• dubai'deki teroristleri türkçe konuşturup, insanların inanışlarına gönül rahatlığı ile hakaret edebilen mal bir oyun. hayır sanki dünya'nın en kaliteli oyunu da bir de çıkıp şekil yapabiliyorlar. etin ne budun ne senin e mal? oyun dünyasında bile cehalet almış başını gitmiş.

    http://www.bolumsonucanavari.com/…irmeler-28765.htm
  • demo'yu oynadım, oldukça hoşuma gitti. en son indirimden aldığım homefront'u oynadığım için öyle gelmiş olabilir o ayrı.

    oyun oldukça sinematik, bana oldukça bulletstorm'un daha gerçekçi bir dünyada geçeni gibi geldi.

    grafikler aşmış değil fakat animasyonlar, senaryo ve hikaye 15 dakika boyunca ilgimi çekti.

    dubai'de bişeyler ters gitmiş ve şehri çöl yutmuş. şehirin ortasından geçen çölün üstünde minik dağlar misali saçılmış. oyun genel olarak dubai'de geçiyor ( flashback ile başka yerlere atmaz ise hep öyle geçecek gibi )

    oynarken ordan mültecilerden bazılarının türkçe bişeyler dedigini bende fark ettim, muhtemelen dubaideki gurbetçi inşaat işçileri veya mühendislerdir. genelleme yapmaya çok gerek yok çünkü ingilizce ve farsça da konuşuyorlar.

    ayrıca demo'da bir terörist yok, şehirdeki mülteciler var, birileri onları öldürmüş o neden ile millete saldırıyorlar. yine isyan etmiş 33cü ordu diye bir amerikan birligi var bunlarda millete düşman modda takılıyorlar. ortada bir gizem var, tam realase olsun anlarız.
  • malum yerlere skidrow imzasıyla düşmüştür. black box sürümü de mevcuttur.

    edit: yazdığım an en beğenilenlerde tavan yaparken şimdilerde zamanının ötesinde. çok iki yüzlüsünüz ibneler!
  • sözlükte de yeterince ilgi görmemiş güzel oyun. görüntüsü oldukça hoş. aynı yıl çıkan benzer tarz oyunlardan geri kalmamış. post-apokaliptik ortamları her zaman ilgi çekici bulmuşumdur gerek filmlerde gerek oyunlarda. bu yüzden senaryonun temeli hoşuma gitti. akla da yatkın zaten ekstrem bir kum fırtınası sonucunda dubai'nin düzeninin bozulması durumu. tabi ilk müdahalenin nereden geleceği de belli.. takım arkadaşlarımızın "sana geliyo dikkat et" tarzı bağırmasını duyunca harbiden tırsar oldum psikopat bıçaklı komandolar yüzünden. savaş sistemi güzel. diğer oyunlardaki taraya taraya git olayı bana hep baygınlık verirdi. kafanı kaldırdığın anda mermiyi yemek, zaman zaman siperden gelişigüzel ateş etmek zorunda kalmak güzel gerçekten.

    --- spoiler ---
    senaryo güzel. şaşırtıcı sonlu olanlardan.. zaten oyunun savaş suçlarını, o iğrenç hisleri gösterme gibi bir yönü var özellikle kamera ile kimyasal silahları kullanarak katliyama giriştiğimiz sahneden sonra, bizi oyun sonunda da karşılayan o anne-kız manzarası cidden insanın içine işliyor.
    --- spoiler ---
  • senaryosuyla bazı yerlere çok iyi dokundurmalar yapan oyundur. gerçi bir oyun kategorisine koymamak gerekir. oyun oynamış olmak için değil de bir şeyleri sanal da olsa tecrübe etmek için denenmesi gereken bir "şeydir".

    --- spoiler ---
    lugo'nun öldüğü sahnede , adams'ın "give me the order walker, let me shoot the motherfuckers" gibi söylemlerine şahsen "go ahead kill them all " diye bağırdım. sonra lugo'yu hayata döndüremeyince elimdeki scar-h ile sivilleri hepsini taradım üstüne bir de altındaki grenade launcherla kaçmaya çalışanları temizledim. her gün gerçek hayatta böyle olaylara maruz kalan askerlerin psikolojilerini düşünmek bile istemiyorum...
    --- spoiler ---
  • çok rahatsız edici bir senaryosu olan oyun. şöyle anlatayım, oyun içindeki bir çok eylemimiz oyunun sonlarına doğru "allahım ben ne yaptım?" şeklinde kendisini hatırlatıyor.

    oyun bittikten sonra hani şu kışın üşüyen ve donmak üzere olan kuşun üzerine ineğin pislediği ve onu o pislikten kedinin kurtardığı hikaye geldi aklıma.

    ben beğendim bu oyunu, iyi adam var mı, varsa kim belli değil.

    şu aralar da steam üzerinde indirimde.
  • cod serilerine alışkanlıktan mıdır bilinmez oynayınca ''tps nedir abi ya kaç sene önce oynadım ben tps yi alıştık artık fps ye'' dedim ben içimden.senaryosu muazzam.oynanabilirliğine alışamadım henüz ben.ama bir bf bir cod değil bence .
  • ilk defa bir oyunu açtıktan 2 dakika sonra entry girdirten oyundur. arkadaş hani yorumlara baktık, inceledik ettik indirdik bi oakdar. oynayalım dedik. ama yani bir oyunun ana menüsü amerikan bayrağı ve amerika milli marşı ile olmamalı ya.

    ne bilim olur ya böyle, aramızda da vardır gerçi. kahrolsun amerika, kapitalizm götünüze girsin fln tripleri. benimki o değil, amerika' yı da sallamam, kapitalizmi fln de. herhangi bir görüşüm yok, ama ana menü okadar gözüme battı ki saatlerime acıdım indirirken şu oyunu. gerekli gazı zaten veriyorsunuz holywood filmlerinizle, ulan hani bişey demiyorum zaten kabullenmişim amerikan ordusundan bir asker gibi oynamayı. milli marş ne ulan. neyse.
  • --- spoiler ---

    oyunu bitireli 3-4 saat oldu hala şu (+18 diyelim oyun da olsa tüyler ürperten bir görüntü) sahne gözümün önünden gitmiyor. vay amk.
    --- spoiler ---
  • önümüzdeki aylar ve seneler boyunca değerinin ve öneminin çok daha iyi anlaşılacağını düşündüğüm, anaakım oyun endüstrisinden çıktığına çok şaşırdığım bir ürün. savaş gerçekliğine, savaşma tecrübesine getirdiği yorum bir yana, oyuncu failliğine (agency) dair sorduğu sorular (ki, bioshock'un aksine, spec ops kırılma noktasından itibaren sıçıp sıvamıyor, en sivriyi en sona saklıyor) bir yana.

    tabii ki, oyun endüstrisinin geldiği nokta, harcanan paralar, verilen emekler, ortaya çıkan ürün bolluğu vs. düşününce, spec ops'un edebiyattan yola çıkışını, içeriğini ve söylemek istediklerini böyle böyle övmek durumunda kalıyorum ya, hani spec ops'un yaptığına "farklı, dikkat çekici" demek zorunda kalıyorum ya... işte ben o yüzden böyle endüstrinin ta amına koyim sayın oyunseverler ve bizi izleyenler.
hesabın var mı? giriş yap