• shredder denilen dallama köşedeki marketten fare zehri alsa dertlerinden kurtulacaktı ama akıl edemedi bi türlü.
  • sıçandır. bir dönem dünya çocuklarına bok içinde de eğitim verilebileceğini göstermiştir.
  • ninja bilir bir fare olup, ninja kaplumbagalar'ın hocasıdır... sahibini izleyerek tekniklerini kapmış, bi kafesin içinde dönüp dururken sahibinin öldürülüşüne şahit olmuştur, sahibini öldüren herif bunun da kulağını kesmiştir...

    daha sonra radyasyon yutarak azmedip sensei çıkmış, bulduğu kaplumbağaları da eğitmiştir kafasına göre, bi tane çubukla gezinir sürekli.
  • ninja kaplumbagalarin ninja olusu ile paralel olaraksplinter ile de ilgili iki hikaye mevcuttur... bu hikayeler radyasyonun yaratiklar üzerindeki etkisi üzerinde faklilasirlar, zira bir tanesi radyasyon yaratiklari en son dokunduklari seye benzetiyor der iken bir tanesi sirf büyütüyor, insanlastiriyor demektedir... bu sonuncuya göre splinter kafesinde hocasinin hareketlerini taklit eden evcil bir fare iken shredder'in ipneliği sonucunda serbest kalmis, onun yüzünü çizdigi için de shredder tarafindan kulagi pandiklenmistir...
  • bornozla kahveye gidip pişti oynayan, alkol ve sigara tüketimi konusunda aşmış bir insan görürüm ne zaman splinter ustaya baksam, acıların adamıdır sanki...
  • ing. kıymık, bölüm/parça, ayrıca küçük ve sivri parçalara ayırmak.
  • ustaydı, fareydi, şuydu buydu, splinter ilginç bir yaratıktı, kanalizasyonların adamıydı, gecelerin yargıcıydı. diğer yandan, shredder kasket takıp karizma yapmayı bilirdi ama işi gücü sis bombası atıp modüle bindikten sonra kaçmaktı, delikanlı değildi neticede; özünde fare olan shredder idi. neyse, şimdi "şöyleydi böyleydi" diyorum bu çizgi tipler için, zira geçmişte kaldılar hani. ne var ki, geçen sene miydi neydi tam hatırlamıyorum, yıllar sonra televizyonda bu mutantlara tekrar rastlayınca şaşırmış, "bi seyredeyim lan" demiştim. demez olaydım. yeni efektler falan, iyi güzel hoş olmuş da splinter'ın ağır başlılığından ustalığından eser kalmamış ki be.. bir tartışma dönüyor. ninja kaplumbağalar ve splinter usta. mekan yine kanalizasyon. leonardo yine "liderim ben" triplerinde, değişmemiş. donatello yine akıl kaplumbağası, bilim hayvanı. michelangelo hala pizza manyağı yavşak, tamam. raphael ise kendini bilmez bir taklacı, bıçakçı hala, tamam tamam, her şey düzgün. ama splinter'a nolmuş be? adam önce bir şeyler söylüyor, baktı kaplumbağalar buna hafif itiraz ediyorlar, hemen eli havaya kalkıyor. ve zıprtaçotaaank. ekran kararıyor. bir sonraki sahnede dört ninja kaplumbağa dört bir yana saçılmış, yüzünü gözünü tutuyor. "usta naaptın ya?", "usta şaka yapıyoduk be!" kabilinden tepkiler veriyorlar. olmuyor.

    bu muydu lan splinter usta? bu muydu saygı duyduğumuz ağır başlı mutant?
  • "şu tosbağalar adam olup işi ellerine alsa da, gidip memlekette bağ bahçe hayatı sürsem, delikli kaşar peynirimi kovalasam" gayesinde olup bu doğrultuda tek umudunun leonardo'ya odaklandığını düşündüğüm fare.
    ayrıca bayrampaşalı sefa'nın kene bestesinde de adından söz ettirmiştir.
  • sensei splinter'ın hikayesinde hep ikinci ihtimale değinilmiş, yani şu farenin bir sensei'yi kafeste izleyip, hareketlerini tekrar etmesi olayına. gelelim daha kuvvetli olan teoriye;

    esasında çizgi filmden hatırladığım kadarıyla, sensei splinter bir insandı ve shredder ile daha önceden de düşmanlardı. aralarında rekabetten öte husumet vardı ve bu esnada shredder bir puştluk yaparak, splinter usta'yı yarı fare- yarı insan bir hale dönüştürmüştü.

    yine bu dönüşüm süreci, çizgifilmin başlangıç kısmında görülebilir.

    http://www.youtube.com/watch?v=avhvohsn3t0

    not: 0.33-0.37 arası.
  • --- spoiler ---
    road trip'teki esrarkeş çocuk (bkz: aramaya usendim haliyle bulamadim) biyoloji üzerine doktora yapmaktadır. bu kadar okuduğu için de gözlüklü ve hafiften süt çocuğudur. araba kullanmayı bilmez, stepnenin yerini bulamaz, maceracı ruhu yoktur vs. vs... kız arkadaşı da buna zıt, artık nası aşık olmuşsa bilemeyiz, taş gibi bi kız. bu sırada kötü adam ve sevgilisi de meksika sınırına doğru kaçmaktadır. ancak yolda arabaları bozulur. sonra bizimkileri silah zoruyla rehin alırlar. sonra yaratıklar ortaya çıkar. benzin istasyonuna kaçarlar. sonra anlarız ki bizim sütoğlan aslan parçasıymış, kötü adam da aslında kötü kalpli değil kader mahkumu bir adammış. kız ise öyle aslında taş gibi bi hatun değil, bu tip filmlerde bulunanlardan daha güzel olmayan ancak sokakta görsek yüzümüze bile bakmayacak tipte biriymiş.

    --- spoiler ---

    bi buçuk saatten az süresiyle insanı fazla sıkmadan sürükleyebiliyor. oynanışı the mist'e benziyor. grafikler konusunda iddialı değil.
hesabın var mı? giriş yap