• anlatacak şeyler birikmiş, için dolmuşken, veyahut tek başına durmaktan yılgınlık gelmişken, gittiğin hiçbir mecra ve kişinin bu hissiyatı onaramayacağından, hiçbişeyin sana "iyi" gelmeyeceğinden emin olma hali...

    işte gerçek yalnızlık budur.
  • en yakının olarak gördüğün insana dahi anlat/a/madıklarının anlattıklarından çok olması halidir. yalnızlık, insanın fiziki kalabalık ya da teklikten bağımsız olarak, isteyerek ya da istemeyerek, iç dünyasında dış dünyasından daha çok vakit geçirmesinin neticesidir. insan ketumlaştıkça yalnızlaşır, düşündükçe yalnızlaşır, hayal kurdukça yalnızlaşır, kendi ruhuyla başbaşa kaldıkça yalnızlaşır.

    ---

    not: hayatta aile dahil kimi kimsesi olmayan insanlara saygısızlık etmemek adına, gerçek yalnızların onlar olduğunu, bizim romantik tanımlamalarımızın onların gerçek ve acı dolu yalnızlığının yanında cılız ve komik kaldığını çok iyi bildiğimi belirtmek isterim.
  • (bkz: yalnızlık)
    bu başlık saçmalık ötesi. zaten sözlüğe yazan kişiler sözlükçüler, e tanım yapmak da zorunlu. ne gerek var bu başlığa.
  • en basta bu tanimin sinirlari fizikidir ve hatta sayisal. kisinin telefonunu arayan yoktur, arayacagi birileri yoktur, etrafi her anlamda bostur, gidecegi ona gelecek kimseler yokyur. koca bir yok. bu ayrimin yapilmasi elzem cunku kaybedenler kulubu stayla ilgi manyaklari bu alana cok sarkiyor ve suistimal ediyor. siz yalniz degilsiniz, siz istediginiz partneri o dakika bulamamissiniz o kadar. konuyu da manitaciliga hapsetmissiniz cogunlukla zaten. bu oyle bir sey degil.
  • kafa rahat, kalp durgun.
  • durmadan akıp giden derenin kenarındaki herhangi bir taştan daha fazlası değil.
  • tuvalette olmak gibidir. az kalırsan rahatlarsın, fazla kalırsan sıkılırsın.
  • kısa süreli olanında sadece kendini dinlemektir, yaptığın tüm eylemleri istediğin anda istediğin şekilde yapabilirsin. yalnızlık uzun süreli olduğunda ise insanı düşüncelere iter. bu haliyle de kendinle çok fazla konuşma yaptığını fark edersin.
  • kar yağdığı zaman dışarı çıkmasına izin verilmeyince pencereden dışarıda oynayanları izleyen çocuk.

    t: zaman zaman üzen tanımlamalardır.
  • keyfi olanıyla mecburiyetten doğanı arasında taban tabana zıtlık taşıyan kişinin bir başınalığının tarifi.
hesabın var mı? giriş yap