• hayatımda bundan daha saçma bir yaklaşım görmedim. ssg'nin daha önce de farklı olabilmek, en ilginç yaklaşımı yapabilmek adına değişik düşünceler sergilediğini görmüştüm ama sanırım bu kadar zorlama, bu kadar saçma sapanını ilk kez görüyorum.

    "işte aralarındaki ilişkiyi değiştirecek hiçbir eylem yapmamasını beklemek de karşılık beklentisi."

    şu cümleyi kurduran kafanın ne olduğunu çok merak ediyorum.
  • sedat bu kadar hızlı asimile olmuş olamazsın.
    önünde sonunda bu gibi ilişkiler biter, amenna. ama bitiş şekli çok önemlidir. bir insanla çıkar ilişkin* bittikten sonra o insana direk sırtını dönüp hayatına devam ediyorsan burada bir sorun yok mudur? en azından bayramdan bayrama bir hatır sormak nezaketen doğru olan olmaz mı?
    bu gibi vefasızlıklara kılıf uydurmayın, rica ediyorum adlandırma ve anlamlandırma çalışmasına girişmeyin. kişinin saygısız ve terbiyesize hareketlerini normalmiş gibi lanse etmeyin.

    burs veren bir kayıp yaşamaz, aksine daha da güçlenir. fakat blok yapan kişi kesinlikle hayatı boyunca çok şeyi kaybedecektir, bunu da kendisi zamanla görecek.

    *bana göre blok yapan kişinin takındığı tavrın net halidir.
  • bilen bilir bilmeyenler linke tıklayınca öğrenecekler. berrak tüzünataç bir öğrenciye burs veriyor. her ay tweetterden burs parasını falan hatırlatıyor. son burs yatınca berrak öğrenci tarafından bloklanıyor.
    bununla ilgili ssg şöyle bir tweet atıyor.

    “bloklamamasını beklemek "her daim iletişime açık kalmayı beklemek", "sosyal çevresinde kalmayı beklemek", "alakalı kalmayı beklemek" gibi beklentilerle aynı.”
    https://twitter.com/…tatus/1027264547738988545?s=21

    minnet duygusundan habersiz, nezaket nedir bilmeyen bir insan tweete olmuş resmen. saçma sapan bir bakış açısı. ilgi çekmeye çalışıyor desem. sen ssg’sin neden ilgi çekmek isteyesin ki.

    edit:) birde böyle bir video denk geldi.
    https://mobile.twitter.com/…027294782996004864?s=21
  • bloklanmamayı beklemek asgari nezaket gereği olduğundan ssg'nin hatalı tespit yaptığı tweettir.

    kardeşim karşındakinden insan gibi hareket etmesini bekliyorsun. bloklanmamayı beklemek ne kadar doğalsa bloklanmamak da bir o kadar söylendiği gibi sürekli iletişim halinde olmak veya minnetin karşılığını görmek değildir.

    ssg sanırım sosyal medya da kullanmıyor. berrak tüzünataç o kadar çevresi içinde bu arkadaşları stalklayacak değil herhalde. dolayısıyla iletişimde kalacak diye bir şey de yok. ayrıca bloklamadan da iletişimi koparmanın yolları var. arkadaşlıktan çıkarırsın. ınstagramda blok yapıp kaldırırsın vs.

    ezcümle minnet beklemek ile bloklamak gibi bir nezaketsizlik aynı kefede tutulamaz. bu yorum ancak her türlü iletişimin minnet gerektirdiği düşüncesine sahip olan birinin olabilir. bu örnekte bu kişi ssg.

    edit: imla için teşekkürler @malihulya
  • (bkz: yazık lan kimin adminiyse)
  • laf salatası.
    ssg, sözlüğü kanzuk'a devrettikten sonra kanzuk tarafından tüm iletişim kanallarından engellense ne düşünürdü acaba? sanırım hiçbir şaşırma emaresi göstermeden hayatına devam ederdi. iş başka, hayır başka der dediğinizi duyar gibi oluyorum ama berrak tüzünataç'ın derdinin iletişimde kalma meselesi olmadığı da aşikar. her şeyin bir adabı ve nezaket diye bir olgu vardır.
    - parayı yolladın mı?
    + yolladım
    - "engellendin"

    insan; başına gelmeyen konularda çok rahat ahkam keser, atar tutar çünkü insanoğlu böyle bir yaratık.
  • bazıları "farklı düşündüğünü" göstermek için özellikle çaba harcıyor. kimse hiçbir şeye mecbur değil biz de biliyoruz ama yazılı ve yazısız kurallar vardır. evrensel değerler ve etik vardır. eğer zorunda olmadığı hiçbir şeyi yapmıyorsa biri, onun için insan olamamış denir. bunu tanımı budur.
  • türk entelektüelinin en önemli sorunlarından biri, bütünü daha iyi anlayabilmek için parçalara ayırırken konunun özünden uzaklaşıp detaylarda boğulması. ssg de böyle davranmış, konuyu sadece berrak tüzünataç'ın davranışına indirgemiş.

    iddialı tespitler yapmaktan korkarım, ama buna türk entelektüelinin otisabileşme süreci diyebiliriz sanırım.
  • sözlükte sıkça kullanılan bu başlıkta coşmuş olan "duyar yapmak" lafının ne olduğunu anlamakta zorlanıyorum.

    a kişisi b kişisine haksızlık yapmış ise b kişisini öne çıkarmak değil midir "duyar" olan? sedat burada b kişisinin beklenti içinde olması yanlıştır diyerek mal gibi bir tutumla duyarsız olan taraf değil mi?

    iletişim günden güne kopuyor gibi geliyor. belli basma kalıp lafları kullanarak kendimizi ifade etmiyor sadece ortama bir gürültü bırakıyoruz.
  • ssg'nin silikon vadisinin ortasında işsizlikten kafayı yediğini göstermiştir. hacı noldu microsoft geri işe almadı mı? hayır onu geçtim senin yaşadığın şehirde insanların kafasını kaşıyacak vakti yok, venture capital bile olsan devamlı koşturuyorsun. reviewlar, toplantılar, angular release party swift release party , lobi görüşmeleri şu bu derken millet tek saniye oturmuyor orda. millet ayakta kalabilmek için doping hapları fosfost memory hapı falan kullanıyor. herhangi bir startupta da mı iş bulamadın?

    i.t. sektöründe hiçkimsenin bu şekilde ardı arkası kesilmeyen tweet ya da entry silsileleri, gündemdeki her olayı bu kadar irdelemek için vakti olmuyor. hele programcıysan bildiğin olimpik atletten farksızsın, devamlı uyman gereken programın var. dopingi abartıp kokaine kadar çıkanlar var. ne ara kod yazıyorsun, ne ara tutorial izliyorsun? yurtdışına taşınıp hala sadece türkçe twit atan bitek seni gördüm zaten. o ortamda çevreyle iletişim sıfır demek ki.

    "blocklanmamayı beklemek" gibi bi cümle kuruyosan zaten kafa gitmiş. çalışmasına gerek olmadığı için çalışmayan zenginler kafayı yer. koç ailesi fertleri vs ivanka trump bile evde oturmaz bu yüzden çalışır. boş oturan kimseler kim kime ne demiş diye hafiyelige başlarlar.
    stay at home mum syndrome yani. geçmiş olsun.
hesabın var mı? giriş yap