• orumcek adam dendiginde cogu kisinin aklina eglenceli aksiyonlara giren geveze komik bir super kahraman gelse de, orumcek adam maskesinin altinda pesimist ve sarkastik bir adam var. super gucler kazandigi icin hayati mahvolan, zar zor gecinen, sayisiz kez basarisiz olan, bir cok insanin olumune sahitlik etmek zorunda kalan adamin gevezeligi onunkisi. iste orumcek adam maceralarindan bazilarinda bu durum cok daha fazla islenir. bazi maceralari inanilmaz derecede melankolik, dokunakli, duygusal ve karamsardir. bunlardan sahsen en cok sevdigim bes tanesini liste halinde anlatacagim o yuzden entry'nin devaminda feci spoiler var. ayrica size arzu'yla kaya'nin selami var ehi ehi.

    1- the kid who collects spider-man

    https://eksiup.com/p/mj1118408jv9

    https://imgur.com/a/ix0zxdv

    ilk kez the amazing spider-man serisinin 248. sayisinda yayinlanan hikaye. tim, orumcek adam'in buyuk bir hayrani ve onun hakkindaki her seyi topluyor. butun gazete haberlerini, resimlerini ve hatta orumcegin kil payi kurtuldugu kursun cekirdeklerini. en buyuk dilegi ise bir gun orumcek adam'la tanismak. sonunda bir gece orumcek adam odasinda ziyaret ediyor tim'i. kucuk tim buyuk bir heyecanla orumcek adam koleksiyonunu gosterirken orumcek de bu sayede anilara daliyor. tim'e maceralarinin bilinmeyen yonlerini anlatiyor. ve tim en sonunda orumcegin en buyuk sirrini yani gercek kimligini bile ogreniyor. bu mutlu sona gidermis gibi gozuken son karesi ise bir yumru gibi oturuyor bogazimiza. cunku tim'in odasinin bir hastanede oldugu, losemi olan tim'in ise bir kac haftalik omru kaldigi anlasiliyor.

    - en dokunakli replik: "yemin ederim ki sirrini kimseye soylemezdim... yasadigim surece."

    - en dokunakli kare:

    https://eksiup.com/p/aj111842rxyj

    https://imgur.com/a/xsgnmcr

    gorsel anlatimdaki muhtesem isik ve golge kullanimi, en neseli karede bile karakterlerin ustune dusen golgeler gorsel anlatim dersi veriyor adeta. caresizligin melankolisi o kadar etkileyici anlatiliyor ki ice islememesi mumkun degil. ozellikle tim'in durumunun bir gazete kosesindeki ufacik bir kupurden ogreniyor olmamiz daha da katmerliyor melankoliyi.

    2- leah

    https://eksiup.com/p/3n111844fqsm

    https://imgur.com/a/xo0yfhc

    ilk kez friendly neighborhood spider-man annual serisinin birinci sayisinda yayinlanan kisa hikaye, sokaklarda yasayan evsiz kucuk kiz leah'nin dokunakli oykusune tanik ediyor bizi. buyuk bir orumcek adam hayrani olan kucuk leah, bir ara sokakta evi haline getirdigi karton kutusunda yasarken orumcek adam'la tanisip onun maceralarina katilma hayalleri kuruyor. her tarafini gazetelerdeki orumcek adam resimleriyle kapladigi kutusunda kar yagan sehrin bir kenarinda hayatta kalmaya calisiyor. karla kapli sehirde orumcek her ag atarak gectiginde bir gun onu farketmesini umuyor. sonunda orumcek onu farkettiginde ise... cok gec oluyor.

    - en dokunakli replik: "eger beni duyabiliyorsan leah, tatli ruyalar..."

    - en dokunakli kare:

    https://eksiup.com/p/e4111845t4mr

    https://imgur.com/a/divvyng

    gerek leah'nin hic repligi olmamasi olsun, gerek karli sehrin o melankolik yapisi olsun, ice isleyen bir gorsel anlatimi var bu hikayenin.

    3- return of the sin-eater

    https://eksiup.com/p/6j111846a7cy

    https://imgur.com/a/al2tcon

    ilk kez the spectacular spider-man serisinin 134, 135 ve 136. sayilarinda yayinlanan karamsar gunah yiyen hikayesi. daha once the death of jean dewolff hikayesinde akil hastaligi yuzunden kendince gunahkar gordugu insanlari oldurmeye baslayan polis stanley carter, polis komiseri jean dewolff'u da oldurur. bu gercegi cok gec ogrenen orumcek ise daha once hic yapmadigi bir sey yaparak carter'i olduresiye doverek sakat kalmasina neden olur. iste bu hikayede orumcek adam carter'a yaptiklari yuzunden gucunun aslinda ne kadar tehlikeli oldugunu anlar ve ic hesaplasmaya girer. carter ise normal hayata geri donmeye calisir ama gerek insanlarin yaklasimi gerekse medyanin kendisini ucuz bir malzeme olarak kullanmasi sonucu akil hastaligi tekrar nukseder ve gunah yiyen geri doner. bu hikaye boyunca gerek carter'in akil hastaligi karsisindaki caresizligi ve hayata tutunma cabasi, gerekse orumcegin vicdan azabi yuzunden caresizce kendini affettirme cabasi sebebiyle ic acitan bir tablo ortaya cikar. sonunda ise carter gunah yiyen'i yenmeyi basarir... hayati pahasina.

    en dokunakli replik: "ben yendim... gunah yiyen oldu... artik yasayabilirim..."

    en dokunakli kare:

    https://eksiup.com/p/8w1118473zt4

    https://imgur.com/a/j6yyknz

    yine gerek isik ve golge kullaniminin profesyonelligiyle olsun, gerekse yalnizlik duygusunu tam manasiyla veren bosluk dolu kareleriyle olsun cok basarili duygu aktarimi yapan bir hikayedir. ozellikle carter'in gunah yiyen personasindan kurtulmaya ve yeniden hayata adapte olmaya calismasi, ama herkesin dislamasi sonucu tekrar akil hastaliginin onunde diz cokmesi cok karamsar bir anlatimla verilmistir.

    4- kraven's last hunt

    https://eksiup.com/p/dq111848s6qb

    https://imgur.com/a/yvhsrtm

    uc ayri seride yayinlanmis hikaye. the amazing spider-man serisinin 293 ve 294. sayilarinda, the spectacular spider-man serisinin 131 ve 132. sayilarinda, web of spider-man serisinin 31 ve 32. sayilarinda alti bolum halinde yayinlanmistir. bu hikaye icin rahatlikla orumcek adam'in psikolojik haritasi diyebiliriz. populer orumcek adam imajinin aksine bu oykude orumcegin butun korkularini, kirilgan taraflarini ve yarali psikolojisini tum ciplakligiyla goruruz. genel hikaye asillik saplantili kraven karakterinin orumcegin kendisini kucuk dusurdugunu dusunup onu sadece yok ederek degil, kucuk dusurerek, yerine gecip ondan daha iyi olarak intikam almayi planlamasi uzerine kuruludur. bu avci kraven'in son avi olacaktir. ama burada en ic acitici olan tema insanlarin yanlizligi, olum karsisindaki caresizligi, butun bir hayatin nasil aslinda kagittan kuleler gibi kolayca yikilabilecegidir.

    en dokunakli replik: "ben sadece peter parker'im... ve sanirim umursuyorum..."

    en dokunakli kare:

    https://eksiup.com/p/8v111849sgbd

    https://imgur.com/a/8qloiow

    gerek surekli yagan yagmur ve karanlik sehir tasviriyle olsun, gerekse karelerin cogunlukla repliksiz ve bosluklarla dolu olusuyla olsun, sanirim gorsel acidan en karamsar orumcek hikayesidir. sehrin boguculugunu, ve karanligin adeta ustunuze geldigini hissettirir. m.j'in yalnizligi, vermin'in nefret dolu dislanmisligi, kraven'in gecmisi geri getirememeye bagli melankolik ofkesi ile adeta bir pesimizm basyapitidir.

    5- the death of jean dewolff

    https://eksiup.com/p/sy111850vxr8

    https://imgur.com/a/zw8wj80

    ilk kez the spectacular spider-man serisinin 107, 108, 109 ve 110. sayilarinda yayinlanan ofke, ihanet ve caresizlik dolu karamsar hikaye. jean dewolff'un hayatindan kesitler ogrenerek baslariz bu hikayeye. cocukken polis olan uvey babasina olan ozenmesini, onu bir kahraman gibi gormesini, bir gun onun gibi olmayi hayal etmesini, bir gun uvey babasinin onunla gurur duyacagi bir polis olmayi hedeflemesini, bu surecte yasadigi sikintilari, atlattigi tehlikeleri ve uvey babasinin sessiz destegini goruruz. ama ters bir seyler vardir.

    yakin arkadasi komiser jean dewolff'un evinde uykusundayken olduruldugunu ogrenir orumcek. bunu yapan gunah yiyen diye biridir. orumcek cok sinirlenir, kendisine gore gunahkar gordugu kisileri pompali tufekle acimadan olduren gunah yiyen'i yakalamak icin durmaksizin ugrasir. bu surecte kendisine surekli yardimci olan polis memuru stanley carter'e guvenir. ama hikayenin sonunda sin-eater'in butun hikaye boyunca orumcegin en cok guvendigi stanley carter oldugu ortaya cikar. bu durum orumcegi busbutun cigirindan cikarir, hatta kendisini durdurmaya calisan daredevil'i bile dover arada. carter'i yakaladiginda ise daha once hic yapmadigi bir sey yapar, olduresiye dover carter'i, bu ofkenin arkasinda sadece jean dewolff'un olumu yoktur cunku. hem guvendigi kisinin onu aldatmasi hem de genel olarak insanlarin guvendigi polislik kurumunun icindeki kisinin meslegine ihaneti sebebiyle ofkeden cildirmistir orumcek. bilmedigi sey ise; stanley carter'in aslinda bir akil hastasi oldugu ve yaptigi seyleri bilincli yapmadigidir.

    - en dokunakli replik: "bana uzgun oldugunu anlatma, jean dewolff'e anlat."

    - en dokunakli kare:

    https://eksiup.com/p/6r111851n93t

    https://imgur.com/a/lpqaeiv

    aslinda hikaye ve cizimler siradanmis gibi gozukse de icinde adalet duygusunun cabucak ofke ve intikama donusebilecegini, en dogru olanin bile kolayca sagduyusunu kaybedebilecegini anlattigi icin cok degerlidir. adaletin ise kolayca aldatilabilecegini, cevresinden dolasilabilecegini gostererek adalete dair cok karamsar bir tablo cizer. oyku boyunca orumcek yavas yavas ofkesine yenilir ve nefret ettigi gunah yiyen'in bir benzerine donusur. bu da guc zehirlenmesinin getirdigi karamsar tasvirlerle cok basit bir gercegi anlatir; guc yozlastirir, mutlak guc mutlak yozlastirir.

    ***

    ayrica bunlar disinda kar firtinasinda sehirde kucuk suclularin pesinde kostugu, yagmurlu havalarda bir binanin duvarina yapismis halde soylenerek etraftaki kucuk suclari gozledigi pek cok macera mevcut, ve bu tarz hikayelerin hepsi evrenler arasi savas zirvaliklarina bes basar. cunku daha ayaklari yere basan ve orumcek adam'i sevmemize sebep olan tarzda hikayelerdir.

    ulan olup gitmeden sinemada su tarzda olgun kafada bir orumcek adam filmi goremezsem gozlerim acik gider yeminle. normal film olmaz fan film olur, o da olumlu.
  • aunt may'in may hala, uncle ben'in de ben amca diye tercüme edilince hala ve amcanın nasıl evli olduğunu düşündürten film.
    (bkz: ensest)
  • ilk filmde* kafeterya sahnesinde peter parker'ın ayağı takılıp yere düşmek üzere olan mary jane'i yakaladığı ve tepsiden dökülen servisleri havada kaptığı kısımda görsel efekt kullanılmamıştır. tobey maguire'ın hareketi kusursuzca canlandırabilmesi için ilgili kısmın 156 defa üst üste çekilmesi gerekmiştir.

    filmin yönetmeni sam raimi, sahneyi filme dahil edebilmek için sony'yi güç de olsa ikna edebilmiştir.

    kaynak: news18.com ladbible.com

    ilgili sahne (youtube)
  • mary jane watson kişisine ikide bir "beni sevenlere hep zarar verdim, ben amcam bu yüzden vefat etti, seni de incitmek istemem" ayakları yaparaktan uzak duran süper kahraman. uzak durmasının asıl sebebi abazanlığını muhafaza ederek düz duvara tırmanma yetisini kaybetmemek istemesidir kanımca.
  • bir esprisi beni yarmıştı günlerce güldüm. savaştığı tiplerden biri buna sarımsak spreyi gibi birşey sıkmıştı çünkü o sırada bir vampir haklamaya çalışıyordu spidermani de vampir zannetti heralde...
    spiderman: "hey, bana niye sarımsak sıkıyorsun ki, ben mantı mıyım?"
    acaba orjinalinde ne diyordu merak ediyorum
  • o kadar gökdelen var tabi zıplaya zıplaya gider eşşoğlueşşek.gelsin turkiye'ye bakayım sabancı'nın ikiztepelerinde dönmekten anası zi.iliyo mu zi.ilmiyo mu?
  • gecenlerde eski cizgi romanlari (the amazing spider man olan ilk seriyi) okuyordum da bir seyi farkettim. spider-man 250. sayiya kadar guzelce okunup olaylar takip edilebiliyor. arada the spectacular spider-man'e referanslar verse de olay orgulerini cok rahatlikla anlayabiliyorsunuz. yani olaylar arasinda bir kopukluk yok. ama 250. sayiyla beraber isin suyunu cikarmaya basliyorlar. o acgozlulugu hissedebiliyorsunuz. daha once arada bir diger serilere referans verse de olay orguleri ana cizgi romanda devam eden bir yapisi varken 250'den sonra hikayeleri yarim birakip devami icin diger kahramanlarin serilerini okumaya zorlamalar, karakterlerin basina gelenleri anlatmayip "ogrenmek icin baska seriyi okumaniz gerekiyor" diye yuzsuzce o seriye yonlendirmeler, bir anda peydah olan karakterler ve bu karakterleri anlamak icin bambaska kahraman serilerini okumaya zorlamalar falan derken agir batiriyorlar spider-man hikayesini.

    oyle ki -abartmiyorum- bir sayida tam 6 ayri cizgi roman serisine referans verip hikayeyi delik desik ediyor.sanki alzheimer hastasi gibi okumak zorunda kaliyorsunuz. asagi yukari su hale geliyor;

    kim oldugunu bilmediginiz bir karakterin (kim oldugunu ogrenmek icin bilmem ne cizgi roman serisi bilmem kacinci sayisina bakin) kim oldugunu bilmediginiz bir karaktere (bunun da kim oldugunu ogrenmek icin bilmem ne cizgi roman serisi bilmem kacinci sayisina bakin) kizmasi yuzunden (neden kizdigini anlamak icin bilmem ne cizgi roman serisi ozel sayisina bakin) sehirde arbede cikarmasi, orumcek adamin kafasindaki problemle ugrasirken (problemi neymis anlamak icin obur orumcek adam serisinin ebesininki sayisina bakin) bunlari ayirmaya calisiyor, sonucta ne mi oluyor? tabii ki ogrenmek icin bilmem ne serisinin annual sayisina bakin anasini satayim.

    yillarin orumceginden tiksindim yeminle.allahtan biz 80'lerde telif falan sallamayan b yayinlari'ndan okumusuz da kurdesen dokmemisiz.
  • neden mutant sayılmaz kendisi? aslında güçlerini baya baya radyoaktif bir örümceğin ısırmasıyla alıyor? biraz araştırıp çeviri falan da yaparak bu sorunun cevabını siz değerli suser'larla paylaşmak istedim.

    örümcek adam, marvel evreninde bir mutant olarak kabul edilmiyor çünkü güçleri, marvel comics'teki mutantları karakterize eden x geni mutasyonunun sonucu değil. mutantlar, x-men gibi, onlara çeşitli insanüstü yetenekler veya nitelikler kazandıran, x-geni olarak bilinen spesifik bir genetik mutasyona sahip. bu mutasyon tipik olarak doğumdan itibaren mevcut ve bir mutantın yaşamının herhangi bir noktasında ortaya çıkabilir. sonradan gelen bazı etkiler, kişinin o zamana kadar pasif durumdaki x genini tetikleyip aktif hale getirebilir yani.

    bunun aksine, örümcek adam'ın güçleri genetik bir mutasyonun, x-geni mutasyonunun sonucu değil, radyoaktif bir örümcek ısırığının sonucu. peter parker, bir bilim deneyi sırasında radyoaktif bir örümcek tarafından ısırıldığında yeteneklerini kazanan normal bir insandı sonuçta. bu ısırık ona gelişmiş güç, çeviklik, yüzeylere yapışabilme gibi örümceksi yetenekler aktardı... bunları biliyorsunuz zaten.

    mutantlar ile örümcek adam gibi karakterler arasındaki ayrım marvel evreninde önemli çünkü güçlerinin kökenlerini ve karşılaştıkları zorlukların doğasını tanımlamaya yardımcı oluyor. mutantlar genellikle yetenekleriyle doğdukları için önyargı ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalırken, örümcek adam gibi karakterler genellikle güçlerini unique koşullar yoluyla kazanmış bireyler olarak görülüyor.

    bununla birlikte, marvel evreninin karmaşık ve birbirine bağlı bir kurgusal dünya olduğunu ve kökenlerine bakılmaksızın farklı karakterler arasında sıklıkla geçişler ve etkileşimler bulunduğunu belirtmekte fayda var. örümcek adam bir mutant olmasa da çeşitli çizgi roman hikayelerinde x-men gibi mutantlarla sıklıkla etkileşime girmiştir.

    bir de şu mevzu var: mutant ve mutasyona uğramış kişiler arasındaki fark

    bana göre marvel evrenindeki mutantlar, insanlardan ayrı bir kuzen türü. (yani homo superior ve homo sapiens). oysa örümcek adam, fantastik dörtlü, hulk, kaptan amerika vb. mutasyona uğramış yani ingilizcede mutated şeklinde isimlendirilen insanlardır. kelimenin sözlük biçiminde onlar mutanttır, ancak bir yandan mutant değildirler.

    yani:

    cyclops, xavier, rogue, emma frost, magneto = mutantlar
    örümcek adam, fantastik dörtlü, hulk, daredevil = mutasyona uğramışlar (mutated)

    mesela ben beast'in aslında mutated bir mutant olabileceğini düşünüyorum, bu da kafa karıştırıyor çünkü kendisini maviye çeviren bir serum içtiği için zamanla beast formunu alıyor. oysa gücü, zekası ve dinamik duruşu x-geninin bir sonucu olarak bundan öncesine dayanıyor.

    küçük not: temel olarak mutant, özel bir türmüşçesine büyük harfle yazılmalıdır. ancak bu, human mutates diyebileceğimiz örnekler söz konusuysa, hayır.

    gelen sorular üzerine ekleme: deadpool mutant sayılır mı?

    deadpool esasen mutant değil, sadece kanserini süper güce çeviren merdiven altı bir weapon x projesi sayesinde güçlerini kazanıyor. doğal olarak da hep x-men hikayelerinde, özellikle x force'ta görüyoruz onu. ancak geçen seneki bir hikayede, krakoa dağında x geni de kazanarak resmi şekilde mutant da oldu. doğuştan mutant değil ama.

    örümcek-adam'ın çocuğu mutant sayılır mı?

    parker'ın çocuğu mutant doğabilir ama x genine sahip olamaz, çünkü babasında doğuştan gelen x geni yok. mutant sıfatının marvel evrenindeki esas özelliği x geninin bulunması. zaten biliyorsunuz, bu grubun adı bu yüzden x-men. x geni yüzünden... yani parker'ın çocuğu teknik olarak x-men olamaz yine de.

    the amazing spider-man 2 filmindeki yorum hakkında

    tasm 2'de peter, o örümcek sadece kendisini ısırırsa örümcek-adam güçlerini kazanabileceğini keşfediyordu. çünkü babası denek hayvanlarını kendi dna'sını kullanarak kodlamıştı, yani sadece oğlu gibi, kendi dna'sını taşıyan biri ısırırsa işe yarardı, başkası muhtemelen ölürdü. ama yine x geni yok burada. parker mutated olarak kalırdı.

    bir de, sonuçta filmler oyuncak gibi yan ürün olduğu için geçerli saymıyorum, esas olan çizgi roman timeline'ı sonuçta. bir de buradaki chosen one durumu örümcek-adam'daki "halkın çocuğu", "herkes örümcek-adam olabilir" kafasını biraz baltalıyor. yine de en sevdiğim örümcek-adam/peter andrew garfield'dır :)

    örümcek-adam hikayelerinde gördüğümüz yaşlı örümcek-adam, aka ezekiel mutant mıdır peki?

    ezekiel, 2000'lerin ilk yarısındaki efsane jms run'ında "çağlar boyu devam eden bir örümcek totemi var, sen de bu halkanın sonuncususun" diyordu peter'a. "örümcek tesadüfen değil, bu kadim totemin bir sonucu olarak sana güçlerini verdi" diye. ama ezekiel de yine mutated bence, çünkü güçlerini orta amerika'daki bir ayin sayesinde kazanıyor. hafif mistik bir tarafı var yani. x geni yok.

    örümcek-adam'ın klonları mutant mıdır? ben reilly mesela?

    x geni ben reilly klonunda da bulunmadığı için yine mutant sayılmaz sanıyorum. ama doğuştan mutated bir yandan... bu konu biraz ortada :)

    kaynak 1 / kaynak 2 / kaynak 3
  • marvel'in en daşşşşşşşaaakoğlanı karakteri olabilir.
    diğer karakterlere baktığımızda 1-2 tane esas düşman görürüz.

    wolverine - sabretooth , fantastic four - doctor doom gibi.

    örümcek beye bir bakıyoruz : doctor octopus , the green goblin , kraven , mysterio , venom ve hatta carnage falan filan. sinister six diye grup bile kurmuşlardı teke tekte alamıyoruz diye.

    ne etti oğlum bu adam size ?
  • en sevdiğim çizgi roman karakterlerinden biri olmasına rağmen 2007'deki one more day faciasından beri tek bir çizgi romanını satın almadım.

    2007 öncesinde, özellikle benim çok sevdiğim j. michael straczynski döneminde, spider-man karakter olarak büyük gelişimler göstermişti. hala sorunları olan bir karakterdi fakat hem güçleri ve süper kahraman kişiliğiyle barışık hale gelmişti, hem de hayatını büyük oranda toparlamıştı. bir yetişkin haline gelmişti. sadece o dönemde de değil aslında ondan önceki 30 yıllık süreçte olan bir gelişimden bahsediyoruz. ancak joe quesada'nın başı çektiği ve bugün de hala devam eden marvel editör ve yazar ekibi peter parker'ın "gelişmemesi" ve çocuk adam status quo'sunda takılı kalması gereken bir karakter olması gerektiğine karar verdi. okuyucuların bağ kurabilmesi için tam bir kaybeden olmalıydı, bu konuda arpa boyu yol almamalıydı hiçbir zaman. one more day hikayesiyle spider-man'in ilişkilerindeki, karakterindeki, güçlerindeki 30 yıllık gelişimi tek kalemde silindi. bugün hala earth-616 içindeki spider-man olgunlaşamamış, ne yaptığını bilmeyen, bütün ilişkilerinde beceriksiz tam bir kaybeden pozisyonunda. çünkü spider-man'den sorumlu ekip öyle olmasını istiyor. mesela bu tezatlık özellikle spider-man başka çizgi romanlarda boy gösterdiğinde daha çarpıcı hale geliyor. örneğin bir avengers serisinde olgun davranan tecrübeli bir peter parker görüyorsunuz, ancak spider-man'in kendi çizgi romanında toy bir oğlan olarak devam ediyor.

    mary jane ile olan evliliği ve mary jane'in karakteri zaten bir saplantı noktasıydı marvel editör ekibi için. 1987'den 2007'ye kadar süren bu evlilik bana kalırsa peter parker'ın karakter gelişimi için çok önemli bir yapı taşıydı. bu ilişkiyi yok etmekle kalmadılar, karakterleri de eski hallerinden uzaklaştırdılar. mary jane marvel evreninin en toksik karakterlerinden birine dönüştürüldü peter'dan uzak tutmak için. 1973'teki meşhur "the night gwen stacy died" sayısında şu sahnesiyle hepimizin kalbini çalıp gönül telini titretecek kadar vefakar bir karakterden bahsediyoruz. kalmadı bunlar tabii. şimdi abuk subuk zorlama bir hikayeyle paul diye bir düz adamla beraber olup onun çocuklarının anası olan, peter'a da sürekli "paul senden bin kat daha adam hahayt" falan gibi tavırlar gösteren bir mary jane karakteri var.

    neyse, bu bilgileri siz değerli ekşi sözlük okurlarına verme nedenim haklı mücadelemizde bir umut ışığı doğdu. eğer siz de bu karakter suikastinden şikayetçiyseniz ya da bunları okuyup "olmaz canım öyle şey" dediyseniz hemen yakında jonathan hickman gibi sektörün en kaliteli yazarlarından birinin elinden çıkacak ultimate spider-man serisi için pamuk elleri cebe sokuyorsunuz. çünkü o olması gereken spider-man bu seri ile geri döndürülüyor.

    ultimate evreni yanlış hatırlamıyorsam 2000'lerin başında başlayan ve 2015 civarı yok edilen bir marvel paralel evreniydi. bugün tanıyıp sevdiğimiz miles morales karakteri orada yaratılmıştı mesela. yazarlar için ana evrende yapamayacaklarını yaptığı, ana evrenin karışıklığından uzak deneysel bir alandı. ama sonra burası da çok karışık hale geldi, deneyselliğin sınırları kaçırıldı ve iki ana evren sürdürülebilir olmadığı için facia şekilde yok edildi. facia şekilde derken hem facia olaylarla evrenin yok edilmesi hem de yazarlık kalitesinin git gide facia seviyelere düşmesinden bahsediyorum. çünkü ilk yaratıldığında muhteşem yazarlıklar görmüştü. bu evren daha sonra tekrar doğdu arka planda ama çizgi roman arafında kaldı.

    marvel şimdi ultimate evreni serisini farklı bir formatta geri döndürüyor. ilk seferinde olduğu gibi çok fazla çizgi roman üzerinden devam etmeyen, karışık olmayan, yeni okurları çekebilecek ve usta yazarlarca yönlendirilen evren düşüncesiyle döndürülüyor. ve yine ilk evrende olduğu gibi başlangıcı ultimate spider-man serisi yapacak. hatta o 2000’ler başındaki ultimate serisi türkiye'de de türkçe olarak çıkarılmıştı. brian michael bendis'in başyapıtlarından biridir.

    fakat önemli bir fark var bu sefer. o zamanlar, 2000'lerin başında, ana evrendeki peter parker hayatını yoluna koymuş, olgun, ne yaptığını bilen bir yetişkindi. dolayısıyla deneysel ultimate evreninde bunun tam tersine gidildi. liseli, amatör (dur öyle değil), yeni yeni spider-man olmayı öğrenen bir peter parker vardı. şu an ana evrende 60 yılın ardından hala yeni yeni spider-man olmayı öğrenen ergen gibi bir spider-man var. benzer tezatlıkta yeni yaratılan ultimate evreninde de hayatını görece toparlamış, tecrübe kazanmış, yetişkinliğe ulaşmış bir peter parker var. benim de görmek istediğim bu artık. karakterler hiç gelişim göstermeden ilk yaratıldıkları hallerinde kalmak zorunda değil. modern çizgi roman dünyasının en eski ve en ikonik karakteri superman bile ne karakteriyle ne yaşamıyla ne güçleriyle 1938'deki superman'e tamamen benziyor. karakteri ruhunu koruyarak geliştirmek mümkün. bunun mümkünlüğünü ve güzelliğini zaten 1962’den 2007’ye kadar olan spider-man tarihinde de görüyorduk.

    bahsettiğim yakında çıkacak ultimate spider-man’e dair ilk olarak çizim ve konsept olarak çok hoş bulduğum aşağıdaki görseller yayınlandı:

    ultimate spider-man
    ultimate spider-man

    umudum bu serinin satışlarda ana seriyi geçmesi ya da en azından zorlaması ve peter parker karakterini acıların çocuğunda kilitli bırakan editör ekibinin elini artık karakter gelişimi yaratmaya zorlaması. böylece çizgi roman uyarlamalarında da sürekli çocuk adam spider-man görmeyiz belki. o 90'lardaki muhteşem spider-man animasyonundaki peter parker gibi uyarlamalar da geri döner. bu tarz konularda genelde hiçbir şey benim istediğim gibi gitmiyor günümüz popüler kültür dünyasında ama belki bu sefer kazanırız.
hesabın var mı? giriş yap