spor salonu görgü kuralları
-
-havlu.herkes havlu demiş,havlu çok önemli.kafa baskısını sehpalarda gördüğümde anasına sövüyorum yapanın.ananıza sövdürmeyin,efendice havlu kullanın.
-çalıştığınız dambılları yerine koyun.yerine koyarken 5 kiloların yanı boş diye 40 kiloyu 5 kilonun yanına koymayın.sıralı olsun.20 kiloluk dambıl çifti arasında taksiye bindiğinizde 20 lira yazıyorsa anasına yine söverim.adı üstünde dambıl çifti.
düzeltme/ek:burada ne demek istiyorsun diye mesaj geldi.açayım;çift olan bu dambıllar bazen ayrılabiliyor.ayırıyorlar,sevenleri ayırmayın.biri salonun kuzey yakasındayken öbürü güney yakasında olmasın,salon içinde gezdirmeye çıkarmayın.tamam gezdirin ama geri yerine getirin.elma dersem çık,armut dersem çıkma diye salonda dambıl aratmayın.
-plakaları yere parelel koymayın,sizin gibi eşekler için ağırlık eşekleri var;oraya takın.
-plakaları,dambılları yere atmayın,kırılıyor.üzüntüden değil.plakalar döküm demir üstü kaplama.dambıllarda birleşim yerinden kırılır.kilosu ne olursa olsun kırılır.
-çalıştığınız makinede ağırlığı boşaltın.kendini şampiyon sanarak leg press makinesine ağırlığı yüklersin,işin biter zittir olur gidersin.arkadan gelen söver.
-set aralarında makine üstünde oturmayın,kalkın dolaşın hem kıçınız hava almış olur hem başkaları da çalışır.
-dakka başı fotoğraf çekilmeyin,gidip kimseden bi foto çekebilir misin demeyin.
-ağırlığı kaldırırken kurbanda kesilen öküz gibi böğürmeyin.
-ağırlığı kaldırırken nefes verecem diye aynayı tükürük içinde bırakmayın.
-antremanda geze geze supplement içmeyin.spor salonuna bavulla gelip yanınızda o bidonları taşımayın.
-hoca değilseniz,profesyonel değilseniz kimseye akıl vermeyin.
-salona girip çıkarken kolay gelsin,iyi günler,selamlar gbi cümlelerle selam verin,mal mal yüzüne bakıp geçmeyin insanların.
-ağırlık kemerini pantolon kemeri olarak kullanıp,salonda 2 saat boyunca takmayın.hele kemer salonun ortak kullanımındaysa.
-koşu bandına çıkmadan önce deodorantı baıp salona öyle girmeyin.tamam sen doritos,soğan,ter ve deodoranttan oluşan hoş aromatik kokuyu seviyor olabilirsin ama çoğu insan sevmiyor.
-dışarıda giydiğiniz ayakkabıyı salonda giymeyin.özellikle yağmurlu havalarda kedi gibi bulması kolay oluyor.
-aminoasit gibi yüksek b vitamini içeren ek gıda kullanıyorsanız ya da b vitamini alıyorsanız aynı kıyafeti yıkamadan 1 ay giymeyin. (neden diye soran oldu.işediğinde nasıl kokuyorsa terin daha beter kokuyor)
-çalışan insana soru sormayın,güldürmeyin,şaka yapmayın.
ek bilmem kaç:çalışan insanın tepesinde dikilip hayat hikayenizi,dertlerinizi,hayata dair umutlarınızı,beklentilerini anlatmayın.
-sabah aklıma geldi.koşu bandını son hıza getirip at gibi koşmayın.çünkü siz at değilsiniz,küp şeker kullandığınız at olduğunuza işaret değil.hem çok ses çıkıyor hem dizinize yazık.koşu bandını geçtim salon sahibi düşünsün de at gibi son hız koşmayın.
-ne kadardır çalışıyorsun/body yapıyorsun diye sorduktan sonra hımm,ben o kadar çalışsam tarzı cümleler kurmayın.çalışaydın pezevenk,tutan mı oldu der kalırsınız hem de emeğine saygısızlık etmiş olursunuz.
-ergen kardeşlerim...ergenyuslar...geleceğimiz... tamam arkadaşlık ortamı güzeldir ama spor salonu burger king'in üst katı değil; sürü halinde takılmayın o yüzden.aynı hareketi sırayla yapmayın,bir makinenin başında sürü halinde çalışmayın. -
"her aletin başında çalışan kişiye kaç set var diye sormamak" değildir.
mesela adamın 3 seti var, öyleyse ben beklemek yerine programdaki başka egzersizi yaparım, ha bir set kalmıştır o zaman bekleyip ondan sonra kullanırım. sormak ayıp değil. -
işten çıkıp spora geliyorsanız iki dk.sürmez bedeninize bir su tutun yıkanın canlı keçimi yiyorsunuz,faremi yutuyorsunuz anlamıyorum insan kendi kokusunu nasıl almaz geçen öğürdüm elemanın yanında kusuyordum az kaldı.allah belanı versin pislik herif aklıma geldikçe midem bulaniyor bide cool takılmalar bi havalar aq kokarcası.
-
sıcakların da etkisiyle şu sıralar en çok kıllandığım mevzu, havlu kullanan insanların havlu kullanıyoruz ayağına işgal ettikleri alanları şöyle bir kontrol etmeden gitmeleri. ben havluyu kullanıyorum ya, o medeniyete ulaşmışım ya, havlunun ulaşamadığı noktalara terim damlıyor mu diye bakmama gerek kalmıyor. salonda bir tane lying leg curl makinesi var, adam havlusunu sermiş allah ondan çok razı olsun, onu da yapmayabilirdi. bir kalktı, kolunu koyduğu yerden aşağı ter damlıyor. ben oraya dokunmayı geçtim o makineye benzin döküp yakarım. adam, nasıl olsa vücudumu koyduğum yere havlu seriyorum, kalanı umurumda değil diye düşünüyor da senden sonra sıra bende. o terin aşağı doğru akmasını izledim... ayı ayı adamlara o terleri yalatasım geliyor. bir gün izah hareketi yaparken dayak yiyeceğim herhalde. kolunu bacağını koyduğu yerden ter damlıyor, ama sorsan havlu kullanıyor, kurallara uyuyor, pic. hayır abi sana pic demedim bokunu yiyim vurma.
-
sikik sikik hareketler yapmamaktır. nedir bunlar:
- böğürerek çalışmamak
- ağırlıkları yere atmamak (8 tekrar yaptıktan sonra o dambılı tutamayacak hale geliyorsan gereğinden fazla ağır çalışıyorsun demektir, ya da dalyaraksın bilmiyorum)
- havlu kullanmak (kendine saygın yok anlıyorum da bize olsun)
- spor sonrası terli kıyafetleri havalandırmak, çantada havasız kalmış kıyafetleri ertesi gün giymemek (allah belanızı versin)
- tayt ile çalışan kadın arkadaşların götüne kilitlenmemek (aynadan çok net deşifre oluyorsunuz beyler kusura bakmayın)
- sikik bir curl hareketi için kablo makinesini işgal etmemek (dambıl kullanın amınakoyim aynı şey zaten) -
daha yeni şöyle bir şey oldu.tam arkadaşla beraber kablo da çalışma yapacakken kızın birisi geldi " bir set çalışacam kusura bakmazsanız " dedi.tamam dedik ,geldi makaraları aşağı indirdi ağırlığı düşürdü setini tamamladı ,gitti.biz arkadaşla mal gibi baktık.sonra kıza dedim ki sitemkar bir şekilde "bitti mi artık eski haline getirebilir miyiz." kız kulağında kulaklık" anlamıyorum " diyor. be hey amk kadını.hem bizim ağırlığımızı değiştiriyosun,hem makaraları aşağı alıyosun, bi de geçiyosun karşımıza kulağında ki kulaklığı çıkarmadan "anlamıyorum ki" diyosun. terbiyesiz bari kusura bakmayın bu da böyle kaldı desen...ulan bıktım şu kezolardan be... amk her erkek sizin götünüze bakıp her dediğinizi yapacak dimi .sanrınızı sikiyim sizin.
-
öyle çok kaliteli, aman aman bir spor salonuna gitmiyorum. na bizim mahallenin girişinde, fiyat performans oranı iyi, yürüyerek gidip geldiğim bir salon. ne zaman çıksam, etraftaki pideciler yüzünden sınanıyorum... mercimek çorbası ve kuşbaşılı kaşarlı pide kokusu beni ele geçiriyor... aha kalktı. :)
gittiğim salonda, beni rahatsız eden iki şey var. biri, "fıslayan adam" diğeri, soyunma odasında deodorant sıkan kadınlar. fıslayan adam, fıslamayı nihayet bırakmış olsa da onun hikayesini anlatacağım sizlere... fıslayan adamın adına ferit diyelim. ferit'e, bir bahar gününde rastladım. önce sesi geldi, kendi yoktu: fıssss, fıssss fısss, tssssıııı... "allah allah, aletten mi çıkıyor, dışarıdan mı geliyor bu ses" diye düşünüp etrafıma bakmaya başladım. üç saniyede bir tüm salonu etkisi altına alan fıs sesi, beni delirmeye adım adım yaklaştırdı.
sesin olduğu yere gittim. fıs sesi, 1.70 boylarında, esmer, gözlüklü, aşırı kıllı bir genci işaret ediyordu. fısssss, tıssss, fıssssss. aralarda, ıh mıh, ah uh; ama genellikle fıs.
bir diyorum, iki diyorum, üç diyorum, araya fıs giriyor, hooop say baştan. biiiir, ikiiii, fıssss, ulan kaçtaydım ben? üç? dört? beş? fıstaydım. soyunma odasına gidiyorum, fıs sesi oraya kadar takip ediyor, tuvalete giriyorum, yine aynı.
en zoru da yan yana iki aletteyseniz o sese maruz kalmak. fıs sesi, matkap gibi beynimi deliyor. yemin ediyorum, bir süre tikli gezdim. adam fıslıyor, benim boyun tutuluyor. mankurt işkencesi mi çekmeye geldik, göbeği eritmeye mi belli değil. herhalde biri şikayet etti de fıslamayı bıraktı. şu sıralar, "poh poh" sesi çıkarıyor ufak ufak. çok dikkat etmezseniz duyamıyorsunuz. içinde patlıyor herhalde.
gelelim deodoranta...
arkadaşım, deodorantınızı gelmeden önce sıkın. koltuk altınıza bir şey sürmeden günü tamamlamaktan acizseniz, roll on ve deotak denen bir şey var. kıç kadar odada deodorant ağzıma ağzıma giriyor, nefes alamıyorum. fıslayan adamı size tercih ederim. dün, yine biri deodorantı boca etti. spor salonunda çalışan kıza "yaaa, deodorant sıkılır mı soyunma odasında:))" dedim, "eee ben de sıkıyorum, nolmuş ki ? başka nerede sıkacaktım ?" deyu, beni tersledi. soru işareti ve boşluk kombinasyonunu bilerek ekledim, aha tam öyle bir soruştu.
başka nerede mi sıkacaktın? "sıkmamak" söz konusu değil. "başka nerede sıkayım?"
"bari sen yapma, bunun astımlısı var, nefes darlığı olanı var. küçük yerde deodorant sıkılmaz, biraz medeniyet." dedim de bi ton trip yedim. artık, suratıma bile bakmıyor. hayatta, tribini çekmediğim tek insan kalmıştı. geniş bir spektrumda, her türden tribe hizmet ediyorum.
affet fıslayan adam. sen yine, yapma'dan anlamışsın. -
olum siktiğimin soyunma odasından giyinin çıkın. sikik sokuk muhabbetinizi kimse çekemez. dışarıda ne yapacaksanız yapın, isterseniz birbirinizin götünü gondikleyin. ama koyduğumun yerinden giyinin çıkın amk. taşşak muhabbetinizi gidin başka yerde yapın amına koydumun evlatları.
-
1-su şişelerini 150 metreden yere fırlatmayın kardeşim.
2-cable'da son tekrarı yaptıktan sonra en üstten bırakmayın.
3-soyunma odasında her zerrenizi gösteren iç çamaşırlarla dolaşmayın.
4-cable fly yapan arkadaşlar orası sizin özel salonunuz değil, yoğun saatlerde 62 set cable fly yapamazsınız.
5-2 taytlı kadın görünce ayna karşısında çiftleşme hareketleri yapmayın. komik görünüyorsunuz.
6-yardımlaşmaya açık olun. gün gelir ihtiyacınız olur.
7-personal trainerlarla sohbet etmeye gelen kızlarımız sırf şunun için şuralara gelmeyin. dışarda binlercesi elinizde.
8-sadece kızlarla ilgilenen macfit hocaları, sizin ben amınıza koyayım. -
alet parsellememek bunların başında gelir. koşu bantları da eğer doluysa seansı yarım saatte kesmek doğru bir davranıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap