yolu" demiştim. annem bavulların içersinde anne terliği aramıştı kafama atmak için. çok çetin bir yolculuktu be sözlük.
  • (bkz: ebesinin amı)
  • (bkz: ileri gitmek)
  • 3 ışık yılıdır. seneye inşallah 5' i zorlayacağım.
hesabın var mı? giriş yap