• kollara takılan kolluklarla, herhangi bir kola mensup olmayan bebelere artistlik yapılırdı. şahsen kaptanlık pazubandını taşıyan francesco totti gibi kasım kasım kasılırdım, kooperatif kolunun bir ferdi olarak. teneffüslerde de koşa koşa gider kantini açar, simit ve sirkeye benzeyen bir cola satardık şu anda ismini hatırlayamadığım. yılsonunda da kooperatifin karından üye olanlara pay dağıtılırdı. sene 90ların başı. vay anasını. yaşlandık monaco..
  • bizde "kolu" denirdi.
    kızılay kolu vs...
    bi'de önlüğün yaka düğmesine takılan rozetleri vardı her kolun.
    kulüp, çok güncel bir tanım gibi geldi bana...

    edit: dahil olduğu kulüpler,kollar başlığına taşınmış.dolayısıyla anlamından uzaklaşmış benim girdi...
  • hava gözlem kolu
    her gün termometre ile ölçüm yapıp grafiğe işlerdim.
    çok önemliydi çoook..
  • okulun temizlik kolu başkanıydım.

    yere çöp atanları uyarmam ve öğretmene ispiyonlamam gerekliydi.

    yapamadım. görev ağır geldi.
  • nazi koluydum ben, öğretmen geldiğinde sınıfı ayağa kaldırıp “heil meltem” diyerek bağırtıyordum.
  • istenmeyen kolları ben seçerdim genelde. ilkokul ve ortaokulda kitaplık kolu, yeşilay kolu, kızılay kolu, kütüphanecilik kolu, kooperatifçilik kolu.
  • izcilik kolundaydım.
    o dönemde kemal sunal filmleri her gün ayrı ayrı kanallarda verilirdi.
    kulüpte herkes birbirine oda başı-oynak beyi falan derdi, sikimsonik gelebilir ama o zamanlar tv'den gördüklerimizi birbirimize iletmek güzeldi.
  • yeşilay kulübündeydim sanırım. kulüplere gittiğimizi bile unutmuşum. haftada belli bir gün üçüncü ders herkes kulüp toplantısının olacağı sınıfa giderdi. okulun o tenefüsü tam bir cümbüş olurdu. çil yavrusu gibi herkes bi tarafa dağılırdı.
  • heyy gidi günler :) ne güzel uygulamaymış bu. çocuklara sorumluluk veriliyor bir yerde çünkü. türlü çeşit kollara üye olup aktif görev almıştım ben de.

    mesela "beslenme kolu" vardı. beslenme teneffüsünde herkes beslenmesini getirmiş mi kontrol eder, sınıf listesine tik atardık. "temizilik kolu" vardı. sınıfın temizliğinden sorumlu olurdu bu öğrenciler ve her pazartesi tırnak temizliğini kontrol ederdi. tırnaklar kısa mı, içleri temiz mi, yakalar yıkanıp ütülenmiş mi..."kütüphane kolu" her cuma sınıf kütüphanesinden kitap alanların listesini tutardı. "okulu güzelleştirme kolu" sınıfı güzelleştirmeye çalışırdı basitçe. bu da genelde sınıfa bir iki çiçek getirerek olurdu :)sınıf kütüphanesine dantel getirmişliğim vardır. hatırladıklarım bu kadar

    yeşilay, kızılay, izcilik, spor kolları. bunları da hatırlıyorum ama bu kollara üye olmamıştım veya seçilmemiştim. iki kere sınıf başkanlığı bir kere de başkan yardımcılığı yapmıştım.
  • kütüphanecilik kulübünde olurdum. üstelik başkan olarak. büyüdüm edebiyat öğretmeni oldum, kütüphanecilik yapıyorum. böyle istikrar görülmedi.
hesabın var mı? giriş yap