• en sevdiğim insan tipi. bir ihtiyacı var. bunlar o kadar azaldı ki.

    lan iyisiyle kötüsüyle 30 yıla yakın hayatım oldu. bakkala spesifik bir şey almaya gittim. manava spesifik bir şey almaya gittim. bim'e spesifik bir şey almaya gittim. ama bu anasını sattığımın hayatı bana ikea'dan spesifik bir şey almak için gitmeye müsade etmedi.

    ben de istiyorum ikea'ya tabak almak için gitmeyi. sehpa almak için gitmeyi. yemek masası almak için gitmeyi. böyle hedefine odaklanmış ikea insanlarına bayılıyorum. adam halı istiyor halı alıyor. kadın bıçak seti istiyor gidiyor, üniversiteli kablo reosta düğmesi arıyor, alıyor. ulan bir 110 yıl daha yaşasam kablo reosta düğmesi ihtiyacım olmaz. buna eminim. benim niye böyle ihtiyaçlarım olmuyor.

    lan varsa yoksa gidip mumlara bakıyorum. bir kaç oturma odasına bakıyorum, bir kaç yarım yüzlü, arabalı tabloya bakıyorum benim için ikea bitiyor. benim hiç ikea'dan ihtiyacım olmayacak mı tanrım?

    bazen kasada 250 tl'lik alışveriş yapmış tiki kızlar-anneler görüyorum. 250 tl'ye sıfır ihtiyaç almışlar. aldıkları her şey uyduruk kaydırık olmasa da olur şeyler. ikea'yı tebrik ediyorum. öyle uyduruk kaydırık şeylerle 250 tl cukkalamayı başarıyor.

    lan bir şey daha itiraf edeceğim. ben izmir forum bornova ikea'ya her gittiğimde, üst kata çıktığımda kayboluyorum. yolun mantığını bir türlü çözemedim. nereye gitsem, yatak odası reyonuna çıkıyorum.
  • ne kadar gereksiz alet edevat varsa;alıp geri dönen insandır.
  • muhtemelen asil ihtiyacinin disinda onlarca gereksiz sey de almistir. pazarlama isini iyi yapiyorlar.

    (bkz: labirent icerisinde peynir arayan fare)
  • ikea'nı spesifiki kötü abi.. bim den alacan böle yağlı yağlı spesifiği öfff. nah bu kolum kadar..
  • minimalizmi felsefe edinmiş insandır. her şeyin üzerine çiçek böcek resmi, düz ve sadelikten uzak tasarımlar yapmadan duramayan şekilci klasik pazarda aradığını bulamaz. normal insandır yani.
  • bir keresinde takıntılı bir arkadaşımla gecenin bir vakti taaaa anadolu yakasından çıkıp avrupa yakasındaki ikea'ya dolap içine askı borusu almaya gitmişliğim var. kapanmasına 5 dakika kala içeri girip koşturarak borumuzu alıp huzurla evimize dönmüştük. bu kadar spesifik bir şey almaya giden başkasını da tanımadım.
  • yapmışlığım var.

    efendime söyleyeyim güzide bir avrupa ülkesinde, eşyasız bir ev buldum kendime. evi zaten o kadar beğenmişim ki, daha tutup tutamayacağım belli değilken koşarak koltuk moltuk beğendim. hemen yatak alamam diye çekyatlardan birini seçtim, sepete attım.

    derken ikea aile hesabı açıp ürünleri çatır çatır favorilerime eklemeye başladım. ürünler dediysem de, ikea'nın "en ucuz ürünler" sayfasını açıp, ucuzdan pahalıya sıralayıp, nelere ihtiyacım var nelere yok onları seçmek yaptığım şey. tabaklar olur, kesme tahtaları olur, ne varsa.

    tam da bu belirlediğim ürünleri (mağazada hepsini bulmaya nefesim yetmediyse de) aldım, ek olarak galiba bir takım bardak, iki tane dolap askısı seti, bir de şans bambusu aldım iki tane. bu kadar.

    şimdi tekrar ikea'dan alışveriş yapacağım ama bu sefer online artık yapacak bir şey yok. ikea için teknik olarak ülke değiştirmem lazım zira.*
hesabın var mı? giriş yap